Deli mavi kirlenirse

Hayaller kurarız biraz geçmişe biraz geleceğe. Geçmişe her gidiş keyifli ve eğlence doluyken günümüze dair kurduğumuz hayaller maalesef ki üzücü ve düşündürücü olur.

Hayaller kurarız biraz geçmişe biraz geleceğe. Geçmişe her gidiş keyifli ve eğlence doluyken günümüze dair kurduğumuz hayaller maalesef ki üzücü ve düşündürücü olur.

O halde gelin birlikte geçmişe gidelim.

Gözlerimi kapatıyorum 6 veya 7 yaşlarındayım,  kocaman bir bahçede meyveler salkım  saçak, papatyaların o beyazı ve içindeki sevimli sarısı, yeşilin delirdiği, birçok değişik kuş türlerinin çıkardığı sesler ve yanımda 3 köpeğim. Hava sıcak,  hayalim Van denizine giderek yüzmek, ponza taşlarını denizin üzerine bırakıp denizle danslarını seyretmek, sonrada Van gölünde dalgaların çıkardığı köpüklere atlamak. Birden annemin sesini duyuyorum hazırlanın babanız geliyor. Edremit'e pikniğe gidiyoruz, bir anda içim içime sığmıyor. Koşarak eve giriyorum, annem hasır piknik sepetimizi çoktan hazırlamış. Deniz çantalarımız kapının yanında Van deniziyle buluşmak için sadece babamızı bekliyoruz. Ve babamız geliyor usulca, heyecanla ellerini öpüyorum çünkü su yeşili gölümüze gidiyoruz. Arabamıza biniyor Maraş Caddesinden Edremit'e doğru yol alıyoruz. Mis gibi gölün kokusu derinden  burnuma gelince hareketleniyorum. O çocuk aklımla bu gölün nasıl deli mavi olduğunu düşünüyorum, yaklaştıkça heyecanlanıyorum.  O güzelim mavi sularda yüzmek, babam annem ve kardeşlerimle su savaşı yapmanın alık hayalini kuruyorum. Daha ne isteyebilirim ki? Kim daha çok sodanın kuruyan izleriyle beyaz olacak, kim daha çok yüzecek heyecanım o kadar fazdaki o ara Van gölü için uydurduğum şarkıyı mırıldanıyorum. Nihayet piknik yerimize varıyoruz. Annem sepetimizi açmaya hazırlanırken babam bizi kaptığı gibi o berrak kristal gibi parlayan deli mavi gölün suların içine atıyor. Saatlerce yüzüyoruz. Yüzerken bir taraftan da  gölü keşfediyor, aynı anda akşam olmaması için içimden dua ediyorum. Kopamıyoruz gölümüzden. Vakit çabuk geçiyor. Babam tekrar Van gölüne getirmek üzere bizlere söz veriyor ve akşamüzeri yemekler yenmiş gırtlama çaylar içilmiş yorgun ama çok mutlu evimize dönüyoruz.

Ve aradan yıllar geçiyor. Bir kızım oluyor ona Van gölünün ihtişamını, günde yedi renk değiştirdiğini, gün batımının eşsiz muhteşemliğini anlatıyorum.  Gölde hayat bulan Van balığının lezzetini tatmasını, deli mavi sularında yüzmesini ve güzelliklerini görerek yaşaması gerektiğini söylüyorum. Ve bir gün bana, merak ediyorum anneciğim  Van gölünü görmeliyim.. Maalesef kızımı Van gölünde yaşanan kirliliği görmemesi için Van'a getirmiyorum. Van gölünde  hızla büyüyen, endişe veren kirlilik  kimin veya kimlerin ayıbıdır diye düşünmeden de edemiyorum!!! 

Van gölünün her kıyısında artık suya giremiyoruz, yüzemiyoruz. İskele  sahilinde artık yürüyüş yapamıyoruz. Çünkü kumsal sahiller çöplüğe, kanalizasyon fosseptiğine dönmüş durumda. Deli mavi siyaha bürünmüş. Utanıyorum Van Gölü'nün bataklığa dönüştüren kirliliğini görünce. Acaba diyorum, Van gölü bu gidişle yok olursa melekler şehri Van'ı hangi özelliği yaşanılabilir yapabilir?

Tekrar soruyorum; Van gölünü bu kadar hoyratça yok etmek için hangi zihniyetler görmezden geliyor? Van'ın bütün atık sularının Van gölüne dökülmesine halk olarak sesiz kalmak nasıl bir güdüdür?

Göl kirli, piknik alanları ise çöp dolu. Nedir bu acımasızca sorumsuzca davranış. Nedir bu doğa ve çevre  düşmanlığı. Nedir bu yaşadığımız, yararlandığımız  kaynakları yok etme çabası!

Van'ı yönetenlere, Van'dan yararlananlara sesleniyorum:  Van gölünü yok edecek vahşete nasıl tepkisiz kalabiliyorsunuz?

Unutmayın.

Bir tane Van gölümüz var, başka gölümüz yok.

Ya el birliği ile Van gölünü kurtaracağız veya Van gölünün ölümünü kendi ellerimizle gerçekleştirerek gelecek nesillere utanç dolu bir gelecek sunacağız.

Diliyorum ki siyasiler, yetkililer, meslek odaları, Vanlılar Van gölün için bende  üzülüyorum diyen doğa dostu olan herkes çığlığımızı duyar ve gölümüzü kurtarmak için harekete geçer. Deli mavi  Van gölümüzü kaybedersek  bunda hepimiz suçlu hepimiz günahkar  konumunda oluruz.

Sevgilerimle.

Bakmadan Geçme