Demokrasi Bayramı da...
15 Temmuz tarihi bir milat olur inşallah... Ne için derseniz, elbetteki demokrasimiz için... Baksanıza siyasi partiler, yani parlamenterler nasıl da 'kuzu sarması' oldular.
Parti-marti ayrımcılığı -şimdilik- pek kalmadı
Tüm anlaşmazlıklar rafa kalktı görünüyor.
5 Temmuz, özlenen bir uyum getirmiş...
Yoksa?..
Allah'a ve yüce milletime şükretsinler.
Dikkatlerden mi kaçtı bilemiyorum. Cumhurbaşkan Erdoğan'nın çağrısı üzerine millet gürül gürül meydanlara akarken yüce milletimin kimi vekilleri cumburlop, TBMM'ye koştular.
Koştular, çünkü koltuklar orda...
Millet meydanlarda...
Bu arada Bakan Soylu'yu kutluyorum.
O milletle sokaktaydı. Çekinmedi...
Demokratik tavrını sergiledi.
Millet, demokrasiyi tankların önüne yatıp can verip şehit, yaralanıp gazi olarak kurtardı, çok şükür...
Siyasetçi de şimdi demokrasi mitinglerinin kahramanı olup nutuk döktürüyor.
"Nurlu ufuklar" vardı DP zamanında...
Onun gibi...
Demokrasiyi kurtarma bayramı...
Dün de yazdım, tamam, herşey güzel de...
Demokrasiyi kurtarma bayramının özünde demokrasi için ne veriyoruz?
Demokrasiyi mi anlatıyoruz?
Bu yönetim tarzının kültür/sanat/bilimle beslenmesi gerektiğini mi anımsatıyoruz.
Ya da Cumhuriyet'imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini mi dile getiriyoruz?
Alanları dolduruyor, ama demokrasiyi tümüyle özümsüyor muyuz acaba?
Alanları dolduralım, nutuklar atalım...
Sonra?..
Sistemin uygulama aksaklıklarını konuşacak mıyız?
Uygulamalarda şöyle-şöyle hatalarımız oldu, diyecek miyiz?
Keşke özgüvenli olup, ayna önüne geçip özeleştiri yapabilsek...
İşte o zaman "Demokrasi treni" bu ülkede yol alır, yerleşir.
Yerleşik kurallara kavuşur.
Bu konuda Seçim Yasasını ve Partiler Yasasını demokratikleştirmek birincil koşul bizce.