Demokrat Parti Van'ın göç sorununu araştırıyor
Göç sorununu araştırmak için Van'a gelen Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, 'Van, Afganlıların ve Pakistanlıların geçiş güzergahı olarak biliniyordu. Şimdi Van, İranlıların da güzergahı olmaya başladı. Demokrat Parti olarak Van'da yaşanan göç sorunlarını tespit ederek raporlaştıracağız' dedi.
Burhan Ergin
Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Van’a gelen Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy beraberindeki Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi, Teşkilat Başkan Yardımcısı Bülent Erdinç ve Av. Hasan Can Aka ile birlikte gazetemizi ziyaret ederek imtiyaz sahibi Erdal Perihan ile bilgi alışverişinde bulundu.
“Van’da İran’daki karışıklıkların yansımalarını araştıracağız”
Ziyarette açıklamalarda bulunan Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, “Demokrat Parti’nin göç politikasını kamuoyuna açıklamak üzere saha çalışmaları yapıyoruz. Bundan iki hafta önce Gaziantep, Adana, Mersin, Kilis, Hatay ve Şanlıurfa’ya gittik, ondan bir ay öncede Adıyaman, Batman, Mardin, Diyarbakır, Malatya’ya seyahatimiz olmuştu. Bugün de Van’dayız. İki üç hafta sonra da Karadeniz turu yapacağız. Karadeniz’de de çok farklı göç sorunları var. Van’da İran’daki karışıklıkların yansımalarını araştıracağız. Çünkü Van Afganlıların ve Pakistanlıların geçiş güzergahı olarak biliniyor. Şimdi Van, İranlıların da güzergahı olmaya başladı. Suriye savaşını çok yakından takip ediyoruz. Çünkü en fazla Türkiye’de Suriyeli göçmen var. Dolayısıyla Suriye savaşından çok iyi ders çıkarmamız lazım. Suriye’deki karışıklık nasıl sınırlarımıza yansıdıysa gün gelir belki İran’daki sorunda Van sınırına yansıyabilir. Onun için biz Demokrat Parti olarak fiilen gelip sahada incelemelerde bulunmak istedik. İnsanlarımızla konuşarak göç sorununu araştıracağız. Gelen insanların profilleri nedir? Çok sistematik bir şekilde Türkiye üzerinden bir demografik değişim sağlanıyor. Bu bölgeler olarak da yapılıyor. Denizli ve Ege’de Afgan nüfusu yoğun, Antalya, Alanya’da Rus nüfus yoğun, Fırat’ın doğusuna baktığımızda Deyrizor, Kamışlı, Haseki nüfusu yoğunluktadır. Adana, Mersin ve Hatay’da çok fazla İdlib nüfusu var” dedi.
“Göç sorunlarını yerinde tespit ediyoruz”
Göç sorunlarını sahada tespit ettiklerini söyleyen Aksoy, “Son 11 yıl içinde kayıtlı insan gelmedi. Beyan esas kimliklerle geldiler. Dolayısıyla kim olduklarını bilmiyoruz. İdlib’liyim der ama İdlib’li değil, dolayısıyla Türkiye birçok yönden demografik yönden tehdit altındadır. Demokrat Parti olarak göç politikamızı açıklamadan önce sahayı iyi etüt ederek hakim olmamız gerekiyor. Somut çözüm önerileri sunacağız. Laf olsun torbada olsun diye bir göç politikası uygulanmaz. Çünkü 1923-2011 yılları arasında Atatürk’ten başlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin göç politikası 2 milyon kişi aldı ama 2011 yılından günümüze kadar yaklaşık 12 milyon kişi geldi. Bunun çok normal bir göç olmadığını artık herkes görüyor. Gelen toplulukların eğitim düzeyi düşük, ağırlıklı erkek, dramatize edilmiş, savaş görmüş, şiddetle çok haşır neşir, şiddetle büyümüş ve şiddeti çok içerlenmiş bir toplum ülkemize geldi. Dolayısıyla bizi değiştirmeye zorlayacaklar. Çünkü karşı taraf şiddet uyguluyorsa sizde ister istemez güvende hissetmediğiniz için savunmaya geçeceksiniz. Yaptığımız çalışmalarda son 10 yılda emniyetin karşılaştığı kriminal tipolojileri bile çok değişti. Türk toplumunun kriminal tipolojileri bile bizden değil artık suç vakaları, işledikleri suçların tipleri de çok çok değişti” şeklinde konuştu.
“Tespit ettiğimiz sorunları kamuoyuyla paylaşmayacağız”
Kimsenin hedef alınmaması için tespit edilen sorunların kamuoyuyla paylaşılmayacağını belirten Aksoy, “Van’da tespit ettiğimiz sorunları raporlaştıracağız ancak kamuoyu ile paylaşmayacağız. İnsanlar bize güvenerek görüşlerini, kaygılarını paylaşıyorlar. Dolayısıyla tespit ettiğimiz sorunları kamuoyu ile paylaştığımızda insanlar çok kolay hedef alınabilir. Bizde kimsenin hedef alınmasını istemiyoruz. Biz vatanımız için çalışıyoruz. Tek derdimiz ülkemize sahip çıkmak, bunun içinde elimizden gelen türlü çabayı sergileyeceğiz” dedi.
“Kurucu ayarlarımıza derhal dönmeliyiz”
Türkiye’nin özellikle dış politikada kurucu ayarlarına dönmesi gerektiğini belirten Aksoy, “Son 11 yılda gelen göç ciddi bir güvenlik sorunudur. Aynı zamanda kontrolsüz bir şekilde hükümetin onlara gerekçesiz kimlik vermesi direk olarak bizim egemenliğimize hem tehdittir hem de müdahaledir. Dolayısıyla biz sandığa gittiğimizde Türkiye ile hiçbir geçmişi olmayan, Türkiye’nin bütünlüğü, refahı, güvenliği için hiçbir bedel ödemeyen, hiçbir aidiyet hissi olmayan insanlar bizim egemenliğimize müdahale edecek. Bu çok büyük bir tehlikedir. Biz parti olarak hiçbir toplumu hedef almıyoruz. Biz hükümetin mevcut göç politikasını, günü birlik düşünmesini ve uzun vadede ülkemizde ve bölgemizde çok kalıcı bir istikrarsızlığı yerleştirmesini eleştiriyoruz. Atatürk’ün politikası neticesinde bütün komşularımızla zaman zaman problemler olsa da genel resme baktığımızda huzur vardı. 1998 yılında Adana Mutabakatı imzalandı. Terör ciddi anlamda düşmüştü, düşman aynı olduğu için ortaklaşa bir mücadele vardı ama şimdi geldiğimiz noktada Atatürk’ün ilkeleri ve dış politikasını terk etme noktasına geldiğimizde Türkiye adeta Ortadoğu ateşinin içerisine sürüklendi. Dolayısıyla biz özellikle dış politikada kurucu ayarlarımıza derhal dönmeliyiz. Komşuluk ilişkilerimizle normalleşmemiz lazım. Herkes sınırlarını ortaklaşa koruması lazım. Bakın şuanda mevcut devletlerin dışında muhataplarımız var. Bu çok tehlikeli, batının planları asla bu bölgede bitmez. O yüzden bizde kurucu ayarlarımıza geri dönüp kendimizi bugün için değil 100 yıl sonrayı düşünmemiz lazım” dedi.