Depresyon

Depresyon ve benzeri bozukluklar çocuk ve ergenlerde oldukça sık görülen, tekrarlayıcı, ciddi, genellikle tedaviye iyi yanıt veren ancak kronikleşebilen ya da intiharla sonuçlanabilen ciddi ruh sağlığı bozukluklarıdır.
1) Depresif (üzüntülü) duygudurumu (genellikle çocuklarda öfkeli, hırçın davranış şeklinde kendini gösterir)
2) Azalmış ilgi veya hemen tüm aktivitelerde azalmış zevk alma (çocuklarda oyun oynamayı bırakma)
3) Uyku bozukluğu
4) Kilo değişikliği veya iştah bozukluğu
5) Dikkat ve konsantrasyonun azalması
6) İntihar ve ölüm düşünceleri
7) Enerji kaybı, aşırı hareketlilik yada hareketlerde belirgin azalma
8) Değersizlik duyguları ve uygunsuz kendini suçlama
Bu belirtilerden en az 5 tanesinin 2 haftalık bir süre boyunca bulunması, okul başarısında düşme, sosyal faaliyetlerde azalma, içine kapanma gibi sosyal ya da diğer işlevsellik alanlarında sıkıntıya yol açması depresif epizodu akla getirmektedir.
Depresyonun çocuklarda ve ergenlerde görülme sıklığı değişik çalışmalarda farklılık gösterse de %2 ile %10 arasında değişmektedir. Bu çalışmalarda ergenlerde görülme sıklığının çocuklardan daha fazla olduğu belirtilmektedir. Kızlarda depresyon oranı erkeklere göre daha fazladır.
ÇOCUK VE ERGENLERDE DEPRESYON NEDENLERİ
Anne-baba-çocuk ilişkisinde bozukluklar. Özellikle yaşamın ilk yıllarında ilişkinin kalitesi (çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılandığı,  ilgili, sevecen bir ilişki) çocuğun psikolojik gelişimini önemli ölçüde etkiler.
Çocuklar arasında ayrım yapma.
Anne ve babaların çocuk yetiştirmeye kişilik ve ruhsal açıdan hazır olmadıkları halde çocuk sahibi olmaları.
Dayak ve cinsel istismar. Dayak  çocuğun kendisine duyduğu saygıyı azaltır, anne-babaya karşı bilinçli yada bilinç dışı öfke duyguları yaşamasına yol açar. Dayak, azarlama, eleştiri gibi yaklaşımlar çocuğun kişiliğine yöneliktir. Cinsel istismar çocuğun bir akrabası yada tanıdığı bir erişkin tarafından cinsel haz almak için kullanılmasıdır. Cinsel istismarı önlemenin en iyi yolu çocukların bu konuda eğitilmesidir. Çocuklara cinsel bölgelerinin mahrem olduğu, bu bölgeleri kesinlikle kimseye dokundurmamaları ve göstermemeleri gerektiği anlatılmalıdır. Böyle bir durumda mutlaka anne ve babaya haber vermeleri anlatılmalıdır.
Anne-babada depresyon ve diğer psikiyatrik bozuklukların bulunması.
Mizaç.Bazı çocukların doğumdan itibaren  son derece uyumlu, neşeli, yemesi içmesi kolay olduğu gözlenir. Bazıları ise huysuz, uykusuz ve sorunlu olabilir. Mizaç özellikleri depresyon için risk etkeni oluşturabilir.
Ailedeki huzursuzluk.
Anne-babanın ölümü.
Boşanma.
Sevdiği kişiden ayrılma, başarısızlık yaşama vb.Bugün çoğu ruhsal rahatsızlıkta olduğu gibi depresyonunda temeli biyopsikososyal üçgendeki dengenin bozulmasında yatmaktadır. Biyolojik sistem ile çevre koşulları birbirinden bağımsız iki sistem değil birbirini sürekli etkileyen, iletişim içinde olan yapılardır. Sinir sisteminin biyokimyasal yapısı çevre ve yaşantımızdaki olayları algılama şeklimizi etkileyebileceği gibi, çevresel deneyimlerde sinir sistemi üzerinde belirgin değişikliklere yol açabilir.
Yetişkin depresyonunda olduğu gibi çocuk depresyonlarında da üzerinde en çok durulan biyolojik faktörler, hormonların yapısı, serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörokimyasalların etkisi ve genetik etkenlerdir.

Bakmadan Geçme