Devlet baba uyanırsa bir gün
Geçen hafta Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Vural Polat, devlet özel hastane kiralıyor diye övüne, övüne kamuoyunu bilgilendiriyor.
Evet, insanımızın modern hastanelerde tedavi edilmesi bizleri son derece memnun ve mutlu etmektedir.
Fakat burada, insanları kandırma güdüsü ön plandadır. Tereyağından kıl çekercesine, bizleri uyutma gayretindeler. Yarın kamuoyu karşısına geçip bakın size özel hastane kiraladık ve sizin, bizim için ne kadar değerli olduğunuzu ancak biz biliriz. Tabi benim pamuk kalpli vatandaşım, helal olsun devlet baba bizi ne kadar düşünüyor diye kendince belki sevinecektir. Oysa bilmiyor ki, kiraladığı özel hastane kimin, ne amaçla kiralandığı, özel hastaneye verilen kiranın kendi cebindeki, belki yolluk için, belki çoluk çocuğunun nafakası için ayırdığı harçlığının cebinden çıkarılıp, tabiri caizse yandaş ve yardakçıların cebine gireceğinden belki haberdar olmayacak. Ama bu ülkenin ekonomisini ayakta tutabilmek için yapılan zamların, kat be kat verilen vergilerin, kendisini sömürdüğünü elbet anlayacaktır. Vatandaşın bunu anlaması emin olunuz ki uzun sürmeyecektir. Çünkü vatandaş, devlet babanın, kendi hastanesi, kendi arazisi varken, neden kapanmış özel hastane kiralıyor diyecektir. Özel hastaneye vereceğiniz bir yıllık kira, yıkılan devlet hastanesinin yerinde yenisini yapmak için yeterli olacak, belki de artacaktır. Tabi buda ülke ekonomisine yarayacağı gibi vatandaşı da zamlardan koruyacaktır. Böyle olunca tabii ki birilerinin canı sıkılacak, ama sonuçta devlet baba ve halkı kazanacaktır.
Evet sn. Polat maalesef söyleşiniz bizleri tatmin etmemiştir. Tatmin etmediği gibi devlete çok ciddi zarar vermektedir. Yarın devlet baba derse beni neden uyuttunuz? Neden halkın cebindeki kuruşa tenezzül ettiniz? Ne cevap verirsiniz. Yâda devlet baba derse, İpek yolu Hastanesini niye kapatıyorsunuz? Neden özel hastane kiralıyorsunuz? Yâda benim zaten arazim vardı neden yeni hastane yapmadınız? Derse sonra takılmayasınız. Yâda devlet baba derse; be mübarek farz edelim ki, yarın öbür gün, evlatlarım arasında bir kavga çıktı ve siz ipek yolu devlet hastanesini kapatıyorsunuz peki, bu iki tarafı bir hastane acilinde nasıl tedavi edeceksiniz, adamlar tuz yemiş üzerine su içmemiş gel çık bu işin içerisinde.
Duyarlı bir gazeteci, size böyle bir soru sormuş ve siz çok mantıksız bir cevap vermişsiniz. İki tarafın bir birini görmesine engel olabiliriz ve bunun yanında işin içinden nasıl çıkarım hesabı ile güvenlik bizim işimiz değil demişsiniz. Ya Allah aşkına benim sağlığım olmadıktan sonra beni korumuşsun ne fayda. Güvenlik kavga eden tarafların hepsini tanıyacak mı, velev ki biri güvenliği aşarak tedavi gören birine zarar verdi, siz o zaman ne diyeceksiniz. Böyle rahat olabilecek misiniz? Şunu açık, açık deklare ediyorum. Eğer ki, İpek yolu Devlet Hastanesini kapatırsanız ve yukarıda belirttiğim vakada bir olay olursa ve bir acilde tedavi gören, tarafların yâda hasta yakınlarının, burnu bile kanarsa bunun sorumlusu da, başta bu hastaneleri kapatan sizler olacaksınız. Bunu da bütün halkımız böylece bilsin.
Hani derler ya zararın neresinden dönülürse kardır diye, Allah rızası için tüyü bitmemiş yetimin hakkını düşünerek, bu yanlışlıklardan dönün. Kendi evin varken, başkasının evinde kirada oturmak, akıl işi değildir. Ben bu halkın seçilmiş bir muhtarı olarak, başta ipek yolu devlet hastanesinin kapatılması olsun vs. sizlere hakkımı helal etmiyor ve mahkeme-i Kübra da iki elim yakanızda olacaktır. Evet, iyi bir hastanede tedavi olmaktan daha güzel bir şey olamaz. Ama bunu yaparken halkın refahını düşünerek yapacaksın. Halkı bireye kurban etmeyeceksin. Çünkü bunun parası yine bu halkın cebinden çıkacaktır.
Aha benzine zam geldi, haberiniz olsun.
Sağlıcakla kalın.