Arapların hafızalarda yer eden özelliklerinden sadece dördü:
Patlayıncaya değin yemek!
Seks!
Karşısındaki özellikle Türk ise sırtından hançerlemek!
Kendini peygamber saymak!
Evrensel sevgiden, sınırsız, sınıfsız bir dünya utkusundan yanayım. Ancak Arapları bu sevgimden ve utkumdan uzak tutuyorum.
Bağışlayın ama Hz. Muhammet bunların arasından seçilmiş olsa bile Arap âlemine zerre kadar saygı ve sempati duyamıyorum.
Kendi soylarına ve din kardeşlerine en uzak insan soyu diye sorulsa duraksamadan vereceğim yanıt:
-Araplar! Olur.
Onlarca yıldır Filistini Hallaç pamuğuna çeviren İsrail'e bile eyvallah edip pırsan sefil insanlar nerededir diye sorulsa:
-Arap yarımadasında! Yanıtını verebilirim.
Filistin kan çukuruna dönüştürülürken, Libya paramparça edilirken, Irak dirhem dirhem satılırken, Suriye ve Mısır'da kardeş ve dindaş kavgası yaratılıp insanlar birbirine boğazlatılırken; Arap'ın yalellileri altın musluklu konutlarda, emperyalizmin ağa babalarının ayakaltlarında dolaşmaktadır.
Henüz dokuz yaşındaki kız çocuklarını bile kadın olarak yorumlayan… Ve kadını sadece cinsel bir obje olarak gören zihniyet sizce de sapkın zihniyet değil midir?
Kadının denize gitmesinin haram olduğunu söyleyen, kadını değersiz bir canlı olarak değerlendiren bir zihniyetin âlemine her adımından petrol fışkırsa da cehennem denilmez de ne denir?
İslam Dininin bu dinsizleri yüzünden Müslümanlar her gün güç ve güvenirlik kaybetmektedirler.
Özellikle dindaşlarının yok edilmesi karşısındaki kayıtsızlıkları, suskunlukları onları haksızlıklar karşısında susmayı yeğleyen birer dilsiz şeytana dönüştürmektedir.
Yaratılan onlarca kargaşa sonucunda ve pek yakında tüm Arap ülkelerinin boyunlarına birer "Amerika" yazılı tasmalar takılmayacağını kim söyleyebilir ki?
Evet… Onlar haksızlık karşısında susan birer dilsiz şeytan durumuna düşmüşlerdir.
Kanıt mı?
Filistin…
Irak…
Suriye…
Mısır…
Türkiye, siyasi bir girdaba dönüştürülen bu zavallı coğrafyayı çok iyi tahlil edebilmelidir. Yoksa o girdaba takılıp yok olmaya doğru hızla sürüklenebilir.