..Dışarıda..

Burası güzel yer.. umutlu yer.. aydınlık.. sokakları temiz.. insanlar saygılı.. saatler nasıl geçiyor anlamıyor insan.. her şey o kadar düzenli ki özeniyorsun ister istemez.. ayağını yola atıyorsun, duruyor arabalar..

Burası güzel yer.. umutlu yer.. aydınlık.. sokakları temiz.. insanlar saygılı.. saatler nasıl geçiyor anlamıyor insan.. her şey o kadar düzenli ki özeniyorsun ister istemez.. ayağını yola atıyorsun, duruyor arabalar.. yanından geçen herkes selam veriyor, selamını alıyor.. yargılayan yok, yadırgayan yok, ne giymişsin diye bakan yok.. okyanus var sonra.. dibine kadar mavi.. en az martılar kadar beyaz yelkenliler var.. bir tren camının arkasına bir orman, içine de küçük küçük göller sığdırmışlar.. yaprakların önceliği var burada bu sonbahar.. herkesten önce onlar sararıp, dökülüyorlar..

lakin;

bir boğaz yok mesela.. Galata'da koyun koyuna balık tutanlar yok.. günü aralayan bir ezan yok.. kapıda seni gördüğünde "Ağabey Hoşgeldin, yerin hazır" diyen bir yer yok.. Şöyle tertemiz bir çay bardağına bir bardak çay koyup, "Şeker vereyim mi Ağabey?" diye soran yok.. Elini bir cebinden diğer cebine boş geçirdiğinde, "Önemli değil Ağabey, sonra verirsin" diyen yok.. Tek başına oturup içtiğinde, yavaşça yanına gelip Karadeniz'de batırdığın gemileri soran yok.. kapını çalıp, "Annem bunu size gönderdi" diyen komşu çocuğu yok.. annemin o hiç sevmediğim, yaptığı zaman kızdığım, "Oğlum bunu içmezsen iyileşemezsin!" dediği ayran aşı çorbası yok.. her çeşit peynir var da, otlu peynir yok.. sabah olup da gözümü açtığımda, bin okyanusa bedel yarim yok..

bugün burada Cumartesi, sizin orada Pazar.. Burada akşam oldu, sizin orada özlediğim o sabah ezanı çoktan okundu.. çayın dumanı tüttü, fırından sıcak ekmek çıktı, simitçi yine tüm mahalleyi ayağa kaldırdı.. bugün dışarıdaki on birinci günüm.. burası güzel yer.. umutlu yer.. aydınlık..

Boston-ABD

Bakmadan Geçme