Doğu Bölgesinin Yoksulluk Sınırı Açıklandı

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2013 yılına ait yaşam koşulları araştırmasını açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde yoksulluk sınırı 5 bin 007 TL, Van’ın da içinde bulunduğu Ortadoğu Anadolu Bölgesi'nde (TRB) yoksulluk sınırı 2 bin 983 TL olarak belirlendi.

TUİK Van Bölge Müdürü Özer Coşğun tarafından yapılan açıklamaya göre, Ortadoğu Anadolu Bölgesinde nüfusun yüzde 12,5’i yoksulluk sınırının altında kaldığını belirtti. Coşğun, “Eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirinin yüzde 40, yüzde 50, yüzde 60 ve yüzde 70’i kullanılarak farklı yoksulluk sınırları hesaplandı. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 50’si dikkate alınarak yapılan tahminlere göre, Türkiye genelinde yoksulluk sınırı 5 bin 7 TL. Yoksul sayısı 11 milyon 137 bin kişi ve yoksulluk oranı yüzde 15 olarak hesaplandı. Bu verilere göre, Türkiye nüfusunun yüzde 15’i yoksulluk riski altındadır. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre yoksulluk oranı kentsel yerlerde yüzde 13,6 iken, kırsal yerlerde yüzde 14,3 oldu. Van ilinin içinde bulunduğu TRB Ortadoğu Anadolu Bölgesinde ise, yoksulluk sınırı 2 bin 983 TL, yoksul sayısı 470 bin kişi ve yoksulluk sınırı 2012 yılında yüzde 13,4 iken 2013 yılında yüzde 12,5 olarak tahmin edildi. Türkiye’de hane halkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 29 bin 479 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir 13 bin 250 TL olarak hesaplandı. İstanbul Bölgesi 18 bin 248 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 16 bin 294 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 6 bin 920 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu" dedi.
Ortadoğu Anadolu Bölgesinde hane halkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir bir önceki yıla göre 2 bin 013 TL’lik artışla 21 bin 941 TL olduğunu ifade eden Coğun, "Ortalama yıllık eşdeğer hane halkı kullanılabilir geliri ise bir önceki yıla göre 741 TL’lik artışla 7 bin 740 TL olarak hesaplandı. Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden gini katsayısı, Türkiye genelinde bir önceki yıla göre 0,002 puan düşüş ile 0,400 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0,392, kırsal yerleşim yerleri için ise 0,365 olarak hesaplandı. Ortadoğu Anadolu’da ise gini katsayısı bir önceki yıl 0,386 iken, 2013 yılında 0,013 puanlık düşüşle 0,373 olarak tahmin edildi. Gini katsayısındaki bu düşüş gelir dağılımında iyileşme olduğunu göstermektedir. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelire göre, Türkiye genelinde yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 46,6 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 6,1 oldu. Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre (P80/P20 göstergesi) 7,7 kat oldu. Bu oran kentsel yerlerde 7,2 kırsal yerlerde ise 6,5 olarak hesaplandı. Van ilinin içinde bulunduğu TRB Ortadoğu Anadolu Bölgesinde ise yüzde 20’lik gruplardan en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldıkları pay yüzde 44,4 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin aldıkları pay yüzde 6,9 olmuştur. Buna göre son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre 6,4 kat olmuştur. Maaş-ücret gelirleri yüzde 48,3’lük oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu yüzde 19,7 ile sosyal transferler ve yüzde 19,6 ile müteşebbis gelirleri izledi. Sosyal transferlerin yüzde 92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde yüzde 18,2’lik paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı yüzde 1,5 olarak belirlendi. Müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 67,3’ü tarım-dışı gelirlerden oluştu. Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlanmaktadır. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hane halkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınmaktadır. Buna göre, 2012 yılında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı yüzde 16 iken 2013 yılında bu oran yüzde 13 olarak hesaplandı. Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 39,7’si konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi. Yüzde 42,2’si oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşadı. Yüzde 65,4’ü hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) olduğu görüldü. Yüzde 78,5’i “evden uzakta bir haftalık tatili”, yüzde 49’u “beklenmedik harcamalarını” ve yüzde 75,5’i “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamıyor. Kendine ait konutta oturanların oranı yüzde 60,7 oldu. Türkiye’de maddi yoksunluk oranı bir önceki yıla göre düştü. Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan “maddi yoksunluk” oranı 2012 yılında yüzde 59,2 iken 2013 yılında yüzde 49,7 olarak hesaplandı” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme