Doktorlarımız
Yeni dönemin açılışı, Eylül ayı'nın ilk iş günü, Pazartesi ve keyifli bir gün olmaması için hiç bir neden yok.
Yeni dönemin açılışı, Eylül ayı'nın ilk iş günü, Pazartesi ve keyifli bir gün olmaması için hiç bir neden yok. Yaz tatilinin vermiş olduğu dinginlikte var. Bilgisayar da açtığım, en sevdiğim şarkıları dinlerken, üst katta bulunan komşunun getirdiği börek ve yanında da bir dilim limon atılmış çayımı içerken saatin farkına bile varmamıştım. Vakfı kapama zamanı da gelmişti. Bu arada geçen sezon yapılan işlere bir göz atmış yeni etkinlikler ve işler için hazırdım. Bu dönem için alınan kararlardan biri de burs verdiğimiz öğrenci sayısını artırmaktı.
Eve gitmeden önce bir bardak daha çay içmek için arka tarafta bulunan mutfağa geçtiğim de kapının açıldığını bile duymamıştım. Geri döndüğüm de esmer, karakaş, kara gözlü, yağız bir delikanlının bana tebessümünün altına gizlediği ürkeklikle baktığını gördüm. Kısa bir tanışma evresinden sonra burs başvurusunda bulunmak istediğini, burs almak için ne gibi şartlarımızın olduğunu konuşmaya başladık. Burs almak için öncelikle Tıp Fakültesi öğrencisi olmak, maddi durumunun elverişsiz olduğunu ispatlamak için de birkaç evrak lazımdı. Göz ucu ile saatime baktığım da çıkış vaktimin artık dolduğunu söylemek için delikanlının yüzüne baktığım da çaresizliğini htim birden. Biraz eve geç gitsem bir şey kaybetmem diye düşündüm… Bir bardak çay içer misin diye sorduğum da aldığım cevap beni biraz güldürdü, tabi abla içmez miyim, ben doğuluyum. Bu cümleyi gurur duyarak ve içtenlikle söylediğinde, ben de kendisine Vanlı olduğumu ve sizin gibi gençlerle ne kadar övündüğümü söylediğim de yüzünde ki o ürkeklik yerini gülümsemeye bırakmıştı.
