Dünyanın maskesi Türkiye'den gidiyor

Dünyada koronavirüs vakaları hızla artarken, salgına karşı en büyük önlem olan maske ve koruyucu giysiler Türkiye'den gönderiliyor. Türk hazır giyim sektörü yılın ilk on ayında 1,1 milyar dolarlık maske ve koruyucu giysi ihracatı gerçekleştirdi.

Yeni tip koronavirüsle (Covid-19) mücadele sürüyor. Son vaka sayılarına göre dünya geneline hastalığa yakalananların sayısı 51 milyonu geçti. Uzmanlar, virüse karşı en büyük önlem olarak maske ve koruyucu giysileri işaret ediyor.

Dünya ülkeleri maske ve koruyucu giysi tedarikinde yönünü Türkiye'ye çevirdi. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (İHKİB) rakamlarına göre 2020 yılı Ocak-Ekim döneminde toplam 1,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Tıbbi maskede en fazla ihracat 20,5 milyon dolar ile Fransa'ya yapıldı. Sonrasındaki ülkeler ise Almanya 19,7 milyon dolar, Çin 13,3 milyon dolar, Libya 13,1 milyon dolar, İngiltere 12 milyon dolar, Romanya 11,3 milyon dolar, İspanya 8,9 milyon dolar, Kuveyt 8,5 milyon dolar, Hollanda 7,8 milyon dolar, İtalya 4,9 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Koruyucu giyside ilk 10 pazar şöyle sıralandı: “ABD 150,6 milyon dolar, Almanya 131,2 milyon dolar, Hollanda 94,7 milyon dolar, İngiltere 85,6 milyon dolar, Kanada 38,4 milyon dolar, İspanya 37,3 milyon dolar, İtalya 34,5 milyon dolar, Katar 28,2 milyon dolar, Romanya 22,9 milyon dolar, Belçika 15,9 milyon dolar.”

Bez maskede en fazla ihracat yapılan 10 pazar ise şöyle gerçekleşti: “İngiltere 24,9 milyon dolar, Almanya 15,9 milyon dolar, ABD 15 milyon dolar, Fransa 6,2 milyon dolar, Hollanda 3,3 milyon dolar, Avusturya 3,2 milyon dolar, İspanya 2,2 milyon dolar, Yunanistan 2,1 milyon dolar, Belçika 2 milyon dolar, Danimarka 1,8 milyon dolar.”

“Maske ve koruyucu giysi ihracatı yüzde 1147 arttı”

İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, Türk moda endüstrisi katma değerli üretimi, istihdama katkısı, ihracatı ve ülkemize her yıl kazandırdığı net döviz getirisi ile Türkiye'nin stratejik sektörleri arasında yer aldığını hatırlattı. Sektörün hızını, farkını ve potansiyelini salgın döneminde de ortaya koyduğunu anlatan Gültepe, şöyle devam etti: “Temmuz ve Ekim aylarında aylık ihracat rekorlarımızı yeniledik. Ekim'de 1 milyar 858 milyon dolarla en yüksek ihracat hacmimize ulaştık. Ağustos'ta 5 yıl aradan sonra ilk kez en çok ihracat gerçekleştiren sektör olduk. 10 aylık ihracatta geçen yılın sadece yüzde 5,8 gerisindeyiz. Önümüzdeki iki ayda farkı kapatacağımızı ve 2019'daki 17,7 milyar doları yakalayabileceğimizi öngörüyoruz. Salgına ve küresel pazarların üç ay kapanmasına rağmen elde ettiğimiz başarıda maske ve koruyucu giysi ihracatımızın payının altını çizmem gerekiyor. 10 ayda yaklaşık 14 milyar dolarlık hazır giyim ihracatımızın 1,1 milyar dolarlık bölümünü maske ve koruyucu giysi ihracatından elde ettik. Oran olarak baktığımızda bu miktar 10 aylık ihracat gelirimizin yüzde 7,9'una denk düşüyor. 2019'un aynı döneminde sadece 88,1 milyon dolar olan maske ve koruyucu giysi ihracatımızda yüzde 1147 artış kaydettik. 1,1 milyar dolarlık gelirimizin 829 milyon dolarını koruyucu giysilerden, 173,5 milyon dolarını tıbbi maskeden, 96,3 milyon dolarını ise bez maskeden elde ettik.”

“Maskelerin uygunluk testlerini İHKİB'in iştiraki Ekoteks yapıyor”

Mustafa Gültepe, maskelerin koruyucu özelliğinin olabilmesi için gerekli standartları taşıması gerektiğini İHKİB'in bu konuda da sorumluluk üstlendiklerinin altını çizdi. Gültepe, İHKİB'in iştiraki EKOTEKS Laboratuvarı'nda maske ve diğer koruyucu kıyafetlerin uygunluk testlerini yaptıklarını bildirdi.

“İhracatta hibe şartının en kısa zamanda kaldırılacağını ümit ediyoruz”

Salgından önce Türkiye'de maske ve koruyucu giysi üretiminin sınırlı olduğunu belirten Gültepe, ülkemizde ve dünyada talep patlayınca birçok firmanın maske üretimine başladığını bildirdi. Gültepe, şunları söyledi: “Türk moda endüstrisinin hızını, dönüşebilme yeteneğini maske ve koruyucu giysi üretiminde de gördük. İlk zamanlar elle yapılan üretim, yerini kısa sürede tam otomasyonlu makinelere bıraktı. Hızla yeni üretim bantları hatta fabrikalar kuruldu. Sektörün hızına bürokrasi ne yazık ki yetişemedi. Bez maske ihracatına geç başladık. Öte yandan, ihracatta hibe şartı nedeniyle birim maliyetlerimiz arttı, dolayısı ile bu rekabet gücümüzü zayıflattı. Eğer süreç daha hızlı işleyebilseydi ve hibe şartı ile rekabet gücümüz zayıflamasaydı biz de bugün 1,1 milyar doları değil 2,5 - 3 milyar dolarları konuşuyor olurduk. Toplam kapasite konusunda net bir sayı verebilmem mümkün değil ancak talebin çok üzerinde bir üretim söz konusu. Devlet Malzeme Ofisi'nin depoları hibe maske dolu. Hibe şartı salgının ilk dönemlerinde bir anlam ifade ediyordu. Sektör de zaten bu dönemde üzerine düşen sorumluluğun gereğini fazlasıyla yerine getirdi. Gelinen aşamada sektörün hızını kesen, rekabet gücünü azaltan bu uygulamanın en kısa sürede kaldırılacağını umut ediyoruz.”

“Türkiye maske ve koruyucu giyside Avrupa'da lider ülke olabilir”

Mustafa Gültepe, salgının ilk dönemlerindeki kadar olmasa da maske ve koruyucu giysilere önümüzdeki yıllarda da talebin devam edeceğinin altını çizdi. Sektörün bu alana daha fazla odaklanması gerektiğini vurgulayan Gültepe, “Mart'tan bu yana ülkemizde yapılan yatırımları ve oluşan üretim kapasitesini dikkate alırsak Avrupa'da lider ülke olabilmemizin önünde engel olmadığını söyleyebilirim. Önceki yıllarda çok düşük olan bu ürünlerdeki hızlı ihracat artışının Dört Dörtlük Plan'da koyduğumuz 33 milyar dolarlık hedefe daha hızlı ulaşmamıza katkı sunacağına inanıyorum. Elbette bu ürün gruplarında da tasarım ve markalaşmanın gücünü kullanmamız gerekiyor. Tasarım konusunda bugüne kadar verilen teşvikler için devletimize teşekkür ediyorum. Sektörün tasarım altyapısının korunması bizim için çok önemli. Bu nedenle işten çıkarma yasağının iki ay daha uzatıldığı gibi tasarım teşvikleri kapsamında mevcut tasarımcı istihdamının da desteklenmeye devam edilmesini istiyoruz" diye konuştu.

 

Bakmadan Geçme