İnsanoğlunu onurlandıran değerler sıralandığında:
İnanç…
Özgürlükler…
Ve emek ilk sırayı alır!
Bu hafta bütün insanlık yeni bir sınav daha verecek. Bu sınavın adı elbette ki emeğin
bayramı olarak bir kez daha kutlayacağı 1 Mayıs olacaktır.
Bu muhteşem gün için şiiriler söylenecek, özgeçmişi anlatılacak, marşlarla yürünecek ve emeğin kurtuluşu için can veren emekçiler saygı ve rahmetle anılacak.
Bir ülkede emeğin yüce bir değer olup olmadığını anlamak hiç de zor değildir.
Hani hep sözünü ettiğimiz kul hakkının var olup olmadığı…
Bana hangi suçtan gelirsen gel affederim diyen ama kul hakkıyla gelirsen bağışlamam diyen sözün ne kadar geçerliliği…
Emeğiyle yaşayanların hayat koşullarına bakmak yeterlidir.
Maaşları…
Sosyal hakları…
Emekli oldukları zaman ömürlerinden yaşayacakları son süreçleri…
Bütün bunlara bir göz atmak yeter ve artar bile.
O halde emek bayramına doğru yol alırken haktan ve hukuktan, emeğin değerinden söz eden ülke yöneticileri emekçilerin sosyal ve ekonomik durumunu bir daha değerlendirmeli ve emek bayramında meydanlarda edecekleri sözleri hak edip etmediklerinin muhasebesini yapmalıdırlar.
