Enkazdan çıkan şampiyon

Dünya tekvando şampiyonu olan Nur Tatar Askari'nin evi, Van depreminde yıkılınca ailesiyle Antalya'ya yerleşti. Ama o yılmadı. Nur, 'Dalgalandırdığım bayrak Türk-Kürt ayrımı yapanlara en güzel cevap' diyor

Sabah Gazetesinden Erhan Öztürk'ün haberine göre Güney Kore'deki Dünya Tekvando Şampiyonası'nda altın madalya kazanan milli tekvandocu Nur Tatar Askari, tüm Türkiye'nin göğsünü kabarttı. Genç şampiyonun hayatı ise filmleri aratmayacak cinsten. Evleri depremde ağır hasar görünce ailesiyle Antalya'ya taşınmak zorunda kalan Nur, yılmayıp dünya şampiyonluğuna kadar uzandı. Başarılarıyla da pek çok genç kızı spora yönlendirdi. İşte şampiyonun renkli hayat hikâyesi.

'KIZ ÇOCUĞU TEKVANDO YAPMAZ'

 Nur 16 Ağustos 1992'de Van'da doğdu. 3 yaş büyük ağabeyi tekvandoya başlayınca babasına, "Ben de spora başlamak istiyorum" dedi. Babası kabul etmeyince günlerce ağladı. Annesi de kendisi gibi ısrarcı olunca 6.5 yaşında tekvandoya başladı. Yakınları "Kız çocuğu tekvandoya gider mi" diye tepki gösterdi ama o yolundan dönmedi.

Nur bebekkken babasıyla...

Van'da mütevazı bir hayatları olan Tatar Ailesi'nin kaderi, 2011 Van depremi ile bir anda değişti. Evleri ağır hasar gördü. Çaresiz, yakınlarının yaşadığı Antalya'ya göç etmek zorunda kaldılar. Ama Nur yılmadı, çalıştı ve şampiyonluk madalyalarını bir bir boynuna taktı. Onun özellikle Van'da kazandığı kupalar, diğer genç kızlara da ilham verdi. Yüzlercesi ona özenip tekvandoya yöneldi. Vaktiyle "Kız çocuğu tekvando yapar mı" diyenler de ziyaretine gelip başarılarını kutlamaya başladı.

'MADALYAM TÜRKİYE'YE ARMAĞAN'

 Salı günkü mücadelede aldığı altın madalya ile Türkiye'ye çifte bayram yaşatan Nur, hislerini SABAH'a anlattı: "Madalyam Türkiye'ye armağan olsun. Bir Kürt olarak Türk bayrağının göndere çekilmesinden daha büyük mutluluk yok benim için. Spor hayatımda bende emeği olan başta Cüneyt Gülçek hocam olmak üzere tüm öğretmenlerime çok teşekkür ediyorum. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksekokulu 3. sınıftayım. İnşallah bundan sonraki hedefim 2020 Olimpiyatları. Üçüncü olimpiyatım olacak. İnşallah orada gümüş ve bronzun yanına altını da eklemek istiyorum. Madalyam ve dalgalandırdığım bayrak, Türk-Kürt ayrımı yapanlara en güzel cevap. Ne mutlu Türk'üm diyene."

 Anne Birgül Tatar da hislerini, "Bizi, Türk halkını çok sevindirdi. Bu duygu anlatılmaz, yaşamak lazım" diye anlattı.

6.5 yaşında tekvandoya başlayan Nur ilk madalyasını 15 yaşında kazandı. Mart ayında da hayatını İran asıllı tekvandocu Mehran Askari ile birleştirdi.

BABASI 3 BİN GENCİ TERÖRDEN KURTARDI

Milli gururumuz Nur Tatar Askari'nin babası Nizamettin Tatar, tam 13 yıl sahalarda top koşturmuş eski bir futbolcu.
Futbolu bırakınca antrenörlüğe başladı. Van'da köyleri, ilçeleri karış karış gezip yetenekli çocukları arıyordu. Tatar o dönemi şu sözlerle anlatıyor: "Bölgede başıboş gezen çocukların terör örgütlerine katılması beni çok üzüyordu. Ailelerle görüşüp, onları yeteneklerine göre spora başlattım. Yaklaşık 3 bin çocuğa ulaştım. Bazen çocuklarımın harçlıklarını ceplerine koyuyordum. Bazen Nur da kendi harçlığını spor salonuna gelen çocuklara veriyordu. Köylerden, mezralardan getirdiğimiz çocukların aileleri gözyaşları içinde ellerimizi öpüyordu."

Baba Nizamettin Tatar, kızının "Kürdüm ama Türk bayrağını gururla taşıyorum" sözlerinin kendisi için en büyük ödül olduğunu da dile getiriyor.

Kaynak: Sabah

Bakmadan Geçme