Van'ın Erciş Kaymakamı Barboros Baran, son günlerde bazı yayın organlarında gündeme gelen ve halkın yanlış yönlendirildiği ifade edilen Çatakdibi köyündeki ağaç kesimleriyle ilgili açıklama yaptı.
Kaymakam Baran yaptığı yazılı açıklamada, "23 Ekim Erciş depreminde ilçemiz köylerinde konutları ağır hasarlı olan vatandaşlarımız için Evini Yapana Yardım (EYY) metoduyla devletimiz imkanlarıyla sağlanan kredilerle deprem konutları yapılmıştır. Bu bağlamda geçtiğimiz sene
bin 500 civarında vatandaşımıza yer seçimi yapılarak konut inşaatlarına başlamaları için arsa teslimi gerçekleştirilmiştir" dedi.
AFET KONUTLARININ YÜZDE 90'I HAZİNE ARAZİSİ VE MERA ÜZERİNE YAPILDI
Diğer köylerde olduğu gibi Çatakdibi köyünde de ağır hasarlı konutlarından deprem konutlarına yerleştirilmesi için konut yapımına
başlandığının anlatan Baran,. "Ancak konutları ağır hasarlı olan bazı vatandaşlarımızın yeni konutlarının yapılacağı arazileri ya hisseli olduğu ya da tapusu olmadığı için deprem konutu yapımına başlanamamıştır. 7269 sayılı kanunun çeşitli maddeleri gereğince afetlerde yer seçiminde karşılaşılan mülkiyet sorunlarının çözülemediği durumlarda köy sınırlarındaki hazine arazilerinden uygun görülen yerlerde konut yapımına başlanmıştır. Yapılan 1500 civarındaki konut ve bu teslimi yapılan arazilerin sadece onda biri vatandaşlarımızın kendi tapulu mülkü olup yüzde 90 hazine arazisi veya meradan seçilmiştir. Bu devlete ait araziler için de vatandaşlarımızdan herhangi bir ücret alınmamıştır."
200 BİN
AĞAÇ KESİMİ GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR
Ağaç kesimine de açıklık getiren Kaymakam Baran, "Ancak son günlerde bazı çevreler aziz milletimizin hassas duygularıyla oynayarak Erciş ilçemizin Çatakdibi köyünde 200 bin ağaç kesilecek şeklinde gerçeği yansıtmayan bir söylenti çıkarmışlardır. İlgili konu şu şekilde mevzu bulmuştur. Daha önce belirttiğimiz gibi konutları ağır hasarlı olan vatandaşlarımıza yeni konut yapılması için Çatakdibi köyümüzde 64 vatandaşımızın yer seçiminde mülkiyet sorunu ile karşılaşılmıştır. AFAD mühendislerinin köy içindeki hazine arazisinden yaptıkları yer etüt çalışması sonucunda zemini gevşek olmayan ve yeni konut yapımına en müsait olan bu alan 64 vatandaşımız için seçilmiştir. Yaklaşık 120-130 dönümlük bu hazine arazisi üzerinde Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tespitlerde 170 adet meyve ağacı, 630 meyve fidesi, 1800 kavak ağacı, diğer parselde 3 bin 220 meyve ve ağaç fidesi bulunmaktadır. İddia edildiği gibi 200 bin
ağacın olabilmesi için metre kareye birden fazla ağaç yerleşmesi gereklidir. Bu da fizik kurallarına aykırıdır. Bahsi geçen 200 bin ağaç kesinlikle söz konusu değildir. Sayıyı abartmak ve doğa üzerinden haksız işgallerini meşrulaştırmak isteyen vatandaşlarımız yer seçim işlemleri tamamlanıp bu arazi üzerinde karar kılındıktan sonra fide denilen kavak çitillerini toprakla buluşturmuşlar bir kısmı da kesilen kavaklardan filizlenen fideleri ağaç olarak göstermeye çalışmışlardır. Çatakdibi köyündeki vatandaşlarımız ağaç kesimiyle ilgili hukuki yollara da başvurmuş ilgili kurumlara durumu taşımışlardır. Ama hiçbirinden kendileri için olumlu bir sonuç alamamışlardır. enson olarak da Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da hazine arazisini işgal eden kişilerin talepleri uygun görülmemiştir."
HAZİNE ARAZİSİ 4-5 AİLEYE DEĞİL, KÖYÜN GENELİNE HİZMET ETMELİDİR
Hazine arazisinin bir kaç aileye değil, köyün geneline hitap etmesi gerektiğini de ifade eden Kaymakam Baran, "Çatakdibi köyümüzde AFAD mühendisleri tarafından yer seçim çalışmaları yapılmış ve bugün mevzusu yapılan araziler hem afetsellik açısından hem de şehirleşme açısından uygun görülerek bu köyde evleri ağır hasarlı olan 64 hak sahibi vatandaşımıza ev yapılmak üzere seçilmiştir. Biz tabi ki haksız yere bir fidan bile kesmek istemeyiz. Bütün köy halkının kullanması gereken bu arazi köyde 4-5 aile tarafından işgal edildiği için alternatif çalışmalar yapılmış ama 64 aileye toplu alan olarak seçilebilecek şehirleşmeye ve afetsellik açısından uygun devletin hüküm ve tasarrufunda bir arazi bulunamamıştır. Bunun üzerine bu arazide karar kılınmıştır. Bizler ağaç kesilme taraftarı değiliz. "Kıyamet kopsa bile elinde fidan varsa dik." diyen bir peygambere inanıyoruz. Ama tüm Türkiye'nin bildiği üzere ilçemizde yaşanan depremden bu yana köylerimizde ağır hasarlı evlerinde oturan vatandaşlarımız var. Bölgemiz deprem bölgesi ve deprem hala zaman zaman kendisini hatırlatmaktadır. Ağır hasarlı evinde oturan köylümüzün başına Allah korusun bir iş gelirse bunun hesabını hiç kimse veremez. Bu 64 aile köylerinden başka bir yere gitmek istemiyor ve bu aileler içinde başka bir alternatif bulunamadı. Durum böyle iken vatandaşlarımızın bir an önce sağlam evlerine taşınmaları adına inşaatlarına başlamaları önem arz etmektedir. Deprem konutlarının yapılacağı arsa üzerindeki ağaç kesimleri konusunda vatandaşımıza hizmetten başka bir gaye de yoktur. 4-5 aile kendilerine ait olmayan bir araziye yatırım yapmışlar ve bu yüzden bir mağduriyet yaşayacaklardır. Öte yandan bunun hiçbir hukuki karşılığı da yoktur. Çünkü arazi devlete ait bir arazi ve o köye gelecek hizmetler için ihtiyaç duyulduğunda sadece 4-5 aileye değil köyün geneline hizmet edecek şekilde kullanılması gereken bir arazidir. Bu gün de deprem afetinden sonra evleri hasar gören vatandaşlarımıza herhangi bir ücret talep edilmeden tahsis edilerek kendi evlerini biran evvel yapmaları sağlanacaktır. Vatandaşlarımıza ve kamuoyuna önemle duyurulur."