Erdoğan'dan flaş açıklama: Randevu istedi, vermedim

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim sonrasında koalisyona yeşil ışık yaktı. Erdoğan, ''300'ün altında kalınırsa o zaman bir koalisyon arayışına gidilebilir.'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ittifaklar arasında da koalisyonların oluşabileceğini söyledi. 24 Haziran seçimlerinde milletvekili sayılarının 300'ün altında kalması halinde koalisyon arayışına girebileceklerini belirten Erdoğan, UBER tartışmalarına da açıklık getirdi, şirketin randevu talebini kabul etmediğini söyledi.

Recep Tayyip Erdoğan, 16 ulusal radyonun ortak yayınladığı "Seçim Özel Radyo Programı"nda konuştu. Türkiye'nin 79 senede özellikle eğitimde çok önemli bir mesafe katettiğini söyleyen Erdoğan, eğitimin olmazsa olmazları olduğunu belirterek şöyle konuştu.

"Radyo eskiden evde vardı. Artık araçta var. Adeta yoldaş. Haberini de müziğini de radyoda dinliyor takip ediyor. Bizim en çok üzerinde durduğumuz yolda gelirken şu anda haberleri dinledim şu şu bilgiler yansıdı filan. Frekans boyutunda güçlü radyolar olduğu zaman onların ulaşabildiği yerler çok daha güçlü farklı ülkelere ulaşabiliyor. Artık internetten de dinlenebiliyor.

RADYO ANISI

Evimizde o zaman bir tane radyomuz vardı. Malum o zaman büyükçe önü sanki kumaştan ekose olan bir radyomuzu hatırlıyorum. Bizim mesela evimizde televizyonumuz dahi yoktu. Siyah beyaza çok sonra kavuştuk. Rahmetli babam o büyük radyolardan bir tane evimize almıştı.

EĞİTİM SİSTEM

Eğitimde neredeydik nereye geldik. 75 üniversitemiz vardı şimdi 205. Üniversitenin olmadığı il yok. Mesela ben TEOG sistemine bu kalkacak dedim. Sağdan soldan gürültüler geldi. Şimdi seviniyorlar. Artık Türkiye özellikle imtihan sistemleri oturtma düzeyini yakaladı. Bizim dönemimizde sadece üniversite imtihanına giriyorduk. Şimdi bunlardan aldığımız derslerle en ideal olanını YÖK'te yakaladı ona göre de iyileştirme noktasına geldi. Sürekli eğitimde en ileri ülkeler hangi noktada bütün bunlara bakalım diyorum YÖK başkanımıza da.

NİHAİ KARAR VERECEK OLAN LİDERDİR

Benim yanımda şu anda müsteşarlarım, danışmanların üst düzey bütün bunlar var. Ben hayatımı istişare üzerine kurmuş bir liderim. Benim yanımda şu anda her konuya yönelik başmüsteşarlar, başdanışmanlar var. Diyelim eğitimle ilgili arkadaşları çağırır istişaresini yaparım. Kaldı ki milli eğitim bakanımı da çağırırım konu eğitimse. Zaman zaman katılmayanlar oluyor. Bizde ben yok biz var. Ben diyemeyiz. Zaman zaman bana ters düşenler olabilir. Ters düşenin kanaatini de paylaşmak zorunda değilim. Nihai kararı verecek olan tabii liderdir. Zaman zaman bazı kurumlarımızda yaşıyoruz bunu. Faturayı ödeyen sonunda siyasetçi oluyor.

ZAMAN AYIRACAK OLURSAM HİZMETTE GERİ KALIRIM

Gazeteleri sabah okurum. Kalkıp onları aramak görüşmek gibi derdim yok. Köşe yazarlarını okumaya değer bulursam okurum. Hakareti zaten yanımdaki mesai arkadaşlarıma ve avukatlarıma havale ederim. Zaman ayıracak olursam onlara, hizmette geri kalırım.

YENİ DÖNEMDE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI SÜRECİ VAR: 

İttifakların içerisinde de koalisyonlar oluşmaz diye birşey yok. Mesela Cumhur İttifakı'nda böyle bir şey oluşur mu göreceğiz. 300'ün altına kalırsa o zaman bir koalisyon arayışına gidilebilir o da ayrı konu. Cumhurbaşkanının partisinden kopması diye bir şey yok. Yeni dönemde partili cumhurbaşkanlığı süreci var. Tarafsızlığa gelinec o başka bir şey. Bir diğer konu parlamento içinden istediğiniz kişiyi kabinenize alırsınız ama üyeliği düşer. Dışarıdan da alabilirsiniz. Yemin etmek artık ben partili değilim demek değil. Tarafsız davranacağına yemin etmektir. 16 Nisan'la birlikte bunlar kalktı. Burada en önemli olan parlamentodan alacağı kişi artık parlamento üyesi olmayacak. Mesela şu anda yeni bir şey duydum. Şu anda başkanlık yarışında olanları yardımcısı olarak atayacağını söylüyor. Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi'nin İYİ Parti'nin HDP'nin böyle bir derdi yok ki. Onlar zaten müşterek çalışıyorlar onlarla. Kılıçdaroğlu, darbe gecesi Atatürk Havalimanı'na geliyor. Ben gece geliyorum oraya sayın Kemal Kılıçdaroğlu tankların arasında aracına biniyor ve gidiyor Bakırköy belediyesine. Çayını içerek darbeyi izliyor.

FETÖ TUTUKLULARI

Kesinleşmiş mahkumiyet neyi yapıyorsun. Bu yargıdan da anlamıyor. Tutuklu olanlar içerisinden mağduriyet süreci başka mahkumiyetten başka bir şey. İşten el çektirilmiş o yönden bir mağduriyet söz konusu olabilir. Yargı kararını veriyor ve KHK'larla biz görevlerine geri iade ettik zaten.

SİYASİ YASAKLA ALAKASI YOK 

Ben bir defa siyasi yasaklıydım. Ziya Gökalp'e ait şiiri okuduğum içine içeri atıldım. Ama bu makamlara gelişin önünü açtı. Bu söyledikleri şeylerin siyasi yasakla alakası yok. FETO siyasi yasaklı değil niye gelmiyor? Amerika niye bırakmıyor? Bu 15 Temmuz'un nerelere uzandığının kanıtıdır. Yargı bunları yargılıyor Bay Muharrem'de gazete küpürü diyor. Kendi avukatları baktılar bizi haklı çıkarıyor raporları. Ama bunu söyleyemiyor. Adalet Bakanlığı'nın yaptığı çalışmayı sen nasıl hafife alırsın.

BU ADAM DERSHANE İŞLETEMEMİŞ

Muharrem İnce devlet yönetimi nedir bilmiyor. Bu adam dershane işletememiş. Personelinin sigorta ücretlerini ödemediği için hepsi ayrılmışlar. Uluslararası bir hukuk var. Sana şimdiden bir müjde mi verdiler? Demek ki ben buradan bunu söyler de artı bir yolu nasıl kapabilirim.

KANDİL OPERASYONLARI

Biz yeni bombalamaya başlamadık. Bunlara kalsa bunlar Afrin'e Cerablus'a girmemizi de istemiyordu. Biz bunları dinlemedik. Bunları seçimle ilişkili olarak mı yaptık? Olması gerekiyordu onun için yaptık."

Kaynak: Sabah

Bakmadan Geçme