ERMENİLER BİZDEN ÖZÜR DİLEMELİ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 24 Nisan'ı sözde Ermeni soykırımı günü ilan etmesine tepki gösteren Vanlı Sevim Kaptanoğlu, ailesinin yaşadığı acıları 'Türk Ermeni İlişkilerine Anılarla Işık Tutmak' kitabına anlattı.
Burhan Ergin
24 Nisan Sözde Soykırım Gününde gazetemize açıklamalarda bulunan 78 yaşındaki, 4 çocuk, 11 torun sahibi Vanlı Sevim Kaptanoğlu, 1915'te Van'da Ermeni çetelerinin isyan ederek, Osmanlı Devletini arkadan hançerlediğini, Ruslarla işbirliği yaparak ihanet ettiklerini belirterek, Ermenilerin geçmişte yaptıkları hatalarıyla yüzleşerek bizden özür dilemeleri gerektiğini anlattı.
"Asıl soykırıma uğrayan bizleriz"
Birinci Dünya savaşında emperyalist devletlerin bağımsız Ermenistan kurma vaadi ve silahlandırmasıyla kışkırttıkları ayrılıkçı silahlı Ermeni Taşnak Hınçak örgütlerinin Van başta olmak üzere özellikle Doğu Anadolu Bölgesinde katliamlar yaptıklarını anlatan Kaptanoğlu, "Ben Atatürk kızıyım. Cumhuriyet çocuğuyum. Global düşünürüm, yöresel yaşarım. Biz Van'ın yerlisiyiz, 500 senelik Vanlıyız. Benim annem 1915'de muhacirliğe çıkıyor. Bazı akrabalarımız Şanlıurfa, Malatya, Diyarbakır, Ceyhan, Kozan, Dörtyol'a gidiyor. Benim ailem de Diyarbakır, Adana, Kozan'a kadar gidiyor. Atatürk düşmanı denize döktüğünde annem Adana'daymış. 1915'de amcam yüzbaşıymış, İstanbul'da görev yapıyormuş. Ailesi Van'daymış ve o dönemlerde ailesini Van'dan çıkarmak istiyor. Askeriyeden olduğu için yanına 15-20 tane katana (iri at) ile Şam eşeğinin birleşiminden olan katırlar alıyor. Ev halkını götürmek için maddi durumları iyiymiş, hayvanları, koyunları, tarlaları her şeyleri varmış. Şimdiki Van Ferit Melen Havaalanın yeri bizimmiş. Biz bunun metrekaresini 25 kuruştan Ulaştırma Bakanlığına satmışız. İrtifa hakkını da vermişiz. Rahmetli annem derki 1915'ten önce Ermenilerle komşuluk yapardık. Çok güzel komşuluğumuz vardı. Hatta Ermeni hizmetçilerimiz vardı. Bunlar aileleri ile beraber ailemizin içine girmişlerdi ve beraber çalışırlardı fakat 1915'de Ermeni çeteler isyan ederek Vanlı Müslümanları katletti. En canlı tanığı da yakılıp yıkılan eski Van şehridir, Zeve Şehitliğidir. Bir Vanlı olarak sormak istiyorum. 30 bin Vanlıyı kim şehit etti? Vanlılar, çoluk çocuk, açlık ve yokluk içinde neden muhacir oldu? Ermeniler, Ruslarla birlikte neden Van'dan gittiler? Van'a neden ŞehitVan ismi veriliyor? Şimdi hiçbirşey olmamış gibi Osmanlı bize "soykırım uyguladı" yalanını söylüyorlar. Bu tamamen yalan ve iftiradır. Asıl soykırıma uğrayan bizleriz. Ermenilerin tarihle yüzleşerek, bizden özür dilemesi gerekir" dedi.
"1915'te Vanlıların yaşadıkları anlatılmakla bitmez"
Vanlıların 1915'te yaşadığı acıları ailesinin de yaşadığını kaydeden Kaptanoğlu, "Muhacirlikte annemin kucağında iki çocuk varmış, çocuklarda biri Reşat, diğeri Behçet'miş. Ancak yolda çocuklar hastalanarak ölüyorlar. Yolda açlık ve hastalıktan 25 kişiden 2, 3 kişi kalıyor. Diyarbakır'a vardıklarında Vanlı muhacirlerin çoğu dökülüyor. Vardıkları yerde annemin kucağından ölü çocukları alıyorlar. Teknelerle Tatvan'a gitmeye çalışanların çoğu ise Ermeni çeteleri tarafından Van Gölü'ne atılıyor. Çocukların birçoğu yollarda kaybolmuş, aileler birbirinden kopmuş. Annemler 1918'de Van'a geri dönüyor. 1915'te Vanlıların yaşadıkları anlatılmakla bitmez" diye konuştu.
Acı günleri unutmanın mümkün olmadığını, kaybettiklerinin yasını hala tuttuklarını belirten Sevim Kaptanoğlu, gazetecilerin, araştırmacıların zaman, zaman kendisini ziyaret ederek, Vanlıların 1915'te yaşadıkları acıları sorduklarını, en son Cumhuriyet Kadınları Derneği adına Prof. Dr. Lale Olcay tarafından hazırlanan Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Fuarcılık A.Ş. tarafından bastırılan Türk Ermeni İlişkilerine Anılarla Işık Tutmak isimli kitapta Van'dan kendisiyle birlikte 7 kişinin anlatımlarına yer verildiğini söyledi.
Kaptanoğlu, "Geçmişte çok büyük acılar yaşandı. Büyüklerimiz yaşadıkları acıları, zorlukları ağlayarak anlatırlardı. Yaşanan ortak acıların tek sorumlusu isyan ve ihanet eden Ermeni çeteleridir. Sözde soykırım yalanını kabul etmiyoruz" dedi.