Etten robotlar!

Biat kültürünün yarattığı insan tipine etten robotlar diyorum.
Bu tip insanların düşünce, inanç ve davranış değerleri ele geçirilmiş, kontrol altına alınmıştır.
Özgün düşünemez, düşünenlerin düşüncelerini de yorumlayamazlar.
Tek yaptıkları şey itaat etmektir. Programlanmış robotlar gibi programlarının dışına çıkamazlar.
Ve bu insanlardan üreyenler de aynı familyanın takipçisi olurlar. Başkalarının değirmenine su taşımaktan yüksünmez ve asla utanç duymazlar. Biat ettirenler onların sürekli çoğalmasının iktidarlarının ömrünün uzatacağını düşünürler.
Oysa tüm inanç biçimleri insanın özgür düşünmesini ve inanmasını anlatır. Ancak inancın ve düşüncenin ipotek altına alındığı ülkelerde özgürlükten söz etmek olanaksızdır. Özgürlüklerin olmadığı ortamlarda güdümleyen, baskıcı fikirler ortaya çıkar.
Doğada olan her şey insan denen varlığın düşünme alanı içindedir. Soyut ve somut fark etmez.
Baskı içinde olan bireyin iradesi kendi iradesi değildir. Baskıyı kuranların iradesidir.
Baskı altında ortaya çıkan iradeyi yönlendirenler kısa vadede kazançlı olabilirler. Ancak baskıyı üzerinden silkeleyip arınan bireyler özgür düşünceyi kavradıklarında, baskının zalim sahipleri kaybederler ve daha net bir sözle alaşağı olurlar.
Etten robotlar ordusu kurduğunu sanan liderlerin tarihteki yüzleri kan ve gözyaşıyla şekillenmiştir. Ve günü geldiğinde etten robotların şartlı refleksleri yenen düşünce akımları, egemenlerin kullarını etkilemeye başlamasıyla çözülmeler gelir. Bu çözülüşün adı 1789 tarihinde Fransız Devrimi, 1917 yılında Sovyetler Birliği Ekim Devrimi olarak tescillenmiştir.
Bugün bazı televizyon kanallarında bir avuç mürit varsaydıklarıyla kafa karıştırıp etten robotlar yaratmaya çalışan uyanıkların ya da şarlatanların, insan özgürlüğünü yok etme gibi büyük bir suçu işlediklerini söyleyebiliriz. Tarihin onlar için yazdığı isim de:
-Soytarı! Olarak kayıt edilmiştir

vanhaber, van, haber, van haber
Yorumlar 1

Bakmadan Geçme