FARUK ALPASLAN: KÜRT İHANETÇİSİ DEĞİLİM

Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Faruk Alpaslan, Barış ve Demokrasi Partisi’nin oda seçimlerine müdahale ettiğini iddia ederek yönetiminde bulunan arkadaşlarının tehdit edildiğini söyledi.

Fazıl ERÜŞ

Barış ve Demokrasi Partisi’nin oda seçimlerine müdahale ettiğini ileri süren Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve eski Şoförler ve Otomobilciler Odası eski Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Alpaslan, seçimlerin bitmesine rağmen yönetim kurulu üyelerine yönelik baskı ve tehditlerin sürdüğünü iddia etti.

BDP TEHDİT ETTİ VE BASKI UYGULADI

Oda seçimlerinin demokratik bir şekilde yapılmadığını belirten Alpaslan “BDP tarafından yönetimimde bulunan arkadaşlarımıza açık baskı uygulandı. Onların sözünü dinlemeyen arkadaşlarımız tehdit edildi. BDP’nin üst yetkilileriyle bu konuyu görüştüm. Seçimlerde tarafsız olmalarını istedim. Üst yetkililer oda seçimlerine karışmayacaklarını söyleseler de buradaki yönetim karıştı. Taksicilere gidip bu adamı desteklemeseniz hesabını sizden sorarız dediler.  Ayrıca minibüsçüler tehdit edilerek kaybedersek sorumlusu sizsiniz mesajını ilettiler. Biz her toplantımızda oda seçimlerine siyasetin karışmaması için önerilerde bulunduk ama maalesef buna engel olamadık. Kendi seçimlerim için değil bütün oda seçimleri için bunu söylüyordum. Bana da birçok partiden sizi destekleyelim teklifi geldi. Ama buna izin vermedim. Seçimden iki gün önce BDP Meclis Üyesi ve Trafik Komisyon Üyesi Rıza Temizel tek tek esnafları gezerek mavi pusulaya oy vereceksiniz dedi. Yönetici arkadaşlarımın çalışma alanları daraltılarak tek tek tehdit edildiler. Yönetici arkadaşlarım telefonlarını kapatmak zorunda kaldılar. Oda seçimi için bir tek ben çalışmak zorunda kaldım. Kendi çıkarları doğrultusunda bizi bu halkı düşman edenler namerttir. Açılım sürecinin öncesinde ve sonrasında bu bölge için en çok sesi çıkan insan yine bendim. Bizi kimse bu konuda eleştiremez. Kimse bizi kendi çıkarları için ötekileştiremez” dedi.

BENİ TEHDİT ETMEDİLER, EDEMEZLERDE

Gerçek bir demokrat olduğunu ifade eden Alpaslan, “Beni tehdit etmediler edemezler de. Çünkü ben Kürt ihanetçisi değilim. Benim yönetimdeki arkadaşları tehdit edenlerden 10 kat daha fazla Kürdüm ve 10 kat daha fazla Kürtlerin haklarını savunmuşumdur. Kürt halkına karşı her zaman sorumluluğumu yerine getirmişimdir. Çünkü ben gerçek bir demokratım. Halkıma hiçbir zaman zarar vermedim ve hiçbir zaman da vermem. Faruk Alpaslan bu memleketi terk etmeyecektir. Aile olarak bu memlekette utanç verici hiçbir şey yapmadık ve yapmayız da. Her şeyin hesabını da çok açık ve net bir şekilde verebilirim. Günübirlik her şeyin takipçisiyim. Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığına tekrar adayım ve kazanmak içinde iddialıyım” diye belirtti.

NECDET TAKVA’NIN NEREDE KİMİNLE OLDUĞU BELLİ DEĞİL

Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva’yı eleştiren Alpaslan, “ Takva, Van TSO Başkanlığını kazandıktan sonra memleketin büyüklüğüne, toplum mühendisliğine büründü. Sosyal medya üzerinden siyaset yaparak ve sadece toplantılara katılarak icraat olmaz. Ne oldum dememeliyiz, ne olacağım demeliyiz. Makamlar ve mevkiler gelip geçicidir. Deprem öncesi ve sonrası yaptığım çalışmalar ortadadır. Sosyal medya üzerinden bir şeyler yazıp kendimi öven insanlardan değilim. Sayın Takva seçimlerde Tuğrul’u desteklese bile büyük bir rol oynadığını sanmıyorum. Necdet Takva’nın nerde kiminle olduğu belli değil. Bu nedenle ondan çok bahsederek büyütmek istemiyorum” dedi.

MEMLEKETİN DELİLERİ BİLE SEÇİM ALANINA ALINDI

Oda seçimlerine 3 gün kala Başkale’de bütün muhtarlar ve Merkezdeki bütün esnafların BDP tarafından çağrıldığını söyleyen Alpaslan, “Kazansak biz kazandık, kaybetsek o kaybetti politikasıyla çalıştılar. Yenilgiyi aklımın ucunda bile geçirmiyordum. Demokratik olmayan bir seçim sistemiyle sandıkların başlarına esnaflarımız gitti. Seçimlerde önlem alınması gerekiyordu. Bunları yetkililere bildirmemize rağmen hiçbir önlem alınmadı.  Memleketin delileri bile seçim alanına alındı. Biz yenilgiye kılıf aramıyoruz. Esnafımızın yanındayız. Göreve gelen insanlar görevlerini yapsınlar. Laf kalabalığı yapmasınlar. Memleketimizin hizmete ihtiyacı var. Sosyal medya üzerinden ona akıl veren ve icraatları olmayan başkanları dinleyerek hizmet yapılmaz. Kimse kendini üniversite mezunuyum diyerek halkı cahil bellemesin. Herkes kendine göre bir hayat dersi almıştır” dedi.

İSPATA DAVET EDİYORUM

Kendisiyle ilgili iddiaları da cevaplandıran Alpaslan, basında çıkan haberlerin asılsız olduğunu belirterek, “ Ben ve arkadaşlarımın zoruna giden bir hırsızın bizi hırsızlıkla suçlamasıdır” dedi. Şoförler ve Otomobilciler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Tuğrul’un ‘1,5 Milyon TL Borç Bıraktılar’ ifadeleriyle asılsız suçlamalarda bulunulduğunu belirten Alpaslan, yapılan haberin kendilerini üzdüğünü söyledi. Haberde, odaya ait demirbaşın alındığı söylemlerinin gerçek dışı olduğunu ifade eden Alpaslan, “Odada şahsi çekilmiş resimlerimin dışında giden bir şey varsa onu ispata davet ediyorum. Ayrıca haberde ‘borç bıraktılar’ diyor. Ben Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Taner Bayram’ı buraya iki ay boyunca kendi odama teftişe getirdim. Yapılan incelemelerde, aşağı garajda çamurdan yapılmış olan bir tek garaj için 276 bin TL bize maliyet çıkardı. Bizde bunun böyle olmayacağı kanısına vararak araştırdık. Yaptığımız araştırma neticesinde garaj için sadece 6 bin TL’ye yapıldığı, bununda 1,5 bin TL’sinin harcanan elektrik nedeniyle yine kesildiği ortaya çıktı. Sadece 4,5 bin TL’nin harcandığına geri kalan tüm paranın ise Emin Tuğrul tarafından götürüldüğüne şahit olduk. Ancak oda adının kötüye gitmemesi için almadığım maaşımı almış gibi gösterdim ve geri kalanını da ortaya para koydum. Emin Tuğrul’da bana borçlu oldu ve karşılığında senet imzalayıp verdi. Yıllarca sözünü yerine getirmedi ve en sonunda bana bir çek verdiler. Çekide yatırmadılar. Ben bunu seçim propagandası yapmadım. Bunlar seçimden üç gün sonra paramı ağabeyime verdiler. Parayı ağabeyime verirken de ben ile Emin Tuğrul’un arasında bir ticaret geçmiş gibi gösterdiler. Yine bir arkadaşımızdan borç altın ve para alınarak oda için harcandığını duydum. Bende kendisine ne için harcadığını, nereye kullandığını sorunca kendi şahsına ait işyeri için harcadığını itiraf etti. 2005 yılında göreve gelirken, bizden önce yönetimin içerisinde yer alan Emin Tuğrul ve Hacı Çiftçi, belediyeye olan borcumuzun 35 bin metrekare olan garajdan olduğunu söylediler. Ben bunun 35 bin metrekare olmadığını iddia ettim ve mahkemeye verdim. Belediyeye ricada bulundum. Seçimden iki ay önce mahkeme kararıyla ölçümü tespit ettik. Gerçekten de 35 bin metrekare olmadığı, sadece 10 bin metrekare kullandığımız anlaşıldı. Kongrede kullanılan sandalye ve ses sisteminin borcu bile yine bize çıkartıldı. Onu da ben yine cebimden ödedim. Ben ve arkadaşlarımın zoruna giden şey ise bir hırsızın bizi hırsızlıkla suçlamasıdır” ifadelerini kullandı.

 BİZE YETKİ VERENLER KENDİLERİDİR

Tuğrul’un binanın satılmasından haberlerinin olmadığını da iddia ettiğini ifade eden Alpaslan, “Odanın satılmasına karar verilirken Başkan Vekili Emin Tuğrul, Hacı Çiftçi ve Şükrü Tuncel’in imzaları bulunuyor. Binanın satışının yapılması için bize yetki veren kendileridir” ifadelerini kullandı.  Türkiye’nin en büyük esnaf odası binası yaptıklarını da sözlerine ekleyen Alpaslan, “Binamız şu anda tamamlanmış durumda. Sadece bahçe düzeni kaldı. Ben bu binayı yaptım. Onlar bu binanın sadece bahçe düzenlemesini yapsınlar ben adımı değiştireceğim” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme