Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...

Hazreti Ömer Camii Müezzini Kayyum Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...

Allah'tan Korkmanın 7 Azaya Tezahür Eden Alametleri

 

Birincisi

Mü'min kişi, bütün azaları ile Cenab-ı Hak'tan (celle celalühü) korkan kimsedir. Tıpkı büyük alim Ebu'l-Leys'in söylediği gibi: Allah'tan korkmanın alameti yedi yerde tezahür eder:

Dilde tezahür eder ve Allah korkusu kişiyi yalandan, gıybetten, söz taşımaktan, iftiradan ve lüzumsuz sözlerden alıkoyar. Onu Allah'ın zikrine, Kur'an-ı Kerim tilavetine ve ilim öğrenmeye yöneltir.

 

İkincisi

Kalpte tezahür eder. Allah korkusu kalpten düşmanlığı, iftirayı, kardeşlerini çekememeyi çıkarır. Zira kıskançlık bir hadis-i şerifte de belirtildiği gibi yapılan iyilikleri yok eder.

"Tıpkı ateşin odunu yiyip bitirdiği gibi hased de iyilikleri yer bitirir." Ebu Davud, 490

Şunu iyi bilmelisin ki, hased kalpteki büyük hastalıklardan biridir. Kalbin hastalıkları da ancak ilim ve amel ile tedavi edilebilir.

 

Üçüncüsü:

Gözlerde tezahür eder. Haram olan yiyecek, içecek, giyecek ve diğer şeylere bakmaz. Dünyaya bakışı rağbet ve arzu gözüyle değil, ibret nazarıyla olur. Bakılması kendisi için helal olmayan şeylere asla bakmaz. Bir hadis-i şerite şöyle buyurulur: "Kim gözlerini haramla doldurursa kıyamet gününde Allah Teala onun gözünü ateş ile doldurur."

 

Dördüncüsü:

Midede tezahür eder. Karnına asla haram lokma girmez. Haram yemek büyük günahtır. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: "Ademoğlunun boğazına haram bir lokma girdiğinde, o lokma midesinde kaldığı sürece yerdeki ve gökteki bütün melekler ona lanet eder! Eğer o hal üzere ölürse varacağı yer cehennem olur."

 

Beşincisi:

Ellerde tezahür eder. Allah korkusu taşıyan kişi ellerini harama uzatmaz. Ancak Allah'a taat ve sevap olana el uzatır. Ka'bu'l-Ahbar şöyle der: "Allah Teala yeşil zebercetten bir köşk yaratmıştır. Onun içinde yetmiş bin konak vardır, her konağın içinde yetmiş bin oda vardır. Ona ancak, kendisine bir haram arz edilince sadece Allah korkusu sebebiyle onu terk edenler girebilir!"

 

Altıncısı:

Ayaklarda tezahür eder. Allah Teala'nın yasakladıklarına ve günah olan şeylere adım atmaz. Sadece hayır yolunda, Allah'ın rızasına uygun olan yolda, alimlerle ve salihlerle sohbet etmek için yürür.

 

Yedincisi:

Taatında tezahür eder. ibadet ve taatını sırf Allah'ın nzası için yapar. Riya ve nifaktan korkar ve sakınır.

Kaynak: Mükâşefetü'l Kulûb; Korku

 

KURAN-I KERİM'DE GEÇEN PEYGAMBER DUALARI

Hz. Adem'in (as) duası. Araf Sûresi: 23

"Kala rabbena zalemna enfüsena ve il lem tağfir lena ve terhamna lenekunenne minel hasirın"

Hz. Adem (as) ve Havva validemiz, işledikleri hatalarından dolayı çok gözyaşı döküp:

"Rabbimiz! (Biz) kendimize zulmettik; artık bize mağfiret etmez ve bize merhamet etmezsen, mutlaka hüsrana uğrayanlardan oluruz."

Hz. Nuh'un (as) duası. Kamer Sûresi: 10

"Fe dea rabbehu enni mağlubun fentesır"

Hz. Nuh (as), uzun süre yaptığı tebliğ vazifesine mukabil, çok az kişi tabi olması karşısında:

"Gerçekten ben mağlûbum (bu müşriklere karşı çaresizim); artık (bana) yardım et!"

Hz. Nuh'un (as) duası. Muminun Sûresi: 28 - 29

28. Fe izesteveyte ente ve mem meake alel fülki fe kulil hamdü lillahillezı neccana minel kavmiz zalimın

29. Ve kul rabbi enzilnı münzelem mübarakev ve ente hayrul münzilın

Hz. Nuh (as) kendisine tabi olanlarla birlikte gemiye yerleşince Allah (cc), Hz. Nuh'a (as) şöyle dua etmesini emreder:

"O hâlde sen, yanında bulunanlarla beraber gemiye yerleştiğin zaman artık de ki: "Bizi o zalimler topluluğundan kurtaran Allah'a hamd olsun!" Ve (yine) de ki: "Rabbim! Beni mübarek bir menzile indir; çünkü sen, indirenlerin en hayırlısısın!"

Hz. İbrahim'in (as) duası. Şuara Sûresi: 83 - 89

83. Rabbi heb lı hukmev ve elhıknı bis salihıyn

84. Vec'al lı lisane sıdkın fil ahırın

85. Vec'alnı miv veraseti cennetin neıym

86. Vağfir li ebı innehu kane mined dallın

87. Ve la tuhzinı yevme yüb'asun

88. Yevme la yenfeu malüv ve la benun

89. İlla men etellahe bi kalbin selim

 

"Rabbim! Bana hikmet ihsan buyur ve beni salih kimseler arasına kat! Sonraki (ümmet)ler içinde benim için bir lisan-ı sıdk (güzel bir methle anılmayı) nasip eyle! Ve beni Naim Cenneti'nin varislerinden kıl! Babama da mağfiret eyle; çünkü o dalalete düşenlerdendir. Ve (insanların) diriltilecekleri gün, beni utandırma! O gün ki, (onda) ne mal fayda verir, ne de evlat! Ancak Allah'a selim (sağlam) bir kalple gelen müstesna

 

Şüphesiz ki Allah insanın kalbinden geçenleri ve ihtiyaçlarını bilir. Ancak dil ile dua etmenin insanın kendisinin eğitilmesi konusunda etkisi vardır. Ayrıca dua Allah`ın bir emrinin yerine getirilmesidir, bir ibadettir. Kur`ân-ı Kerim`de Hak Teâlâ kendisine nasıl dua edileceğini kullarına öğretir, resûllerinin dualarını bize haber verir. Müminler önce bu dualara bakmak ve böyle dualarla Allah`ı zikretmek durumundadırlar. Gerçekten bilmediğimizi ve en güzelini öğreten Allah`tır. "... Ey rabbimiz unutur veya hata edersek bizi sorumlu tutma... " (el-Bakara, 2/286) Eyüp Aleyhisselâm,

 

"Ya Rabbi, gerçekten benim başıma bela geldi. Halbuki sen merhametlilerin merhametlisisin." (el-Enbiya, 21/83); Zekeriya (a.s.), "Rabbim, beni yalnız bırakma..." (el-Enbiya, 21/89); Âdem (a.s.), "Ey Rabbimiz, biz nefislerimize zulmettik. Eğer sen bizi affetmez ve bize acımazsan mutlaka zarara uğrayanlardan oluruz. " (el-A`raf, 7/23) diyerek dua etmişlerdir. "Beni müslüman olarak öldür ve beni salih kullarına kat... " (Yusuf, 12/101) duası Yusuf (a.s.)`ın; "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Ben zalimlerden idim. " duası da Yunus (a.s.)`ın duasıdır.

 

İmam Ahmed b. Hanbel`in Ebû Saîd el-Hudrî`den (r.a.) rivâyet ettiği bir hadîste: "Duanın karşılıksız kalmayacağı, bilâkis üç şeyden birinin mutlaka meydana geleceği; ya kabul ya âhirete bırakma yahut eda edilen dua oranında günahın affedileceği" beyan buyurulmuştur.

Bakmadan Geçme