Bugün ki yazımızda Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in Kıbrıs gazası ve İstanbul fethi ile alakalı, gelecekle ilgili işaret buyurduğu iki mucizelerinden bahsedeceğiz. Konunun iyi anlaşılması için ‘’mucize nedir ?’’ sorusuna cevap verelim.
Mucize; AllahüTeala’nın peygamberlerine, peygamber olduklarının ispatı için fizik ve kimya kanunlarının dışında bahşettiği olağanüstü olaylardır. Mucize, peygamberlere mahsus olup başkalarında bulunmaz. Mucizeler, kavimlerin kültür ve medeniyetleri üzerinde büyük tesirler meydana getirmiştir.
Misal olarak; Hazreti Nuh’un AllahüTeala’nın emri ile gemiyi inşa etmesi ile suyun kaldırma kuvvetinin ortaya çıkması, Hazreti Süleyman’ın rüzgara emretmesi, hayvanlarla konuşması, Hazreti İbrahim’in ateşe atıldığı halde ateşin onu yakmaması, Hazreti Davut’un demiri eritmesi, Hazreti Musa’nın denizi yarması ve asasını yere vurmasıyla suyun fışkırması, Hazreti İsa’nın gözü görmeyenleri sağlığına kavuşturması gibi mucizeler Kur’an-ı Kerim’de bildirilmektedir.
Peygamberlerin sonuncusu Hazreti Muhammed aleyhisselam’a geçmiş peygamberlere verilen bütün mucizelerle beraber, birçok mucizeler bahşedilmiştir. Geçmiş peygamberlerin mucizeleri kendi dönemleriyle alakalı olup, günümüze kadar ulaşmamıştır. Ancak Efendimize verilen bazı mucizeler vardır ki, hala devam etmektedir. Bunların başında ‘’Ebedi mucize’’ olan Kur’an-ı Kerim kıyamete kadar devam edecektir. Peygamber Efendimizin gelecek ile ilgili gaybi mucizeleri çoktur. Ahir zamanla ilgili haber verdiği mucizeler kısmen gerçekleşmiş ve bir kısmı da ileride gerçekleşecektir.
Peygamber Efendimizin mucizeleri:
-Akli mucize: Bunun en güzel örneği Kur’an-ı Kerim’dir.
-Hissi mucizeler: Duyulara hitap eden mucize. Bunlarda Peygamber asrında o döneme has olarak meydana gelmiştir.
-Gaybi mucizeler:Gelecekle ilgili mucizeler.Gaybı, AllahüTeala’dan başka kimse bilemez. Ancak istediği Resulüne kısmen bildirdiğine dair AllahüTealaKur’an-ı Kerim’de Cin suresi 27. Ayeti kerimesinde bize haber vermektedir.
‘’Ancak, (bildirmeyi) dilediği peygamber bunun dışındadır’’
Mucizelere iman etmek, sahih nakil ile bildirilen ve selim(hastalıklı olmayan) aklın gereğidir.
Gelecekle ilgili iki gaybi mucizeden bahsedeceğiz. Bunlardan bir tanesi Kıbrıs ile ilgili, diğeri ise İstanbul ile ilgilidir. Peygamber Efendimiz Medine-i Münevvere’de iken Cumartesi günleri Kuba’yı ziyaret ederdi. Kuba mescidinde namaz kılardı. Kuba sakinleri O’nu ziyaret eder, O’da onlarla hasbihal ederdi. Yol üzerinde Ümmü Haram bintMilhan adında bir halası vardı.(Arapçada hala teyze demektir) O mübarek hanım Peygamber Efendimizin süt halasıydı. Peygamber Efendimizin mahremiydi. Peygamber Efendimiz onu ziyaret ettiğinde mübarek halası kendisine güzel yemekler yapar, ikramda bulunurdu. Yemek yedikten sonra Efendimiz henüz öğle vakti girmeden, adet-i şerifi olduğu üzere kayluledenilen öğle uykusuna yatardı. Yine böyle bir günde; yattıktan kısa bir zaman sonra tebessüm ederek uyandı. Halamız ona sordu: ‘’Niçin güldünüz ?’’ O’da: “Ey Ümmü Haram! Ümmetimden bir kısmının gemilere binip kâfirlerle savaşmaya gittiğini gördüm.” buyurdu. Bu gaybi mucize deniz savaşlarına işaret etmekteydi. Ümmü Haram: ‘’Ya Rasulallah dua et bende onlarla beraber gazaya katılayım’’ dedi. Bunun üzerine Efendimiz ona dua etti. Tekrar mübarek başını koydu ve tekrar gülerek uyandı. Ümmü Haram: ‘’Niçin güldünüz? Ya Rasulallah’’ dediğinde, ‘’Benim ümmetimin Allah yolunda gazaya çıktıklarını gördüm’’ buyurdu. Ümmü Haram: ‘’Dua et onlardan olayım’’ dediyse de Peygamber Efendimiz: ‘’Hayır. Sen ilklerden olacaksın’’ buyurdu.
Ümmü Haram bintMilhan anamız onlarla beraber gemiye binerek denizi geçtikten sonra bineğinden düşerek şehit oldu. Kıbrıs Larnaka’da defnedilmiş, türbesi meşhur olup halen ziyaret edilmektedir.
Peygamber Efendimizin haber verdiği bu hadise gerçekleşmiş olup 1400 küsur yıldır bu mucize yaşanmaktadır. Türkler tarafından Hala Sultan diye meşhurdur. Bu mucizeyi İmam Ahmed, İmam Buhari, İmam Müslim nakletmektedirler.
İstanbul’un fethi de gaybi mucizelerdendir. Ahmed Bin Hanbel’inMüsned’inde, İmam Buhari’nin Tarih-i Kebir’inde rivayet ettiklerine göre Peygamber Efendimiz İstanbul fethine işaret ederek şöyle buyurmuştur; "İstanbul (Konstantiniyye) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emîr ne güzel emirdir. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur."
Bu hadisi şerifin müjdesine nail olmak için çok defa sahabelerinde büyüklerinden olan Ebu Eyyüb el-Ensari(Halid bin Zeyd) gibi sahabeler ve Emeviler, Abbasiler döneminde yapılan seferlerde onlara fetih müesser olmamıştır. Fetih için gelen Ebu Eyyüb el-Ensari orada hastalanarak şehit olmuştur. Kıbrıs’daÜmmü Haram bintMilhan halamıza Hala Sultan demişiz. İstanbul’umuzda Ebu Eyyüb el-Ensari’ye Eyyüp Sultan demişiz.
İstanbul fethiyle alakalı Fatih’in dehası, harpte ki stratejisiyle alakalı hususları konunun uzmanları olan tarihçilere bırakırken, bu fetihten alacağımız dersleri kısaca şöyle sıralayabiliriz.
- Peygamberin övgüsüne mazhar olan genç komutan, Fatih Sultan Mehmet rahmetullahi aleyhi ihlası tam, itikadı düzgün,kamil iman sahibi, yaşadığı çağın gereğinin çok üstünde ilim ve fenle mücehhez bir büyük dahi idi.
- İnanmış bir gençliğin ehliyet, liyakat ve temsiliyet kabiliyetine sahip nesillerin Fatih’ten alacağı çok dersler vardır.
- Hedefi yüksek tutmak ve hedefine kavuşmak için zamanı boşa harcamamak çok önem arz etmektedir.
Merhum Arif Nihat Asya’nın dile getirdiği gibi;
Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!
600 yıl İslam’a bayraktarlık yapmış bir milletin gençliğinin, Nizam-ı Alem için, gafletle zamanını geçirmemesi gerekmektedir.
Hayırlı Cumalar.
Hocam elinize kaleminize gönlünüze sağlık. ***** İmparator Sultan Mehmed bir yol açtı, tarihte eşi görülmemiş Gemileri karadan yürüttü, zincirleri sırtınlarında yiğitlerin hiç yenilmemiş Dikti tam ortasına bir sancak Hâlâ dalgalanmakta çağları aşarak Ezânı Ayasofyada yankılatarak Fethin nişânesi, dünyanın kalbi Ayasofya’da ezân susmayacak İstanbul ebediyyen Fâtih’in adıyla anılacak Lâedri.
Hocam elinize kaleminize gönlünüze sağlık. ***** İmparator Sultan Mehmed bir yol açtı, tarihte eşi görülmemiş Gemileri karadan yürüttü, zincirleri sırtınlarında yiğitlerin hiç yenilmemiş Dikti tam ortasına bir sancak Hâlâ dalgalanmakta çağları aşarak Ezânı Ayasofyada yankılatarak Fethin nişânesi, dünyanın kalbi Ayasofya’da ezân susmayacak İstanbul ebediyyen Fâtih’in adıyla anılacak Lâedri.