Fırtınalı günlere doğru...
Neresinden bakılırsa bakılsın siyaset panoramasının hiç de iyi görünür bir tarafı yok.
Neresinden bakılırsa bakılsın; siyaset panoramasının hiç de iyi görünür bir tarafı yok.
Bu manzaranın oluşumunda yurttaşın bir katkısı/etkisi yok tabii ki...
Siyasetçi çalıyor, söylüyor.
Yurttaşın ise, şimdilik "seyirci" rolünden öteye varan bir eylemi yok ortada.
Deyim yerindeyse kuzu kuzu dinliyor.
Haklıyı-haksızı belirlemek için mi dersiniz?
Aslında görüntüdeki "fırtına öncesi" sessizliğinin anlamı farklı bizce.
Seçmen yurttaşın kafasında verilmiş bir karar var. Var ve bunun şimdilik " siyaset pazarı"na çıkmasını istemiyor.
Giz/sır saklamakta kararlı...
1946 yılından bu yana yapılan tüm seçimleri yaşamış bir kişi olarak böylesine bir "gizli kararlılık" almış, yaşamış bir seçmen çoğunluğu hiç görmedim.
Belki, bunda "aniden" verilmiş bir "erken seçim" kararının payı olabilir. Belki, gelecek haftalarda siyasetçiler söylemleriyle seçmen yurttaşı istedikleri alana, heyecana çekebilir diyebilirsiniz. Ama gözlenen o ki; yaklaşan seçim gününe karşın siyaset piyasasında seçmen yönünden "rüzgar esmiyor."