Gaziantep'in bulguru, Van'ın otlu peyniri

Gaziantep'in bulguru, Van'ın otlu peyniri
Bulgurdan "değişik tatlar" üretilebilir mi? Evet üretilir. Gaziantepli girişimci Mehmet Koçak "bulgur kahvesi" üretmiş.  Daha önce bulgur cipsi,  bulgur tatlısı,  domatesli bulgur, sebzeli bulgur gibi farklı lezzetler üreten Koçak, bulgur kahvesinin tadının Türk kahvesiyle aynı olduğunu söylüyor.   Denemek lazım.
Sanayi ve üniversiteler şehri, Van'ın sanayide, çalışkanlıkta, kalkınmada esin kaynaklarından Gaziantep'in Van'dan farkı budur.
Gaziantepli üretken girişimci dalga geçmiyor, bulgurdan harikalar yaratıyor. İtalyanların makarna çeşitleri gibi. Kutluyoruz. Van'a gelince. 30 yıllık üniversitesi, akademisyenleri, gıda mühendisleri, kurum kuruluşları, meslek odaları olan. Hayvancılık bölgesi ilimizde Van Otlu Peyniri ve Van Cacığını çeşitlendirmeyi markalaştırmayı gören, duyan varsa söylesin! Köylümüze, üreticimize yol yordam gösterildi mi? 
Daha öncede yazmıştım. Van'da farklı lezzetlere sahip en az 10 çeşit Van otlu peyniri10 çeşit Van cacığı üretmek mümkündür. Üstüne her yıl tanıtım ve pazarlama amaçlı "Van Peynir Şenliği" yapılır.
Ama ne zaman?
Kendi kendimizi beğenmekten, çıkar amaçlı eyyamcılık yapmaktan, sırdan yaptığımız işleri abartarak övünmekten,  beceriksiz adamlarımızı koruyup, kollamaktan vazgeçtiğimiz gün. 
 
Sevgililer günü
Her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede ve ülkemizde kutlanan özel gündür.  Kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" (İngilizce: St. Valentine's Day) olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.
Günümüzde bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak kabul görmektedir.  14 Şubat günü, hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmakta,  eğlence sektörü hareket kazanmaktadır. 14 Şubat ülkemizde, ilimizde daha çok Hıristiyan dini boyutundan soyutlanarak, biçimsel yönüyle kutlanıyor.  Bu gün için  " Birbirlerini seven insanların sevgilerini özel bir günde dile getirerek, kutlamalarının ne zararı var?" diyenler olduğu gibi " 14 Şubat dini inancımız ve kültürümüzle uzaktan yakından ilgisi yoktur."   diyenlerde var.  Peki, o zaman çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde, ilimizde 14 Şubat Sevgililer Günü kutlamaları neden artarak ilgi görüyor, tartışılıyor, gündeme oturuyor?  İşin özü ekonomiktir. 14 Şubata ile ilgili vitrinlere, afişlere, reklamlara,  hazırlıklara ve bu günün alış verişini yapanlara bakın ne dediğimi anlarsınız.
 
Başbakanın ziyareti
Başbakan Erdoğan ''Balyoz Planı'' davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan, sağlık sorunları sebebiyle tahliyesine karar verilen ve kalp ameliyatı geçiren, emekli Orgeneral Ergin Saygun'un ailesini telefonla arayarak "  geçmiş olsun"  dileklerini ileterek sağlığı hakkında bilgi aldı.  Başbakan bununla da kalmadı, hastaneye giderek Saygun'u yatağında ziyaret etti.  İyi de etti.
Başbakan Erdoğan'ın sürpriz insani tavrı kamuoyunda ilgi uyandırdı.  Başbakan'ın telefonu ve hastane ziyaretinden çeşitli yorumlar çıkarılabilir.  Mesela; "Ordumuzun komutanlarımızın yıpratılmasına izin vermem. ", " Askere davranışlar beni vicdanen rahatsız ediyor.", "Üzüm yeme maksadı bağcıyı dövmeye dönüşmemeli.", "  İmralı çözüm süreci sürerken orduya 30-40 yıl emek vermiş komutanların " terör"  iddiasıyla cezaevlerinde mahkûmiyete dönüşen tutukluluk hallerini doğru bulmuyorum." ,  " Ben herkesin başbakanıyım.", " Herşeyin bir sınır var, benimde sınırım ve sabrım var."  
Başbakan da neticede insandır, yanıltılabilir, yanılabilir!
"Türk'ün, Kürt'e, Kürt'ün Türk'e kurşun sıkması haramdır"
Geçenlerde Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın Diyarbakır'da düzenlediği, 70 ilden gençlerin katıldığı Toplumsal Barış Sempozyumunun açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, "21'inci yüzyılda artık Türkiye'de Kürt sorununda savaş ve savaşın kazananı olmaz. Barışın da kaybedeni olmaz. O halde mutlaka hep birlikte barış sürecine ve barışa omuz vermemiz gerekiyor" dedi. İfadeleriyle, alkış alan  Baydemir  sözlerinin devamında, " Türk'ün, Kürt'e, Kürt'ün Türk'e kurşun sıkması haramdır. Ve bunun vebali her şeyden ve herkesten önce egemenlerin, iktidar sahibi olanların, ev sahibi olanların boynunadır. Ama aynı zamanda sessiz kalan ve izleyenlerinde bu konuda vebali çok büyük ama çok büyük olacaktır"  uyarısında bulundu.
Çözüm sürecine katkı sunan, umut yaratan vicdanı ve insani söylem.
Osman Baydemir'in dillendirdiği özenli ifadeler, yaklaşım tarzı önemlidir.  Ancak gözler,  gönüller çözüm sürecine ivme kazandıracak, daha somut hareketler bekliyor ve istiyor…

Bakmadan Geçme