Tarihe biraz ilgi duyanlar, Fransız katliamlarının sadece Cezayir ile sınırlı olmadığını çok iyi bilirler. Kahramanmaraş, Şanlıurfa'yı işgale eden, 1915'te Ermenileri kullanan, kışkırtan ve geleceklerini mahveden Fransa'nın emperyalist tarihinde neler yok ki.
Hafızaları canlandırmak adına Fransa' tarihe bakalım.
Fransız sömürgesi Cezayir, Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Fransa'nın kurtuluşu için gençlerini savaşa gönderdi. Karşılığında sadece bağımsızlığını istedi Fransa'dan. Fransa teklifi kabul etti. Almanya'yı, Cezayirli askerlerin desteğiyle yendi.
Fransa'nın zaferi, Cezayir'de bayram coşkusuyla kutlandı. Ancak Fransa, verdiği sözü tutmadı. Sokaklara dökülen halk, kendilerine verilen bağımsızlık sözünün tutulacağı düşüncesiyle, kutlama yürüyüşleri düzenledi. Yürüyüşe katılan halkın üzerine işgalci Fransız askerleri tarafından ateş açıldı. Katliam günlerce sürdü. Öldürmekle yetinmeyen Fransız askerleri, Cezayirli Müslüman kadınlara tecavüz etti.
Bağımsızlık savaşı veren yüzbinlerce Cezayirliyi katleden Fransızların 2.5 milyon Cezayirliyi tehcire tabi tutuldu. Cezayir' de 100 yılı aşkın süre her türlü insanlık suçunu işleyen Fransızların bağımsızlık savaşında 8 bin köyü yok ettiği de çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
Katledilen onbinlerce Cezayirlinin bir kısmı şehir dışında açılan dev çukurlara gömüldü. Bir kısmı ise, kamyonlara doldurularak kireç fırınlarında yakılmaya götürüldü. Cezayirlilerin cesetleri, Nazi fırınlarına benzeyen ölüm fırınlarında yakıldı. 1945 yılı, tarihe, Fransa'nın utanç yılı olarak kazındı. Yıl 1945.. Günlerden 8 Mayıs.. Fransa için kurtuluş, Cezayir için soykırım günü
Yine Ruanda' da 1994 yılında yaşanan soykırımda yüzbinlerce Tutsinin Hutular tarafından öldürülmesinin insanlık tarihinin en korkunç olaylarından birisi olarak belleklerde yer alıyor. Yakın tarihin en korkunç insanlık suçunda Fransızların parmağı dünya kamuoyu tarafından biliniyor.
İşte bu Fransa kullandığı ve geleceğini mahvettiği Ermenilerden, Cezaililerden, Randalılardan özür dileyeceğine kendisini tarihçilerin yerine bırakarak tarihi olaylara siyasi kara vermekten çekinmedi.
Hatırlayalım.
2006 yılında Türkiye ile Fransa arasında gerilime neden olan Fransa Meclisi, 'soykırım'ı inkar edenlere ceza verilmesini öngören yasa teklifini kabul edilirken yasanın, tarihçileri ve bilim insanlarını kapsam dışı bırakması teklifi ise kabul görmedi.
Bilim, ahlak, insanlık ve vicdan adına dik duran 100 saygın Fransız tarihçi Fransız Meclisi'ni kanun zoruyla tarih yazmakla suçlayarak karar alanları kınayan bildiri yayınladılar. Fransız tarihçiler bir haksızlığı dile getirerek " Tarihi tarhçılara bırakın" çağrısı yaptılar.
Yıl 2012
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande 1830'da sömürge olarak işgal ettikleri türlü insanlık suçunu çekinmeden işledikleri Cezayir'e iki günlük bir ziyarette bulundu.
Ziyaret vesilesiyle Cezayir'de 14 partinin temsilcisi Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'ya Hollande'nin mecliste yapacağı konuşmada, Fransa'nın Cezayir'deki sömürge yönetimi sırasında işlediği suçlar nedeniyle özür dilemesini istediler.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ye yöneltilen, ''Yarın mecliste yapacağınız konuşmada, Fransa'nın Cezayir'deki sömürge yönetimi sırasında işlediği suçları tanıyacak mısınız?'' sorusu üzerine ''Tanımayacağım ve özür dilemeyeceğim '' cevabını verdi.
Gerçekten de öyle oldu.
Yakın geçmişte Türkiye ve Fransız tarihçilerinin " Tarihi tarihçilere bırakın" çağrısına kulak tıkayan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'e Cezayirli milletvekillerine "tarihçilerin çalışmalarını hızlandıralım" teklifi getirerek seslendi.
Çifte standart, gerçeklere Fransız kalmak bu.