Gürpınar Belediyesi İddialı
Gürpınar Belediyesi Eş Başkanları, basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu. Kahvaltının ardından belediye tarafından kurulan seraları basın mensuplarına gezdirildi. Eş başkanlar belediyenin birçok projeyi hayata geçirdiğini belirttiler.
İlhan Siyahtaş
Gürpınar Belediyesi Eş Başkanları Yıldız Çetin, Zeki Yıldız belediyenin 130 dönüm arazi üzerinde sebze üretimi yapılan seralar kurduğunu ve ilk mahsulün alınmaya başlandığını söyledi.
Belediyecilik anlayışlarının kendi kendini yöneten halkıyla beraber yürüyen bir belediyecilik anlayışı olduğunu belirten Eş Başkan Yıldız Çetin, “ Biz halkçı belediyecilik yapmaya çalışıyoruz. Yeterli miyiz? Elbette eksikliklerimiz var. Ama eksikliklerimiz gidermeye çalışıyoruz” dedi.
Konuşmasında belediye çalışmalarına değinen Eş Başkan Zeki Yıldız ise, “ Gürpınar merkezinde alt yapı sorunlarına el atarak kanalizasyon işlerini bitirdik. Şimdi üst yapı işlerine geçtik. Mahallelerimizin yollarına kilit taşı döşüyoruz. Şimdiye kadar 9 mahallemizin yoluna kilit taşı döşedik. Gelecek yıl 20 mahalle yoluna kilit taşı döşemeyi hedefliyoruz” dedi.
“100 yıldır hiçbir şey yapılmamış”
Gürpınar Belediye Eş Başkanı Yıldız Çetin, “Bildiğiniz üzere zorlu bir süreçten geçiyoruz ve bu süreç can alıcıdır. Hepimizi derinden üzen bir ortam mevcuttur. Ama tabi ki bu her şeyin önüne geçecek anlamına gelmiyor. Biz yine de halkımıza layık olmaya, halkımızın hizmetinde olmaya çalışmaktayız. Biz belediyeyi aldığımız zaman Gürpınar halkının yüzde 70’i belediyenin kapısının nerden açıldığını bilmiyordu. Ama bizim belediyecilik anlayışımız halkçı belediyecilik, kendi kendini yöneten halkıyla beraber yürüyen bir belediyecilik anlayışı olduğu için bizde bunu yapmaya çalışıyoruz. Yeterli miyiz? Elbette eksikliklerimizde var. Her konuda yeterli değiliz. Ama bunu gidermeye çalışıyoruz. En azından halkımızı esas alıyoruz. En azından halkımızla paylaşma ortamları bulmaya çalışıyoruz. Her şeyi bir anda bitirmek mümkün değil. Türkiye’nin en büyük coğrafyasına sahip bir ilçede yaşıyoruz. 100 yıldır hiçbir şey yapılmamış ve bununla birlikte büyükşehir yasasıyla köyler mahalle oldu. 100-120 kilometre mesafeyi iki buçuk saate gidemeyeceğimiz köylerimiz mevcuttur. Ama bu köylere bu zamana kadar hiçbir hizmet götürülmedi. Her yıl bir çivi çakılmış olsaydı birçok eksikliğin önüne geçilmiş olacaktı ama hiçbir şey yapılmadı. Biz eşit yaklaşımı esas alarak her köye hizmet götürmeye çalışıyoruz. Bir köye asfalt yapıyorsak, diğer bir köye parke taşı, başka bir köye park, diğer bir köy okuluna, taziye evine yardımlarımız mevcuttur. Ama tabi ki merkezde komin yaşamı esas alan bir çalışmamız mevcuttur” dedi.
“Kadın hareketimizin izinde yürümeye çalışacağız”
Çetin, “ Bunu mahallelerimize yaymayı hedefliyoruz. Her şeyden önce asıl hedefimiz bu savaşın durması, halkımızın layık olduğu hizmeti sürdürmek, şimdi yine bildiğiniz üzere bizim toplumumuzda kadın çok rahat değil. Her yere gidemiyor. Evden çıkamıyor. Ama eş başkanlık sistemiyle kadınlarımıza bir özgüven geldi. Kadınlar için yaşam alanları çalışma ortamları oluşturuldu. Bizde burada iki kilim atölyesi kurduk. Atölyede 50 kadın arkadaşımız çalışmaktadır. Belediyede tek bir tane kadın arkadaşımızla işe başladık şuanda 12 kadın belediyede çalışmaktadır. Seramızda 15 kadın arkadaşımız çalışmaktadır. Bir tanesi tarımsal alana ilişkin, diğeri ise kadına ilişkin iki kooperatif kurduk. Kurduğumuz tekstil atölyemizde 15 kadın tek kullanımlık terlik, masa örtüsü, iş önlüğü üretimine başlayacak. Bunun açılışını önümüzdeki hafta gerçekleştireceğiz. Diğer yandan kadınların el emeği olan erişte, yufka, turşu gibi kışlık gıda üretiminin alt yapısını oluşturduk. Bütün çalışmaları stratejik planlarımızda, faaliyet raporlarımızda, haftalık yaptığımız programlarda yer verdiğimiz kadını esas almadan yürütmüyoruz. Dünde kadınlarla mahalle toplantılarımızı gerçekleştirdik. Onların talepleri bizim için esastır. Biz onları esas almaya geldik. Bugün 30 yıllık bir mücadelenin sonucu biz kadınlar bir temsiliyet rolü aldıysak bizde kadın arkadaşlarımıza layık olmaya çalışacağız. Kadın hareketimizin izinde yürümeye çalışacağız” şeklinde konuştu.
“Devletin gecikmişliği var
Köylerde ve mezralarda büyük sıkıntılar yaşandığını kaydeden Gürpınar Belediyesi Eş Başkanı Zeki Yıldız, “ Gürpınar belediyemiz bir kurucu belediyedir. Her şeyi yeniden kurgulayan her geçen gün hizmet ağlarını genişleten ve kurumsallaşan bir belediyedir. Belediyeyi ilk devraldığımızda büyük sıkıntılar yaşadık. Hem personel hem de araç filosu olarak çok zayıf bir belediye devraldık. 79 köy ve mezraya hizmeti belediye yapsın dendiğinde bir kepçe ve bir kamyon ile hizmet edin denildiğinde eliniz kolunuz bağlanıyordu. Hangi köye yada mezraya bu iki aracı götüreceksiniz. Daha sonra yaklaşık 4 Milyon TL’lik araç filosu oluşturduk. Hemen hemen her köye gidiyoruz. Bir köye yada mezraya bir kamyonun yada bir kepçenin gitmesi oradaki halkın hoşuna gidiyor. Çünkü köylerde ve mezralarda yaygın hizmeti Türkiye gündeminden çıkardığından dolayı sağlıkta, hizmette, eğitimde ciddi eksiklikleri olmuş, bu yerlere Hükümetin hizmet getirmediği bariz bir şekilde görülmektedir. Köylerin genelinde sağlık hizmeti çokta iyi değil, eğitim hizmeti iyi değil, taşıma sistemi ile her tarafa gidemiyorlar, bu nedenle devletin yaygın hizmeti olmadığı için köylerde ve mezralarda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Biz belediyemizde yaygın hizmeti oluşturmak adına araç filosu oluşturduk, personel istihdamı sağlayarak belediyenin personel sayısını fazlalaştırdık. Belediye olarak daha başka sıkıntılarımız da var. Burada bizim gözlemlediğimiz bu bölgelerde devletin gecikmişliği var” dedi.
“Devletin kurumları çok ağır işliyor”
Devlet kurumlarının zamanında iş yapmadığını ve çok ağır bir şekilde çalıştığını ileri süren Eş başkan Zeki Yıldız, “Devletin kurumları çok ağır işliyor, çalışmıyorlar. Örneğin, biz belediye olarak o kadar araç filosu oluşturduk belediyemizin arkasında bir araç parkı var. Bu araç parkına bizim araçlarımız yerleşmiyor, bizde belediye olarak bir hazine arazisi bulduk ve kaymakam bey onay verdi, defterdar bey uygun dedi, vali bey uygun dedi daha sonra bu talebimiz ilgili bakanlığa gitti. İlgili bakanlıkta uygun görüp onayladıktan sonra başbakanlığa giden talebimiz reddedilip geri çevrildi. DSİ, Karayolları ve Turizm Müdürlüğü Cumhuriyet kurulduğundan beri Çavuştepe Kalesi’nin koruma imar planını yapmıyor. Hoşap Kalesinin koruma imar planı neden yapılmıyor. Menua kanalının koruma imar planı neden yapılmıyor. Bunlar yıllardan buyana gelen sıkıntılardır, çünkü bu devletin bu bölgelere hizmet getirme gibi bir hevesi yoktu. Bu zamana kadar köylere neden alt yapı götürülmedi, ihmal edilmişlik burada had safhadadır. Biz üretimden bahsediyoruz, gidin bakın köylerde ve mezralarda çiftçinin su problemi çözülmemiş, bakın bakalım kaç tane kanal sulama kanalı yapılmış. 90 yıldır neden köylere çiftçiler için sulama kanalları yapılmadı. 90 yıldır köylerde içme suyu problemlerini neden çözmediniz. Demek ki çok yamalı çok problemli, çok pasif bir tutumla sorunlara gidildiği için sorunlar çözülmüyor. Bakın karayolları Gürpınar ilçesinin içindeki ana caddeyi asfaltlayacak ama bir buçuk sene geçmesine rağmen yapmadı. Bu eksikliği mecburen belediye olarak biz yapacağız. Bu nedenle devlet kurumları çok iyi çalışmıyor. Bu nedenle hizmetler zamanında gelmediği için dünyanın çok gerisinde kalıyoruz. Bu konulardan dolayı biz kurumlardan şikayetçiyiz. Biran önce eş güdümlü birlikte çalışmamız gerekir. Biz belediye olarak okul yollarını yapıyoruz, okul çevrelerini kilit taşları ile çeviriyoruz. Bu yıl 19 tane okul bahçesine oyun grupları kurduk. O dönemlerde Gürpınar ilçemizde kanalizasyon yoktu biz belediye olarak daha yeni kanalizasyon döşedik. Yani siz bir ilçe kuracaksınız, Şuan Çavuş Tepe Kalesi Urartu döneminden kalma ve 2800 yıllık bir tarihi var. 2800 yıl önce Urartular döneminde kanalizasyon sistemi vardı. Ama biz 1954 yılında burada bir ilçe kuruyoruz ve kanalizasyon sistemi yok. Biz bunu bu yıl yaptık. Bu yıl yaptık ama yinede bir sürü engel ile karşılaştık. Kurumlardan iş koparmak, Ankara’dan iş koparmak çok zor. Bu zorlukları yaşadığınız zaman biz belediye olarak iş yapamıyor hale geliyoruz ve hedeflerimizde yapmak istediklerimizi gerçekleştiremiyoruz. Bu nedenle modern bir belediyecilik ancak, Avrupa’da olan uygulanan yerel yönetim şartnamesi ki Türkiye bunu 1992 yılında kabul ettiği ancak uygulamadığı, eksik uyguladığı ve bu yasanın derhal hayata geçildiğinde modern bir belediyecilik olabileceğini söylemek isterim. Yerel yönetimlerin yerelde güçlendirilmesi konusunda halka modern bir belediye ve hizmet ile önünün açılması gerekir. Bunun içinde Vali’de var, büyükşehir belediyesi de var, imar ve şehircilikte var, neredeyse bütün kurumlar. Yerelde olan sıkıntıları bu kurumlar kendi aralarında hal edebilmelidirler, Ankara’ya gidildiğinde tıkanıp kalıyor ve hiçbir sorun çözüme kavuşmuyor. Gürpınar merkezinde alp yapı sorunlarına el attık ve kanalizasyon işlerini bitirdik, üst yapı işlerine geçtik. Köylerimize kilit taşı döşeme hizmeti götürüyoruz” dedi.
“Hedefimiz 800 dönüm arazi üzerine bahçe kurmak”
Yıldız,” Sebze üretimi yapmak üzere seralar kurduk. Toplamda 158 dönüm arazi üzerine kuruldu. 130 dönümlük deneme amaçlı bir bahçe işi yaptık. Bu bahçemizde zaman zaman 45 kişi çalışmaktadır. Bahçemizde üç ürün ektik bu ürünler lahana, domates, fasulye. Bahçemizde kadınlarımız ve gençlerimiz çalışmaktadır. Umarız bundan sonra burada çalışıp ekin işlerini öğrenen kadın ve gençlerimiz kendi bahçelerinde aynı uygulamaya geçerler. Biz gelecek yıl içinde burada bahçe işinde daha etkin bir rol almak istiyoruz. Gelecek yıl bu yılki çalışmamızdan daha fazla çalışma yapıp daha çok ürün elde etmek istiyoruz. Buradaki köylüyü de bu işin içine katarak en az 800 dönümlük bir arazinin üstüne bahçe kurmayı hedefliyoruz. Bize tarlalarını veren köylülere arazileri üstünde sulama sistemi kurarak, tohumunu ekerek onlara teslim edeceğiz ve bakımını da üstleneceğiz” şeklinde konuştu.
“Bu ilçede gerçekten bir terk edilmişlik var”
Zeki Yıldız konuşmasının devamında ise , “ Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na güneş enerjisiyle ilgili bir proje sunduk. Ancak bu projemiz henüz sonuçlanmış değil. Eğer ki sunmuş olduğumuz değerlerdeki proje onaylanmaz ise daha düşük bir enerjiyi kendi kaynaklarımızla yapacağız. Belediyenin ihtiyacı olan bu enerjiyi kendimiz elde edeceğiz. Yani bu anlamda kendi enerjimizi kendimiz elde edeceğiz. Bahçemizin sulama sistemi ve tohumu bize yüzde 49-50’ye mal oluyor. Bunun yüzde 50’si de emek işi yani vatandaşımızın tarlada verdiği emektir. Yani biz bunun yüzde ellisi karşılarken diğer yüzde ellisin halkımızın emeği olacak. Gevaş’ta belediyenin bununla ilgili bir çalışması yok. O halkın kendi yaptığı çalışmadır. DAKA’nın desteği var mı yok mu onu bilemiyorum. Kurum olarak üretken değiller. Biz bunu burada kurum olarak yapıyoruz. Şimdiye kadar neden yapılmadı? Bu aslında şimdiye kadar yapılabilirdi. Bu yapılsaydı bizde erkenden buna itilmiş olurduk. Gürpınar’ın şehir merkezinde imar planı yapılmadığı yerler var. İmar olmadığı zaman hiç bir şey de yapamıyorsunuz. Bu ilçede gerçekten bir terk edilmişlik var. Bugüne kadar bu yapılsaydı biz bu halde olmazdık. Buraya benzer çok büyük boş alanlarımız var. Biz burada bu çalışmayı yapmasaydık, buralarda diğer yerler gibi boş kalacaktı. Çok suyumuz var ama burada sulama çok iyi olmadığı için sulama yanlış yapılıyor. Hal böyle olunca da sular boşuna akıtılmış oluyor. Biz burada yağmurlama sistemi ile sulama yapıyor boşa su harcamıyoruz ve bitki yeterli olduğu kadar su alıyor” şeklinde konuştu.