Özgürlük her istediğini yapabilmek değildir.
Zaten biz özgürlüğü böyle anladığımız için zorluk çekiyoruz.
İnsanları ötekileştirmenin temelinde onları dinlemeye gerek duymamak yatıyor. Ne zaman insanların akıllarını okuyup bir kefeye koymaktan kurtulursak o zaman demokratik zihniyetler ile beraber tartışmanın ne demek olduğunu daha iyi anlarız. Eğer biz tartışmayı başaramazsak birileri hep bizim yerimize uymamız gereken kararlar almaya devam edecektir.
Özgür olmak için yapılan protestoları bir düşünün. Amaç nedir?
Özgür olmak, kısıtlamalardan uzak olmak mı demek?
Yoksa, kural dışı yaşamak mı demek?
Her insana göre özgürlük kavramı yaşadığı fanus ya da yaşam alan ve standartlarına göre değişirken, bazı insanlar özgür olmaktan korkar. Hep birilerinin himayesinde olmayı ya da kendi kabuğunda yaşamayı tercih eder.
Oysa, konuşmak, tartışmak en doğrusu…
İnsanlar sadece yapmak istediğini söylemek yerine tartışmalı …
Bu dünyada tek başımıza yaşamıyoruz. Tartışmalar sonucu, herkes kendi fikrini ve isteklerini gündeme taşıyabilir. Mutlaka ortak bir çözüm yoluna kavuşabilir. Tartışmaktan amacım, kesinlikle kaba kuvvet yani kavga değil. Konuşarak görüş alışverişinden bahsediyorum.
Ülkemizde bunu başarmak çok zor.
Çünkü konuşamıyoruz.
Sadece sorunlarımızı, yakınlarımıza anlatıyoruz.
Çözüm arayışına girmekten, konuşmaktan, paylaşmaktan çekiniyoruz.
Konuşmak önce ailede başlamalı.
Arkadaşlarımızla, dostlarımızla, okulda, kıraathanede, hastanede, kafede, sosyal medyada ve mecliste devam etmeli.
Sadece dinleyici olmak, alınan kararları kabullenmek demektir.
Protesto yapın demiyorum.
Düşüncelerinizi paylaşmanızı istiyorum.
Tartışmak, konuşmak, kaynaşmak tek eksiğimiz bu…
Sevgiyle ilerleyin….
