HADİS İNKÂRCILARINA CEVAP! KURAN SİZE YETMİYOR MU?
Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...
Bu kesimden sıklıkla şu soruyu duyarız.
Kuran dinin tek kaynağı değil midir? Kuran tek kaynaksa hadislere ne gerek var?
Öncelikle tek kaynakla ne kastedilmektedir? HZ Muhammed'in görevi ayetleri telaffuz edip susmak mı yoksa onu hayatıyla yaşayıp örnek olmak mıdır?
De ki: 'Yeryüzünde yerleşip dolaşanlar melek olsalardı, biz de onlara gökten peygamber olarak bir melek gönderirdik.' (İsra 95)
Allah kullarla peygamberin aynı cins olmasına vurgu yapmıştır. Eğer reformcuların iddia ettiği gibi peygamberin tek görevi Kuran telaffuzu olsaydı bunu bir melekte yapabilirdi. Eğer peygamber melek olsa herkes inanırdı derlerse, Allah müşriklerin mucize görseler bile bir kılıf bulup inanmayacaklarını belirtmiştir. Demek ki peygamberin aynı zamanda Kuran'ı hayata geçirip örnek olma gibi bir görevi de vardır. Bu yönüyle insan bir melekten ayrılır.
Zaten Peygamberin sünnet gibi bir vazifesi olduğunu anlamak için şöyle bir soru sormak yeterlidir:
Peygamber namaz kılın dedikten sonra kendisi haşa gidip yattı mı yoksa kendiside namaz mı kıldı? Elbette ayetleri hayata geçirdi işte bu bile peygamberin sünnet gibi bir vazifesi olduğunu gösterir.
Birçoğumuz Kuran'ı direk okuduğumuzda farklı şeyler anlıyoruz. Hatta Kuran apaçıktır diyen ilahiyatçılar bile birbirinden farklı yorumluyorlar. Öyleyse kimin yorumu en doğru? Elbette vahyi alan peygamberin. O halde Kuran'ı doğru anlamak için peygamberin yorumunu ve uygulamasını bilmek gerekir.
Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü'min erkek ve hiçbir mü'min kadın için kendiişleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır. (Ahzap/36)
Örneğin reformculara Kuran'a göre namaz nasıl kılınır diye sorulur. Onlarda rükû ve secde ile ilgili ayetleri delil getirmeye çalışırlar. Ancak bu insanlar Müslüman toplumda yaşadıkları için uygulamayı zaten bilmektedirler. Hiç bilmeyen biri gerçekten Kuran okuyarak namazı bizim gibi kılabilir mi? Her şeyi bırakın bu adam hacca gitmek için Mekke'nin yerini öğrenmeye kalksa bunun için bile dış kaynaklara başvurması gerekir. Ramazan ayının ne olduğunu bilmek için bile yine o hadislerin geldiği yerden gelen takvimlere uyması gerekir.
KURAN EKSİK Mİ?
Bir hükmün Kur'anı olması sadece onun Kuran'da bir ayette belirtilmesi demek değildir. İlk etapta görülmeyen ancak birçok ayetin sonucu ortaya çıkan hükümlerde vardır. Örneğin Kuran'a göre namaz belirli vakitlere bağlıdır, yine Kuran'a göre namaz kılmak için cünüplük durumunun giderilmesi gerekir o zaman ortaya şu sonuç çıkar:
"cünüplük durumu en fazla iki namaz arasında giderilmelidir."şimdi bu direk Kuran'da geçmiyor diye Kuran'ın bir hükmü değil mi? Demek ki hadislerde ilk etapta görülmeyen Kur'anı hükümler içeriyor olabilir. O halde Kuran'da varsa gereksiz yoksa batıl diye bir mantık olamaz. Bir insan kendi yorumuyla yanlışlıkla peygamberin bir sözüne bu Kuran'a uymuyor derse, haliyle peygambere iftira atar. Ona iftira atanın hükmünü de siz düşünün. Nitekim İslamoğlu ve Bayındır'ın hikmet konusundaki görüşlerine bakarsanız onlarda bunu onaylar. Ancak maalesef kendi fikirlerine kendileri uymazlar.
HADİSLERİ KURAN'A ARZ EDELİM?
İlginçtir birçok reformist ilahiyatçı, hadisleri tümden reddetmez. İslamoğlu "hadis olmadan ne Kuran ne de hayat anlaşılabilir" derken Bayındır "bizden hadis karşıtı bir hareket bekleyenler bize yaklaşmasın demektedir.
"Peki, madem hadis olmadan Kuran anlaşılamaz o halde hadisleri Kuran'a nasıl vuracaksınız?
Bu kapı kilitli anahtarsız açılmaz dedikten sonra ama anahtarı da evin içinden almamız lazım demek gibidir. Yine şöyle düşünelim elimizde İngilizce bir kitap var, bunu anlamak için sözlüğe bakmamız lazım ama aynı zamanda diyoruz ki, bu sözlüğün doğruluğunu kitabı okuduktan sonra anlayacağız. Zaten sözlüğü referans almadan sağlıklı bir şekilde kitabı okuyamıyorsun ki! O halde bize düşen dil bilimi açısından sağlıklı bir sözlük bulup ona göre kitabı anlamaktır. Yani hadisler ışığında Kuran'ı anlamaktır.
Bazıları da şöyle söylerler tamam elbette Hz. Muhammed Kuran'ı uygulamıştır ancak bunun bize sağlıklı bir şekilde ulaştığını nereden bileceğiz?