Hakkari'de Doğa Katlediliyor

Hakkari'de ormanlık alanlar, bu kez de ağaç tüccarları tarafından adeta talan ediliyor. Herkesin gözleri önünde onlarca yıllık ceviz ağaçları başta olmak üzere ağaçları kökünden keserek götüren tüccarlar doğayı katletmesine devletin seyirci kalması, söz konusu eylemin 'güvenlik politikasının devamı' olduğunu düşündürüyor. Hakkari Orman ve Su İşleri Müdürü ise kesimlerin kaçak olduğunu belirterek, işlem başlattıklarını savundu.

Tüccarların ve ormancıların hedefi haline gelen Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Dostki ve Dağlıca bölgesinde doğa katliamı yaşanıyor. Yıllardır askerlerin operasyonları nedeniyle yakılan ve tahrip edilen, ağırlıklı olarak ceviz ağaçlarının bulunduğu ormanlık alana dadanan kişiler, talana başladı. Dağlıca'ya bağlı Yeşiltaş mezrasında kesilen tonlarca ceviz ağacı, Yeşiltaş Karakolu'nun 50 metre karşısına kesildi. Devletin seyirci kaldığı ve Kayseri, Bitlis ve Ankara'dan geldiği belirtilen ceviz ağacı tüccarları, ağaçların tanesini 500 ile bin TL arası değişen fiyatlarda satıyor. Dostki bölgesinde bulunan Bisitki mezrasında ise Tilane Karakolu karşısında kökünden çıkarılan tonlarca ceviz ağacı, tomruk haline getirilerek köy içine toplandı. Tüccarların herhangi bir engellemeyle karşılaşmaması devletin yıllardır yapmak istediği alanı ağaçsızlaştırma politikalarının bir parçası olduğu ileri sürülüyor. 

Ağaç kesimine bulunan gerekçe!

Yine bölge sakinleri de ormanlık alandaki ağaçları kesiyor ve Avaşin deresine kurdukları köprü ile Dağlıca yoluna çıkararak araçlara yüklüyor ve ilçe merkezine naklediyor. Ağaç kesimi yapan kişilerden M.B., "Biz ağaçları kış ihtiyacı için kesiyoruz. Daha önce buralarda askeriye kesim yapıyordu. Bize ses çıkarmıyorlar. Asker, kadastro ve Orman Müdürlüğü 'Bu alanlara meşe ağacı ekeceğiz' diyerek kesim yapmamıza izin veriyorlar. Hatta biz kesmezsek bu kurumların kesim yapacağını söylediler. Onlar keseceğine biz kesiyoruz" iddiasında bulundu. 

'Yapılan kesimler kaçaktır'

Konuyla ilgili telefonla görüştüğümüz Hakkari Orman ve Su İşleri Müdürü Necmettin Yılmaz ise "Ormanlık alanlarda kesim yapılması kesinlikle yasaktır. Müdürlüğümüz tarafından kesin izni verilmediği gibi meşe çalışması yoktur. Meşe ekimi yapılırsa da boş alanlara yapabilir. Yapılan kesimler kaçak kesimlerdir. Konuyla ilgili bölgede araştırma başlattık. Sorumlular hakkında gerekli işlemi yapacağız" ifadelerini kullandı.

'30 yıl içinde ormanlık alanların yüzde 40 yok edildi' 

Yüksekova Cilo Doğa Derneği Başkanı Mesut Kıratlı ise batıda bir orman yangını ya da ağaç kesiminin gündemi günlerce meşgul ettiğini, ancak Hakkari'de yaşanan doğa katliamının görmezden gelindiğini vurguladı. Bölgede yaptıkları incelemeye ilişkin gözlemlerini paylaşan Kıratlı, "Son günlerde bölge insanı tarafından Oremar, Colemerg ve Şemzinan bölgesinde aşırı şekilde ağaçların kesildiği ve ormanlık alanların yok olma noktasına geldiği yönündeki şikayetler sonucunda 2 günlük bir çalışma yürüttük. Çalışmalarımızda aşırı avcılığın yanı sıra ağaç katliamının da yaşandığına bizzat tanık olduk. Hiç bir ahlaki değeri göz önünde bulundurmayan kişiler, bölgede adeta ormanların kökünü kurutuyorlar. Şemdinli, Oremar, Çele ve Hakkari'de yol boyunca gittiğimiz her ormanlık alanda bir ağaç katliamıyla karşılaştık. Hiç bir engellemeyle ve uyarıyla karşılaşmayan bu insanlar adeta bir ağaç kıyımı başlatmışlar. Kuru-yaş, fidan ayrımı yapmadan ağaç kesen bu insanlar ormanlık alanları ortadan kaldırmaktadır. Özelikle Oremar ve Şemdinli bölgesinde yaptığımız araştırmalarda bölge insanı arasında çıkan 'Siz kesmeseniz devlet kesecek' söylemleri sonucunda birçok insan dere yatağında ağaç kıyımına başlamış. Ayrıca dışardan bölgeye gelen mobilya atölye sahipleri halk arasında 'kütükçü' olarak bilinen kişilerin yine bölgede ceviz ağacı kıyımı başlatmış. Gittiğimiz birçok Oremar köyünde satılmak üzere yüzlerce ceviz ağacı kesilmiş. Özellikle yukarda saydığımız sebeplerden dolayı son 30 yıl içerisinde ormanlık alanların yüz 40'ı edilmiş" dedi. 

'Doğa bu insanlara peşkeş çekilmiştir'

Yaşanan doğa katliamının birinci derecede sorumlusunun Orman ve Su İşleri Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü olduğu değerlendirmesinde bulunan Kıratlı, bu kurumların herhangi bir önlem almamasının tahribatın boyutunun söz konusu noktaya getirdiğini kaydetti. "Hiç bir kurum bu konuda kılını kıpırdatmamaktadır" diye tepki gösteren Kıratlı, şunları söyledi: "Bu konuda herkesin ortak değeri olan yeşil alan ve ormanlıklar bu kurumlar tarafından, doğa katliamı yapan bu insanlara peşkeş çekilmiştir. Gelinen aşamada yapılan bu doğa tahribatın etkilerini ortadan kaldırmak için uzun vadeli bir çalışma yürütülmelidir. Doğa kendisini yeniler, ancak bu zaman isteyen bir süreçtir. Bununla beraber özellikle yakılan ormanlık alanlarda ağaçlandırma çalışması, ormanlık alanların tamamıyla yok olduğu yerlerde ise bölgenin iklimine ye yapısına uygun tohumların atılması ve korunması gerekmektedir." 

Kaynak: DİHA

Bakmadan Geçme