Halk siyasinin kapısında bekliyor

Rıdvan Can

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Van Şube Başkanı Abdullah Aras, kurucu başkanı Abdulahat Arvas, önceki Van Şube Başkanı Kerem Baynal ve yönetim kurulu üyeleri basınla buluştu. Van'daki yatırımımı batıya götüreceğim diyebilecek bir esnafa rastlamadığını belirten Aras,  "Hiç kimse bugün itibariyle Van'da bir güven ortamı yoktur, huzur ortamı yoktur, güvensizlik hakimdir diyemez. Allah'a hamdolsun hepimiz güven ve huzur içerisindeyiz" dedi.

"MÜSİAD'I İSTENİLEN GÜCE ULAŞTIRMAK İSTİYORUZ"
Toplantıda konuşan MÜSİAD Van Şube Başkanı Abdullah Aras, MÜSİAD'ın 1990 yılında 12 gencin küçük sermayeleriyle bir araya gelerek kurduğu bir sivil toplum örgütü olduğunu kaydederek, "Gelmiş olduğumuz noktada 11 binden fazla üyemiz, 46 binden fazla kuruluşumuz bulunuyor. Cumhurbaşkanımızın işsizlik seferberliğine yapmış olduğu 250 bin kişilik katkıyla 2 milyon çalışanı olan bir sivil toplum kuruluşudur. Bizlerde 2010 yılında Van'da 10 kişi bir araya gelerek, bu büyük ailenin içine girdik.  MÜSİAD'ın kurucu başkanı Abdulahat Arvas o gün büyük bir yük alarak, kurucu başkanlığımızı yaptı. İki yıl aradan sonra görevi Ferit bey kardeşimize devretti, bu kardeşimizin de görevi bittikten sonra bu defa Avukat İsmail bey bu görevi yürüttü. En son olarak ağabeyimiz Kerem Baynal beyde hakkıyla bu görevi yaptı. İnşallah bundan sonra MÜSİAD Van Şube Başkanlığını ben yürüteceğim. MÜSİAD'ımızı Van'da istenilen bir temsiliyet gücüne ulaştırmak istiyoruz. Bununla birlikte Genç MÜSİAD'ımız var. İnşallah gençlerimizi yarına yetiştirmek için bütün gücümüzle yardımcı olmaya çalışacağız" ifadelerini kullandı.

"VAN YAŞANABİLECEK EN GÜZEL İLLERDEN BİRİDİR"
Van'ın yaşanabilecek en güzel illerden biri olduğunu anlatan Aras, "Tarihiyle, iklimiyle, coğrafyasıyla, kültürel yapısıyla, etnik yapısıyla çok güzel bir kenttir. Van'ımızın 2016 yılı itibariyle ekonomi yapısı çok düzgün gitmiyor. Ekonomi de bir takım sorunlar yaşıyoruz. 2011 yılında yaşadığımız deprem faciası ekonomimize ciddi anlamda bir olumsuzluk kattı. Güven ve huzur ortamı oluşturulmadığı için bu da ekonomimize darbe vurdu. Van 2016 yılının ortalarına kadar ciddi bir göç verdi ve bununla birlikte ciddi anlamda bir göç aldık. Çok vasıfsız, niteliksiz, ekonomik koşulları zayıf olan sosyal ve kültürel açıdan zayıf olan bir güç aldık fakat sermayesi olan, kendisine güveni olan, temsiliyet gücü olan ve nitelikli bir gücü de dışarıya verdik. Biz sınır ili olduğumuz için Allah bize sınır kapılarını vermiştir ama maalesef bugüne kadar istediğimiz düzeyde bu sınır kapılarımızdan faydalanamadık" dedi.
 

"BANKALAR MAL TERÖRÜDÜR"
Van'ın ve bölgenin ekonomisine en büyük darbeyi bankaların vurduğunu ifade eden Aras, "Bununla birlikte her birimimizin sürekli gündeme getirdiği işsizliğin ekonomimize ciddi anlamda olumsuz etkileri oldu. Ekonomimize en büyük olumsuz etkilerden bir tanesi de eğitimimizin çok düşük olmasıdır. Eğitimi iyi olan toplumlar refah düzeyi yüksek olanlardır ama her refah düzeyi yüksek olan toplumların illa iyi eğitimli toplumlar olması gerektirecek bir koşul değildir. Van'ın işsizlik ordusunun sebebi ortaokuldan terk, liseden terk veya liseyi bitirmiş olan gençlere sanatı olmayan gençlere sahip olduğumuzdan dolayı böyle olumsuzluklar yaşıyoruz. Bu memleketin ekonomisine darbe vuran en önemli faktörlerden biri de bölgede faaliyet gösteren bankalardır. Bankalar adeta mal terörüdür. İlimizi cazibe merkezi konumundan çıkarıp, gayrimenkullerimizi ve esnaflarımızı itibarsızlaştıran bir bankacılık anlayışı bu bölgede hakimdir. Batıdaki bankaların gayrimenkule bakış açısı çok farklıdır. Dolayısıyla buradaki sermaye batıya göç ediyor" şeklinde konuştu.

Van'da bir türlü turizmin gelişmediğini de söyleyen MÜSİAD Van Şube Başkanı Abdullah Aras, "Van hakikaten bu kadar güzel bir ilse neden turizmi gelişmiyor. Turizmimiz bir türlü istenilen düzeye gelmedi. Bu bölgede yaşayan halkımızın Antalya'ya gitmesine ne gerek vardır. Tatvan'da, Van'da, Gevaş'ta deniz kenarında aynı Antalya'nın şartlarıyla havasıyla, suyuyla aynı tatilini yapabilir ama maalesef bir türlü turizmimizi geliştiremedik" diye konuştu.

"VAN'DA BİR TELEVİZYON AÇILMALI"
Van'ı dışarıya tanıtacak bir televizyonun olmayışından yakınan Aras, "1 milyonluk bir kent için bu çok büyük bir eksikliktir. Van'a mutlaka bir televizyon kurulmalıdır. Bu çok üzücü bir olaydır. Bunun derhal giderilmesi gerekir. Van'ı iyi tanıtabilecek bir televizyonun mutlaka olması gerekiyor. Şuan yavaş yavaş depremin izleri siliniyor. Çok güzel binalar yapıldı, altyapılar yapıldı ama tümü izole edildi mi? Hayır, insanlar Van'da deprem yaşanmış izlenimiyle bakmıyor. Hiç kimse bugün itibariyle Van'da bir güven ortamı yoktur, huzur ortamı yoktur, güvensizlik hakimdir diyemez. Allah'a hamdolsun hepimiz güven ve huzur içerisindeyiz. Bununla birlikte hiç kimse son altı ay içinde ben tehdit görüyorum, baskı görüyorum, şiddet görüyorum, bundan dolayı Van'daki yatırımımı batıya götüreceğim diyebilecek bir esnafa rastlamadım. Gidenler varsa ekonomisi burada daralmış ve ekonomisini büyütebilmek için farklı illere gitmiştir" şeklinde konuştu.

BAKAN MÜEZZİNOĞLU VAN'A GELİYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun 17 Mart tarihinde Van'a geleceğini hatırlatan Aras, İş-Kur ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Aras, İş-Kur'un bu memlekete yapılmış olan en büyük hakaretlerden biri olduğunu anlatarak, "İş-Kur Müdür yardımcısı beni aradı ve yapılacak toplantıda benimde konuşmamı istedi. Bakın ben ilk günden bu yana söylüyorum. İş-Kur bu memlekete yapılmış olan en büyük hakaretlerden birisidir. Benim halkım gidip siyasilerin kapısının önünde saatlerce bekleyip acaba alınacak mıyım, alınmayacak mıyım, referansı kimdir, kim değildir şeklinde düşüncelere kapılıyor. Doğrudur bu benim dönemimde de yapıldı ama benim zamanımda yapıldı diye doğru mudur? Yanlıştır, bu memleketin bütün insanları kardeştir. Hepimiz beraber bu memlekette yaşamak zorundayız. Ben kardeşimi, yeğenimi alayım, diğerini ötekileştireyim diye bir şey olmaz. Yani İslam da bir sistem var. Bir insanın düşüncesinde sıkıntın varsa devletin bir kurumu var. Ver devletin kurumuna baksın güvenlik soruşturmasına eğer sıkıntılı bir vaka varsa ayıkla ama kimseye haksızlık yapılmasın. Kura çekiminde bırak bir torbaya vatandaş gelsin kendi eliyle çeksin. İnanın bunu yaparlarsa Van'daki siyasilerin ak yüzü olacaktır. Bunu yapmak gerekir. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanımızın son zamanlarda başlattığı işsizlik seferberliği çerçevesinde bizde MÜSİAD olarak 100 kişiyi istihdam edeceğiz. Bu bizim hedefimizdir. İnşallah bu hedefimizin üstünde bir çalışmaya imza atacağız" dedi.

"KAPIKÖY GELECEK VADEDEN BİR KAPIDIR"
Razi ve Kapıköy Sınır kapılarının uluslararası kara taşımacılığına açılmasının bölge için son derece önemli olduğunu söyleyen Aras, "Bu sadece Van ile bağlı kalmayacak bölgedeki iller de bundan faydalanacaklar. Temenni ederiz ki İran'daki boyutuyla Türkiye'deki özverili çalışmalar yapılırsa bu kısa bir zaman içinde hayata geçer. Bu da memleketimiz için artı bir değer olacaktır. Van'da en büyük geçim kaynaklarımızdan bir tanesi İran ve Türkî Cumhuriyetleriyle yapacağımız ticaret, ithalat ve ihracattır. Neden bu gelişmesin? Bu en doğal hakkımızdır. Silopi'de, Kapı Kule'de bu yapılıyorsa Van'da neden bu gerçekleşmesin. Bu iş neden yürümüyor? Kapıköy gelecek vadeden bir kapıdır. İnşallah siyasilerimiz bu işe el atıp istenilen düzeye gelir" şeklinde konuştu.

"20 YILDIR KURULAN OSB'DE İKİ BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR"
Van'da 20 yıldır kurulan Organize Sanayi Bölgesinde 130 fabrikanın bulunduğunu ve iki bin kişinin çalıştırıldığını belirterek, Tekstil Kentte 14 fabrikanın üretim yaparak, bin 80 kişinin çalıştırıldığını kaydetti. Aras, "Tekstil Kentin projesi zamanımızda olmuştu. Şuan da 14'e yakın yerimiz vardır ve 9 tanesi hak sahiplerine verildi. Burada çalışan insan sayısı ise bin 80'dir. Şimdi ben bir kıyas yapmak istiyorum. 20 yıldır Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş, 130'a yakın fabrika bulunuyor. Ben her bir yatırımcıya teşekkür ediyorum. Büyük bir cesaret örneği sergileyerek, orada fabrika açmışlar ama orada çalışan insan sayısı maalesef iki bini geçmemektedir. 20 yıldır kurulmuş alt yapısıyla, üst yapısıyla devletin verdiği teşvikle iki bin kişi çalıştırılıyor. Ama diğer taraftan 9 tane yerleşkesi olan Tekstil Kentte bin kişi istihdam ediliyor. Bence Van'da farklı bir zeminde, farklı bir yerde fiziki koşulları mevcut olanınkinden daha iyi koşulda ikinci bir tekstil kentin açılması gerekiyor. Van illaki sanayi bölgesi olacak diye bir kayıt olamaz. Van olsun tekstil kent, biz bu ürünlerimizi çok rahatlıkla satabiliriz. 6 ay içinde kurulmuş olan bu fabrikalarımızda bin tane kardeşimiz istihdam ediliyor. Fabrika sayısını ne kadar artırırsak o kadar istihdam artar.  İşsizlik sorunun tekstil kentin gelişimiyle bitirebiliriz" dedi.

"VAN'IN BİRİKEN SORUNLARI VAR"
Van'daki yatırımlara değinen MÜSİAD Van Şube Başkanı Abdullah Aras "Van'da çevre yolu sorunun bir an evvel çözülmesi gerekir. Bununla birlikte tarıma dayalı organize hayvancılık çalışmaları ticaret odamız tarafından yapılmaktadır. İnşallah kısa bir zaman içinde hayata geçer. Et ve Balık Kurumu mutlaka Van'da yapılacaktır. Daha önce Van'da bir türlü işler yolunda gitmiyordu, çünkü merkezi hükümet ayrı, yerel hükümet ayrıydı ama kayyumların atanmasıyla birlikte bu sorunda çözüldü. Bundan sonra kimse mazeret üretemez. Van'ın biriken sorunları var. Bu sorunların çözümü için kayyumların bir an evvel harekete geçmesi gerekir. İnşallah bundan sonra Van'ımızda güllük gülistanlık içinde yaşarız. İranlı vatandaşların bölgemize olan akını ve gelişi hepimiz için bir umut kaynağıdır. İran turizmini, çok zinde tutmamız gerekiyor. Esnaf olarak, STK olarak, üstümüze düşeni yapmalıyız. Sadece Nevroza kayıtlı kalmasın, İranlıları Van'a getirmek için çeşitli etkinlikler yapalım. Van'ı bir daha cazibe merkezi yapalım. Devletin bölgemize yönelik açtığı teşvik paketinin bir an evvel hayata geçmesi gerekir. Bu çok büyük bir projedir. İnşallah bu projenin geçmesinden sonra Van'ın ekonomisinin sağlıklı yürümesinde büyük bir katkısı olacağını düşünüyoruz" şeklinde sözlerine son verdi.