HAMLARSAN, 'HAM, HAM' EDERLER

Bahri Yıldızbaş yazdı...

Bazılarımız çok yazar, çok okur ve çok anlamlı paylaşımlar yaptığımız gibi, toplumla iç içe yaşamayı ve bilgi dahil, paylaşmayı, dayanışmayı severiz.

Bazılarımız, arada bir paylaşım yapsakta, çok iyi okur yazar ve dinleyiciyiz. Yazılanları okur, anlatılanları dinler ve değerlendirir veya teşekkür ederiz.

Bazılarımız okur ve beğeniriz.

Birçoğumuz okumadan da olsa, nezaketen beğeniriz.

Duygusal bir toplum olduğumuzdan, çoğunluk olarak; taziye, hastalık, kaza, düğün veya magazin fotoğraflarına yorumlar yazar, yüksek düzeyde beğeni yaparız.

Sosyal medya bir kütüphane, kocaman bir sanal arena, uzaktan eğitim merkezi ve açık öğretim okulları olduğu İçin, hepsi çok normal. Örgün eğitimde bile, hiç ders çalışmadan, okula gitmeden diploma alanlarımız çoktu. Hatta son zamanlarda, hiç okul görmeden ve okul arkadaşlığının tadını yaşamadan; açık ilköğretim, açık lise ve açık öğretim fakültelerini bitirip; memur, müdür, öğretmen, daire başkanı, başkan, genel müdür ve hatta profesör olanlarımız bile var.

Sanal kütüphane ve sanal alemin; aktivist, doktor, mühendis, öğretmen, gurup başkanları ve profesörlerine, onlardan çok saygı duyuyorum.

Ne olursak olalım. Hiç bir servet, şöhret, makam ve saltanat; İnsanın kendi emeğinin, gücünün, nefesinin, saygısının, sevgisinin, yaşam nezaketinin kıymeti ve değeri kadar kutsal değildir.

***

Tazı İLE Tilki örneğinde;

— Saatlerce ve hatta neredeyse her gün tilkiyi kovalayan tazı, bir türlü tilkiyi yakalayamaz ve artık pes eder. Eder etmesine de, işin sırrını öğrenmek ister.

— “Tilki kardeş. Benim ayaklarım, senin ayaklarından uzun. Ben senden daha büyüğüm ve senden daha çok beslendiğim için daha güçlüyüm. Sana nasıl yetişemediğimi, anlayamıyorum.” diye sorar.

— “Tazı bey, sen bir gerçeği anlayamıyorsun. Sen başkaları İçin koşuyorsun, ben kendim için” der.

Evet sanal dünya kütüphanesinin, sahici ve sevgili bireyleri, “Tazı, avcının doyurduğu ve avcıya av toplayan bir köle. Tilki ise, avcının avı ve özgürlüğe koşan bir sahiptir.” Yani, Bireydir.

Birey olabilmek İçin, özgün ve özgür düşünebilme yetisi gerekir. İnsanın özgün düşünebilmesi ve özgür olabilmesi için; okuması, sorgulaması, öğrenmesi, tartışması, bakması, görmesi ve kendisi için koşması gerekir.

Aksi taktirde, “HAMLAYIP” kendi sahibimiz ve kendimize sahip olamayarak koşamadığımızdan; zaten çoğumuzu “HAM” ettiren tazıların sahipleri doyamadıklarından, bu defa tazıcıklarını çoğaltarak, hepimizi “HAM, HAM” ettirirler.

Hamsız sağlıklı günler diliyorum.

Bakmadan Geçme