Hamza Öner ve o eski kasetçiler
Ümit Kayaçelebi yazdı..
Ne güzeldi bir zamanlar elimizden hiç kaset düşmezdi kapağına bakardık, kasetin şekline şemailine bakardık. Alır dolaba sıra sıra dizer. Acaba hangisini, çalalım diye bazen şaşırır kalırdık. Çeşit çeşit firmaların çıkardığı şarkı, türkü, aranjman, batı müziği, oyun havası, fasıl envayi çeşit kasetler! Seç seç beğen beğen al hepsi emrinize amade.
Plak ve kaset şirketlerini bir bir tanırdık. Hala aklımdadır bir çoğu. Kervan Plak, Şah plak, Türkü ola, Coşkun plak, emre, elenora, sahibinin sesi, Odeon, Saner, Grafson vs. Daha niceleri ama aklımda kalan bunlar.
Birde zamanın kasetleri var Kertron, basf, agfa, foneks, phılıps, uzelli, minareci ve bir çok çeşit teyp kasetler. Kasetler renga renk, desen desen, göze hoş gelme adına hepsi kapak kompozisyonu olarak en güzel şekilde de dizayn edilmişti. görenin daha bir dikkatini çeksin diye şekil renk oyunlarını say sayabildiğin kadar..
Ayrıca zaman içinde kasetler 45, 60 ve 90 dakikalık olarak da çıkmaya başladı. Bol müzik dinlemek isteyenler bu kez doksanlık kasetlere yöneldi. Elbette markalı kaliteli kasetlerde vardı daha düşük kaliteli kasetlerde piyasada satılıyordu. Ancak o yıllarda umumiyetle en çok revaçta olan 60’lık kasetlerdi.
Firmalar mensubu bulunan sanatçıların kasetlerini hep 60 lık olarak çıkarmazlardı ve 45 lik olarak çıkarırlardı. Çünkü Plak albümüne göre ayarlarlardı kasetleri.
Ancak biz bazen liste yapar o listeye göre kasetimizin doldurulmasını isterdik. Artık o seçtiğiniz parçalardan kasetçi bulduğunu atar boş kalan yere de kendi kafasına göre doldururdu. Bu yüzden bazen kasetçi ile müşteri arasında maraza da çıkabiliyordu.
Fakat 70 li yıllardan sonra her plak ve kasetçi elindeki 45 ve 33 lik plaklarını long playlerin alfabetik olarak sanatçı ismine göre fihristli bir deftere albümleri ayrı ayrı sayfalara yazarak size buyurun bakın oradan listenizi yapın dediler. Siz defterin dışına çıkmazdınız çünkü mevcut oydu. Size de seçip beğenip liste yapmak düşüyordu.
Bir defteri alır mesela Emel Sayın için e harfini açar Ahmet Sezgin için a harfini böyle her sanatçının sayfasına bakar orada onların sıralı numaralı hazır listelerine sıralı bir şekilde yazar bırakırdık. Zaten 60 dakikalık kasetler l2-14, 90 lık kasetlerde en fazla 24 ten fazla parça almazdı.
Tabi anında hemen dolduracak değil ya. O da iş hacmine göre bir gün der ve siz de o gün gider listenizle birlikte kasetiniz alırdınız. Ondan sonra bir heyecanla gel keyfim gel deyip kaseti teybe takar böyle huşu içerisinde dinlerdiniz. Bazen kendi seçtiğiniz liste bile hoşunuza gitmeyebilirdi.
Kasetler normal olarak streo olarak doldurulurdu. Ama biz bazen ekolu doldurulmasını istediğimizde farklı fiyata dolardı kaset. Ekolu olduğu zaman kulağa daha hoş geldiği için özellikle otobüs, dolmuş, taksi kullananlar ekolu kasete yönelirdi.
Zaman geldi insanlar bu sefer kendilerine veyahut sevdiklerine ithaf edilmek üzere anonslu kasetler yapılmaya başlandı. Siz ya isminiz veyahut armağan etmek istediğiniz kişinin ismini bir kağıda okunulması gereken şekilde yazıp veriyordunuz ve bu anonsu kasetin en başına bırakılıyordu. O da ayrı bir zevk ve ayrı bir keyifti. Ve o kaset zata mahsus olduğu zamanda ayrı bir kıymeti haizdi. Alır böyle gözünüz gibi saklardınız
Önceleri anonsları kaset yapanlar yapıyorlardı. Daha sonra iş bayan seslerine yönelince daha çok anonslu kaset istenilmeye başlanınca. Bu kez çalışan veya evde çalışmayan bayanlara bu iş havale edilince o bayanlar da bu sayede para kazanmış oldular.
Yalnız 80 li yıllarda bu iş telif hakları kanunu çıkınca artık kaset dükkanlarında kayıt cihazları plaklar long playler evlerde ki mini stüdyolarda yapılmaya başlandı. Çünkü kanunen yasaktı ve yakalandığınızda büyük ceza vardı. Ama yasakta olsa zor da olsa bu iş senelerce evlerde kayıt yapılarak sürdürüldü.
Zaman geldi askerler bu işe fazla meyillendiler ve artık anons yapmak başlı başlına kârlı bir iş oldu. Artık hanım sesleri de kıymete binmiş oldu. Hatta Van’daki kaset işiyle uğraşanlar ödemeli başka şehirlere bile kaset yapıp göndermeye başladılar.
Her gün yeni plaklar çıkıyor yeni kasetler çıkıyor. Artık yetişmek de zordu. Ama insanlar dört gözle heyecanla yeni çıkacak sanatçıları ve kasetleri izlemeye devam ediyorlardı.
Bu işi de zamanında en güzel şekilde yapan o eskiden bu işe gönül verenleri ve bizleri mutlu eden dostlarımızı da şöyle bir anıp yazımızı noktalayalım.
İşte en eskilerden biri Alçekiç Pasajında bu işi hayatı boyunca yapan ve şu an aramızda olmayan “Öner plak ve kasetçilik” sahibi rahmetli Hamza Öner.
Güzel ehli keyif bir insandı ama genç yaşta aramızdan ayrıldı. Ondan bahsederken bu arada bu işle alakası olmasa da ağa beyleri rahmetli Bayram ve Zübeyir ağabeyleri de rahmetle analım.
Çok sevgili kardeşim Mehmet Bağdatlı “Bağdat plak sarayı” iş yerinde plakçılık ve kasetçilik işini en uzun ömürlü sürdürenlerden birisi oldu ve medarı iftiharımızdır.
Çetin Metin Saydan kardeşlerin “Saydan plak ve kaset” senelerce en çok uğradığımız yerlerden oldu.
“Derya plak ve kasetçilik” çok fazla uzun ömürlü olmamasına rağmen yine de bu işe yönelen Turan Akköprüyü hayırla yad ediyorum.
“Hürses plak ve kasetçilik” bir zamanlar Akdamar oteli önünde daha sonra belediye binası yanında bu işi sevgili dostlarım Fikret ve Hikmet kardeşlerim yaptılar ve hem de en güzel şeki
lde yaptılar. Gerçekten devrinde zamanların 70’li yılların en önemli aranılın plak ve kasetçilerinden oldular.
“Aşkın Plak” cumhuriyet Caddesinde ki yerlerinde bu işi senelerce sürdürdüler ve benimde her zaman en kıymetli dostlarımdan olan Mehmet Yetkin, Rıfat Yetkini rahmetle anarken İsmet Yetkin, Fatih ve Hakan İlvanla biz senelerce hep beraber olduk musiki bahanesiyle hep bir araya geldik bu günde bu muhabbet devam etmekte. İyi ki tanışmışız iyi ki varlar.
“İntervan Kasetçilk” Cumhuriyet caddesinde idi, ama sahiplerini hatırlayamadık. Fakat yok sayamazdım ve yazımıza dahil ettik.
Şenol Sayan kardeşimizin de Haydaroğlo pasajında senelere varan bir kasetçilik serüveni oldu onu da burada anmış olduk.
İşte böyle sevgili dostlar geçmişte bu işi yapan o güzel insanlarımızın ölenlerine rahmet kalanlarına selam olsun.
Unuttuklarımız varsa hoş görüle.
Hey gidi günler hey.