Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne bağlı Erciş Meslek Yüksekokulu’nun zemin katında bulunan Resim ve heykellerle dolu galerinin yüksek penceresine ulaşmak için tahta bir basamağa çıktı. Bir süre toplanan kara bulutlara, yağan yağmura baktı. Gök gürültüsünü dinledi.
Sonra dudaklarından belli belirsiz "hava hasta" sözcükleri döküldü.
Bu sözler bana komik, yanlış, anlamsız geldi. Gülümseyerek "hava mı hasta?" dedim kendisine bakarak.
Büyük bir ciddiyetle gözlerimin içine bir süre baktı ve yine aynı ciddiyetle "evet, gerçekten hava hasta" diye yineledi.
O, yani Ekber Kutlu, gerçekte bilge bir kişiydi. Afganistan'da Ruslarla savaş patlak verdikten sonra ülkeye bağlı Pamir Bölgesinin lideri olan son Kırgız hanı babası rahmetliRahmankul Han kendileri için zor zamanların gelmekte olduğunu fark etmiş; aksakallıları aracılığıyla halkın fikirlerini sorup, onaylarını alarak göç etmenin doğru olacağına karar vermişti.
Yaşadıkları topraklardan çıkıp bir süre Pakistan'da kaldıktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti'ne yaptıkları başvurunun kabulü ile seksenli yılların başlarında ülkemize gelip Erciş ilçemize bağlı Ulupamir köyüne yerleşmiş Kırgız Türklerindendi.
İyi eğitim almış biriydi. Çağataycayı, Farsçayı, Kırgızcayı, Türkçeyi ve kimi diğer Orta Asya dillerini çok iyi biliyordu. Urducaya yabancı değildi. Zamanın üniversite rektörü Prof. Dr. Hakkı Atun zamanında ağabeyi ve kendisi gibi hem ressam hem heykeltıraş olan Malik Kutlu Bey ile birlikte sanatçı sıfatlarıyla kadroya alınmışlardı.