Hayat verendir Erek Dağı
Uygarlıkların kenti Van tarihe ilk adını Tuşba olarak yazdırır. Ve zaman geçer uygarlıkların ardından yeni bir uygarlık doğar kentin bereketli topraklarından. İnsan değişir, yapılar değişir, mevsimler değişir ama asla Erek Dağı değişmez.
Van kenti sırtını kışın bembeyaz, yazın lacivert renge dönüşen Erek dağına yaslar. Ve uzatır yeşilden bahçelerini adını verdiği kadim Van Gölüne. Orta yerinde bir düzlüğe çöküp oturmuş deveye benzer Van Kalesi. Geçmişin bilge ve yaşlı kalesi bütünler manzarasını Şehr-i Van'ın.
Hayat verendir Erek Dağı… Uzun ve zemheri kış günlerinde karı buzu toplar sırtına. Gün vursa da yücelerine bir emanet gibi tutar beyaz örtüyü. Altında bahar geldi mi yüzünü gösterecek binlerce çeşit bitkiyi, çiçeği, börtü böceği ninniler fırtınalarının sesiyle.
Anaç bir ana gibidir. Ulu dorukları mağrur, hiç eğilmeyen özgürlük türküsü tutturmuş onurlu bir savaşçıyı andırır. Ve gün diklenip, mevsim bahara döndüğünde silkinir ak ağırlığından. Erir yüzlerce gümüşten derelere dönüşür kar suları. Bir uzun kış boyu koynunda sakladığı nebatlar filizlenir. Sümbül, gelincik, nergis, kardelenler açılır yemyeşil sofrasında. İşte sihri o zaman başlar… Akan suyudur sihri toprakta boy veren uşkununa, sırmosuna, turşiğine…
Bilgeler ad koymuştur köpük sularına. Zer demiştir Acem yurdu dilinden ve nebatı koyup Zernebat eylemiştir. Bir araya geldiğinde anlam yüklenmiştir şifalı suyuna. Altın sudur adı Zernebat'ın.
Akar ve aktıkça yalar sayısız bitkiyi, alır şifalarını köpükleri arasına dolanıp iner yazılar, bağları, bahçeleri sular, semaverlerin çay suyu olup, ince belli bardakların tavşankanı içmecesi olur.
Gümüşten derelerin kimi Farıg adını alır, kum düşürtür böbrekten, safra kesesinden…
Yani dostum Erek Dağı sadece tarihin ve doğanın muhteşem kentinin manzarasını tamamlayan bir obje değildir.
Bir kentin hiç tükenmeyecek su kaynağıdır. Suyu ki miski amber kokan, can veren her santimine…
Kaz Dağı nasıl akciğerleriyse yurdumuzun Erek Dağı da eşsiz bir coğrafyanın sihirli varlığıdır.
Başı yücelerde, gövdesi bereketli topraklara sigorta, cömertçe akıttığı suları bağlara, bahçelere, bostanlara diyarı cennettir Erek.
O güzel şiirinde bakın ne güzel demiş şair Gürsoy Solmaz, Erek Dağı için:
Şayet yanlış değilse...
Altı ayın kış Erek...
Uşkun verir Kayseran,
Karşında koca Suphan,
Gördüğün bu şehri Van
Seninle ne hoş Erek...
Gizli kalmış Sen; sende,
Bulut duman zirvende...
Bu sevgi bitmez bende...
Sen sevgime düş Erek...
Sende sert eser rüzgâr,
Zirven soğuk tipi, kar;
Sende elbet çok şey var...
Görünsen de taş Erek....