Hayatı ertelemeyin

Ne güzel hemşerimizdi Kapıcı Ali Efendi. Güler yüzlü, hoş görülü, çalışkan ve saygılı.

Ne güzel hemşerimizdi Kapıcı Ali Efendi. Güler yüzlü, hoş görülü, çalışkan ve saygılı.

 

Selamsız, hal hatır sormadan geçip gitmezdi.

 

Eşi başka bir kenttendi. O da güzel insandı.

 

Günün birinde sıkıntıları olduğunu fark ettim. Eşi, Ali Efendiye kapıyı açmamış dışarıda bırakmış.

 

Süklüm püklüm haline içim paralandı.

 

Sormadan o anlattı derdini.

 

"Bizimki fena halde öfkelenmiş bana. Hâlbuki öyle dişe gelir bir anlaşmazlık da yok aramızda. Bir surat görmeyin. Sesi sitemkâr. İnsanlık hali dedim. Ama düzelmedi. Derken bugün kapının ardında bıraktı beni."

 

Derler ki karı koca arasına girmemeli. Ama eğer iki insan arasında bir çözülmez sıkıntı varsa ve yuvada çatırtılara yol açacak tartışmalar başlayacaksa dokunmalı yüreklerine. Bir çift söz kimi zaman en onulmaz derde merhem olur derler ya.

 

"Ali Efendi bir dolaş gel." Dedim.

 

O evin kapısından uzaklaşınca seslendim eşine. Biraz bekletse de kapısını açtı buyur etti içeri.

 

Oturup konuşunca anladım ki mesele bir incir çekirdeği kadar büyük değilmiş. Anlattı eşi:

 

"Yahu be adam sana üç evlat verdim. Bir gün olsun seni seviyorum demedi." Diye.

 

 

 

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme