Hiç kitap yazmayı düşündünüz mü?
Tüm yaşadıklarınızı anlatan bir kitap.
Öncelikle ismi ne olurdu acaba?
Ya da konusu ne olurdu?
En çok sizi etkileyen bir konu olurdu sanırım.
İnsanı en çok ne etkiler peki?
Aşkları mı, hataları mı, acıları mı, Enleri mi, Mutlulukları mı, hüzünleri mi, duyguları mı, yanlışları mı, hangisi?
Peki ya kitabın kapağında hangi fotoğrafınızın olmasını isterdiniz?
Gülen bir çocukluk resminiz mi?
Ayrılık sonra sonrası akan gözyaşlarınız mı?
Yoksa düşünceli haliniz mi?
Daha bitmedi…
Peki, konusu tamam, kapak tamam, birde hikâye mi, roman mı, öykü mü yoksa şiir kitabı olurdu?
Kitabımız çıktı. Raflarda yerini aldı.
Bu kitabı okuyan okurlarınızın beklentilerine cevap verebilecek mi?
Kendilerini bu kitapta görebilecek, yaşayabilecek ve bir şeyler öğrenebilecekler mi?
İnsanlar okurken neyi fazladan bulacaklar?
Acaba okurlar ne hissedecekler.
Yazdığınız kitap, hayatı gerçekten de tam anlamıyla özetler miydi?
Her kelimesi hayat sevinci mi yüklemeyi amaçlardı, yoksa hayat kadar ölümü de sevdirir miydi ?
Bu kitabın para kazanmasını mı isterdiniz, yoksa okunması için bedava mı dağıtırdınız?
Kitabı bütün insanlığa mı adardınız, yoksa birilerine dokunması için mi yazardınız?
Bir kitap sadece değil mi?
Ama başlaması bile yazması kadar zor. Önemli olan başarılı olması ve iltifat görmesi de değil. Söz konusu bir getirisinin olması da değil. Burada önemli olan o kitabın olmasını çok istemek. İçindeki her kelimeyi yaşamak ve okuyanlara yaşatmak. Oysa hayatımız zaten bir kitap. Kimsenin canını yakmaya, intikam almaya, hırslanmaya, üzmeye hakkımız yok. Hatta buna gerek te yok. İnsan kendi kitabını kendi yazmalı. Bunun siparişi de olmaz. Başkaları senin duygularını yaşayamaz. Bu hayatta nasıl yaşamak istiyorsan öyle yaşa. Kendi kitabını kendin okurlarına sun. İçinde acı olmasın, yokluk olmasın, gözyaşı olmasın. Kimse kimsenin canını almasın, acıtmasın, kırmasın. Her insan mutlu olmayı hak eder unutmayın.
Kitabınızın ve hayatınızın ana teması sevgi üzerine kurulsun…
Sevgiyle ilerleyin…
