Hayber'in Fethi ve Yahudiler
(Miladi 628, Hicretin 7. Senesi Muharrem ayı)
Peygamber Efendimiz ile olan anlaşmalarını bozmaları sebebiyle Medine’den sürgün edilen Yahudilerin çoğu Hayber’e yerleşmiş, burayı adeta Yahudiliğin bir nevi merkezi haline getirmişlerdi.
Mekke müşriklerini ayaklandırıp, bütün Arap kabilelerini toplayarak on bin kişilik orduyu Medine üzerine yürütüp Hendek Harbinin patlak vermesine buradaki Yahudiler sebep olmuşlardı. Hendek Savaşı’ndan sonrada rahat durmamışlar, Peygamber efendimiz ve Müslümanlar aleyhinde çeşitli iftira ve propagandalarına devam etmişlerdi.
Araplar en büyük ticareti Şam ile yapmaktaydılar. Yahudiler ise bu yol üzerinde bulunuyorlar ve burada bir kuvvet olma istidadını gösteriyorlardı. Bu ise İslami gelişme için bir tehlikeydi! İşte bütün bu sebeplerden ötürü Hayber meselesinin acilen hal edilmesi gerekiyordu.
Hayber Gazasına çıkmaya karar veren Peygamber Efendimiz, ashabına hazırlanma emrini verdi. Bu kutlu emir üzerine Müslümanlar derhal toplandılar. İki yüz atlı olmak üzere sayıları bin altı yüzü buldu. Bunlar sadece peygamber Efendimizle beraber Medine’den hareket edenlerdi. Sonrasında Devs kabilesinden dört yüz kişi ile Habeşistan’dan gelen Muhacir Müslümanları da orada İslam Ordusuna katılmışlardı.
Ayrıca Peygamber Efendimizin zevcesi Hz.Ümmü Seleme annemizle birlikte yirmi kadar Müslüman kadında vardı. Harp esnasında yaralanan mücahitleri tedavi etmek ve onlara yemek pişirme işleriyle meşgul olacaklardı…
Peygamberimiz Hendek Savaşında müşrik ordusunu hezimete uğratır uğratmaz onlara yardım eden, Müslümanlara ihanet eden diğer bir Yahudi kavmi olan Kurayzaoğullarını cezalandırmıştı. Öncesinde Kaynukaoğulları ve Nadiroğulları Yahudilerine de gereken cezayı vermişti! Bu durum Hayber Yahudilerini fazlasıyla korkutmuştu. Sıranın kendilerine geldiğini biliyorlardı! Kendilerini güçlü kuvvetli gören Yahudiler korkudan kalelerine sığındılar dışarı çıkamadılar! Neticede Yahudilerin son kalesi olan Hayber bölgesi Sahabiler tarafından fethedilmişti.
Yahudiler Hayber’den çıkmak üzere hazırlandılar, fakat çok verimli olan bağ ve bahçelerini bırakmak istemiyorlardı! Peygamber Efendimize teklif getirdiler “Biz bu işi iyi biliriz bırak bizi Hayber topraklarında kalalım!” Teklifi müspet karşılayan Peygamberimiz (sav), mahsulâtın yarı yarıya bölüştürülmesi şartıyla onların yurtlarında kalmasına müsaade etti. Bu anlaşma istendiği zaman Peygamber Efendimiz tarafından ortadan kaldırılacaktı. Çok sevdikleri malları ile de cezalandırılmış oluyorlardı. Mal mülk onlar için kıymetlidir, günümüzde de mallarıyla Yahudiler cezalandırılabilir!
Yüce Rabbimiz ayette fitneleri sebebiyle İsrailoğullarına, Kıyamet gününe kadar azabın en kötüsüyle azap edeceğini bildirmiş, fesada dönerlerse Kendisinin cezaya döneceğini vaad etmiştir. Yahudiler fesada döndükçe, Rabbimiz vaadi gereği cezaya dönmüştür ve Yahudileri tarih boyunca hak ettikleri şekilde cezalandırmıştır.
Günümüzde vaad edilen cezanın yaklaştığı yıllardır! Çünkü İsrail Devleti Filistin halkı üzerine kadın, çocuk yaşlı demeden zulüm ve ölüm kusmaktadır. Yahudiler bu zulümlerinin cezasını elbet yakın bir zamanda çekeceklerdir.
Müslümanlar tefrikayı bırakıp kardeşliğe yönelmeli, Allah’ın dinine sımsıkı sarılmalılar! Araplar şuurlanırsa Yahudiler zillet tokatını çarçabuk yiyeceklerdir. Bunun neticesinde daha öncesinde olduğu gibi Allah Teala onların kalbine korku düşürecektir. Müslümanlar kendilerini düzletmedikçe hiçbir şey düzelmez unutmayın. “Yoksa ebabiller balçıkları bizim üzerimiz bırakır.” (İsmail Karslı)
Yüce Rabbimiz, kardeşlik hakikatini unutup biri birlerine düşman olan, biri birlerinin kanını emen milyonlarca Arabı, sayıları pek az olan Siyonist Yahudilerle cezalandırdığını unutmamak lazım.
Zulüm kimden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın karşısındayız! Doğu Türkistan’ı da unutmayalım!
Sağlıcakla kalınız…
Ellerinize sağlık
Ellerinize sağlık