'Hayırcılar' halkoylamasına katılmasaydı...

İzninizle önce bir ön analiz yapalım. Sorun yaratmada üzerimize yok. Her gün bir sorun... Bu tutumumuz bir hüner mi acaba? Öyle ya, sorun yaratmak da bir yeti/hünerdir belki de...

Bu tıp kokan psikolojik konu...  Araştırılsa fena olmaz hani...
Anayasa değişikliği için halkoylamasına gidildi. 
Doğru-yanlış... O köprüden hep birlikte geçtik... 
Çünkü, ülke ve insanları daha demokratik koşullara kavuşacak, mutlu olacakları savı/iddiası vardı sonuçta...
Gelecek için kararı yurttaş verecekti.
Bu amaçla, "Evet" ve "Hayır" kampanyaları başlatıldı. İki taraf da, ( Ki anlamsız bir yöntem) yurttaşın nabzını siyasal tutup kalbini/gönlünü kazanmanın yollarını ararken yine ilkel/siyasal propaganda yöntemi tercih edildi.
Sanki bir siyasal seçim varmış gibi...
Bu yöntem/tutum, anayasa halkoylamasının nasıl oylanacağını bilmemekti. Demokrasi anlayışı  ilkeldi, propagandası da böyle  ilkel olurdu elbet...
Bu arada, "evet" anlayışındaki grubun, propaganda için taşımalı mitingler ve de devlet olanaklarını kullanıldı. Bunun sonucu;  adalet terazisi  ibresinin  yanlışı gösterdiği herkesin gözüne çarpmadı değil, battı bile... 
Siyasal vicdan da yaralandı ayrıca.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme