Bir insanın merhamet ve şefkati mahlûkatın tamamını kapsamalıdır. Özellikle de kendini ve derdini ifade edemeyen zavallı hayvanlara karşı olmalıdır. Onların pek çok faydası ve hayrı vardır. Şefkatini bütün canlılara bolca yay ve sakın ola ki hayvanlara eziyet etmeyesin…
Peygamber Efendimiz- sallahü aleyhi ve sellem- bu hakikati şöyle ifade buyurmuştur;
“Merhamet etmeyene merhamet edilmez.”
Peygamberimiz;
Ordusuyla Mekke'nin fethine giderken yol üzerinde yavrularını emziren köpeği rahatsız etmemek için ordunun yolunu değiştirmiştir.
Binek hayvanların üzerinde sohbet edilmesine izin vermemiştir. Onlara ağır yük yüklenmesini men etmiştir.
Yanık bir karınca yuvası ile karşılaşınca şöyle buyurdular; “Kim yaktı bu karınca yuvasını? Ateşle azap vermek sadece ateşin Rabbine mahsustur.”
Yine iyi beslenmemiş bir deve görünce;” Konuşamayan bu hayvanlar hakkında Allah’tan korkun! Besili olarak binin, besili olarak kesip yiyin.” Buyurmuşlardır.
Vakti zamanında beslenmek için yapılan avcılık, günümüzde ihtiyaç yokken spor adı altında yapılmaktadır! Vurulan anne ve kalan yavrularını düşünen yoktur. Bu bir sadizm yani acımazsızlıktır.
Boğa güreşi, deve güreşi ve horoz dövüşü ise gaddarlıktır. Güya çağdaş olduğunu her fırsatta beyan eden batı, yapılan boğa güreşlerinde zavallı hayvanlara bıçak ve kılıçlar saplayarak acılar içinde ölmelerine sebep olmaktadırlar!
Merhamet imandan gelir, merhamet imanın meyvesidir. Günümüz dünyasında hayvanlara çeşitli zulümler yapılmaktadır. Müslüman, hayvan haklarına saygılıdır ve dilsiz hayvanları Allah Teala’nın rızası için korur.
Atlar; savaş meydanlarında istifade ettiğimiz asil hayvanlardı, şimdilerde kapitalist dünyanın kumar ve eğlencesi için zalimce yarıştırılmaktadırlar. Binlerce atın ciğerleri deliniyor ve yorgunluktan dolayı çeşitli hastalıklara düçar olup acılar içinde ölüyorlar.
İlaveten; bu kumar illetinden dolayı nice insanların hayatı sönmektedir!
Sesleri için kafeslerde beslenen kuşlar ile ufacık akvaryumlarda beslenen balıklar, sirklerde oynatılan hayvanlar bunun için yaratılmamışlardır. Bunların tabi ortamlarında yaşamaları gereklidir. Bu hayvan sevgisi değildir, hayvanlara zülümdür, işkencedir.
Beyazid-i Bistami Hazretleri, bir yolculuğunda bir ağacın altında yemek yemişti. Kalkıp bir hayli yol aldıktan sonra torbasında bir karıncanın gezindiğini gördü.
“Zavallıyı vatanı aslisinden ettim, yerinden yurdundan ayrı düşürdüm.” Diyerek geri döndü ve onu o ağacın altına bıraktı.
Osmanlı Devleti’nde görevli şahıslar sokak kedi ve köpeklerine ciğer dağıtmakla görevlendirilmişlerdi. Kasaplar her gün belirli miktarda kedi ve köpek beslemek zorundaydı! Mimaride güvercin ve diğer kuşların susuz kalmamaları için meskenin belirli yerlerine yalaklar yapılırdı. Yavru köpeklerin barınması için sokaklara kulübeler yapılmıştı. Kedi ve köpeklerin gıdalarını tesis etmek için vakıflar kurulmuştu.
Van halkı tekgöz kedisini evinin en güzel yerinde beslemiş ve bakmıştır.
Mesela; Kanuni Sultan Süleyman Han, Süleymaniye Cami yapılırken yük taşıyan hayvanlar hakkında merhametin gözetilmesini fermanla emretmiştir.
Gereğinden fazla yük vurulmayacaktır. Beslenme ve dinlenmelerine azami derecede dikkat edilecektir. Yük hayvanları Cuma günleri dinlendirilecektir. Bunun kontrolünü zabıta bizzat yapacaktır…
Sultan Ahmet Cami’nin imarethanesinde kuşların bakımı için özel yerler inşa edilmiştir.
Avrupa ortaçağ karanlığını yaşarken, hayvan haklarını bilmezken bizim yüce dinimiz İslamiyet hayvanlarında bir ümmet olduklarını ve haklarının olduğunu bize öğretmiştir. Osmanlı Devleti, memleketin muhtelif yerlerine hayvan hastaneleri kurmuştur. Vakfiyelerde hayvanlar için ödenekler ayırmıştır…
Sokak hayvanlarına her türlü yardımı yapan belediyelerimize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bugün Van’da yaban keçilerine katırlarla saman götüren fedakâr belediye personeli, karlar içinde donmak üzere olan tilkiyi kurtaran kahraman Jandarmamız ve aç sokak köpeklerini besleyen merhametli genç kardeşlerimiz işte bu kadim kültürün devamıdır.
Hepsini canı gönülden kutluyorum.
Sağlık ve sıhhatiniz daim olsun.
Eline emeğine sağlık hocam
Eline emeğine sağlık hocam
Hocam yazınız için çok teşekkürler Yüce dinimiz bize şunu öğütler Yerdekilefe merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsin Allaha emanet olun
Hocam yazınız için çok teşekkürler Yüce dinimiz bize şunu öğütler Yerdekilefe merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsin Allaha emanet olun
Çok güzel ve ihtiyacımız olan bir yazı. Yunus hocamızın eline ve yüreğine sağlık.