HELAL OLSUN SİZE
Van'da tandıra düşerek elleri, yüzü, başı yanarak tanınmaz hale gelen Songül Ersu adlı küçük yaştaki kızın tedavisi için gerekli olan ameliyatlar ünlü Plastik Cerrah Dr. Sacit Karademir tarafından ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Küçük kıza annesi gibi sahip çıkan emekli öğretmen Vanlı Vildan Yalçın, 'Dr. Sacit Karademir sayesinde 2008 yılından bu yana Songül'ün iyileşmesi için çaba sarf ediyoruz. Küçük kızımız için yeni bir umut doğdu. Haftaya İstanbul'a yeni bir ameliyat için gideceğiz. Doktorumuza minnet ve şükran borçluyuz' diye konuştu.
Burhan Ergin
Anne, babası ve 7 kardeşiyle birlikte Başkale'nin bir köyünde yaşarken 2008 yılında 7 yaşında düştüğü tandırda kafasının tamamı, elleri, kulağının biri ve yüzünün büyük bir bölümü yanarak tanınmaz hale gelen Songül Ersu'nun kaderi İstanbul'da hizmet veren ünlü Cerrah Dr. Sacit Karademir'in sahip çıkmasıyla değişiyor. Cerrah Dr. Sacit Karademir Songül Ersu'nun normal görünüme kavuşması için gerekli olan tüm ameliyatlarını ücret almadan gerçekleştiriyor. Karademir'in hayırsever yaklaşımı küçük kızın çevresinde "İnsanlık ölmemiş" şeklinde memnuniyet yaratarak büyük takdir görüyor. Küçük kıza sahip çıkan emekli öğretmen Vanlı Vildan Yalçın, Dr. Karademir sayesinde bugün 18 yaşına giren genç kız Songül Ersu için yeni bir umut doğduğunu belirterek haftaya İstanbul'a yeni bir ameliyat için gideceklerini belirtti.
Küçük Songül Tandıra Düşüyor
Küçük Songül'ün hüzünlü hikâyesi 10 yıl öncesine dayanıyor. 2008 yılında annesi hastalanarak yatağa düşen 7 yaşındaki Songül Ersu'nun babası hasta olan annesini tedavi etmek için doktor doktor gezdiriyor. Songül ise evin en büyük kız çocuğu olarak kardeşlerine bakıyor ve evi çekip çeviriyor. Ancak hasta olan annesinin sağlığı tüm çabalara rağmen her gün daha da kötüye gidiyor. Bir gün Songül'ün annesi ağırlaşınca ambulansla hastaneye kaldırılıyor. Annesini en son o gün gören küçük Songül annesini kaybediyor. Artık evin küçük annesi olan Songül evi silip süpürüyor, küçük elleri ile yemek yapıyor. Bir gün, kardeşlerine tandırda ekmek pişirmeye çalışan Songül dengesini kaybederek tandır kuyusunun içine düşerek kafasının tamamı, elleri, kulağının biri ve yüzünün büyük bir bölümü yanıyor. Songül için annesinin kaybı yanında bir de geçirdiği yanık kazasıyla zor ve acı dolu günler başlıyor. Tedavi olmak istiyor ama annesinin bakımı için tüm malını satan babasının imkanı kalmıyor. 7 çocuğuna bakacak kimse olmadığı gibi dertli baba çalışacak bir işte bulamıyor, iş bulsa da çocuklarını bırakıp çalışmaya gidemiyor. Bir gün Songül Ersu'nun yakınları yaşanan olayı tanıştıkları Vanlı Vildan Yalçın ve Burhan Yalçın öğretmen emeklisi çifte aktararak yanan kızın ve kardeşlerinin daha doğrusu ailenin yardım beklediklerini ifade ediyorlar. Yıllarca çalıştığı okulda öğrencilerinin zor gününde onların yanında olan, fedakârlık yapmayı görev edinmiş bir öğretmen olan Vildan Yalçın ve eşi Burhan Yalçın eş dost gezerek iş bulamayana iş buluyor, yardım toplayıp, ihtiyacı olanlara dağıtarak dua alıyor. Vildan öğretmen hikâyesini dinlediği tandıra düşen Songül Ersu ve ailesini daha sonra görünce "seni tedavi ettirmemiz lazım" diyerek kolları sıvıyor.
"Biri avukat, biri mimar, biri inşaat mühendisi 3 çocuğum bir de avukat gelinim var"
Songül ile tanışma hikayesini gazetemize anlatan emekli öğretmen Vanlı Vildan Yalçın, "Ben ve benim gibi emekli öğretmen olan eşim Burhan Yalçın uzun zamandır hayır işleriyle uğraşıyoruz. Eşim bir gün çarşıya çıkınca bir arkadaşına rastlıyor. Arkadaşı Şabaniye Mahallesinde bir ailenin olduğunu ve durumlarının kötü olduğunu söyleyerek, çocukların annesini yeni kaybettiğini anlatıyor. Eşimde arkadaşıyla birlikte ailenin evine gidiyor ve içler acısı durumla karşılaşıyor. Yerde karton kağıtları, çocuklar üzerinde yatıyor. Üstünde de yırtık battaniyelerle ısınmaya çalışıyorlar. Evde yiyecek hiç bir şeyleri yok. Anneleri bir hastalıktan dolayı 29 yaşında hayatını kaybederken, 7 yaşındaki kızları Songül Ersu, kardeşlerine ekmek pişirirken tandıra düşerek, her tarafı yanıyor. Kızımızı ve aileyi gördükten sonra ben ailenin bütün sorumluluğunu üstüme aldım. Daha sonra sosyal hizmetlerden memurlar geldi ve çocukları Erzurum, Elazığ ve Malatya'ya götüreceklerdi. Ben bunları artlarındaki bağ kopar düşüncesiyle bırakmadım ve çocuklara bakmak için eşimle imza verdik. Eşimle birlikte bu çocukları hep koruduk, kolladık. Çocuklar kuş gribine yakalandı, kurtulmaları için çok mücadele ettik ve kurtuldular. Biz bu çocukları okutmak için her türlü çabayı sarf ettik. Eşim ortaokuldakilerin velisi, bende ilkokuldakilerin velisi oldum. Daha sonra annem vefat edince çocukları dayalı döşeli eve bıraktık. 2 buçuk yıl Van'da bir yemek fabrikası biz destek sağlayarak sabah kahvaltı, akşam yemek götürdüler. Bu şekilde baktık olmuyor, Songül'ün babasına bir kadın bularak evlendirdik. Şuan gayet güzel bir şekilde geçiniyorlar. Bir tane oğlu Kıbrıs'ta askerdir. Ben Kıbrıs'a giderek, kendisini ziyaret ettim. Bir tane çocuk bu sene ağır bir hastalığa yakalandı. Ben bir profesör buldum ve tedavi ettirdik. Daha sonra en küçük çocuğu sünnet ettirdik. Şuanda tek derdim 7 yaşında başı yanan kızımızı tedavi ettirmektir. Bakın 10 yıldır ben Songül kızımızı sağlığına kavuşması için mücadele veriyorum. Kızımız 2008 yılından bu yana farklı ameliyatlara giriyor. Ameliyat kapısında bir tek ben bekledim. Daha sonra bir akrabasını buldum. Ona dünyanın eşyasını aldık ve Songül'ün yanında kalmasını istedik fakat kadın eşyaları alıp kaçtı. Bu çocuklar 7 kardeştir. 4 erkek 3 kızdır. Kızın biri halan benim yanımdadır. Ben evlatlık edindiğim zaman 2 buçuk 3 yaşındaydı. Hepsi bizim evladımızdır. 7 yaşındaki Songül, eli sakat olmasına rağmen bütün kardeşlerine o yaşında annelik etti. Benimde 3 tane çocuğum var. 2 kızım, bir oğlum var. 3'ü de üniversiteyi bitirdi. Biri avukat, biri mimar, biri de inşaat mühendisidir. Gelinimde avukattır. İnşallah evlatlık edindiğim bu kızımda aynen bu şekilde okuyarak, meslek sahibi olacak. Kendisi şuan Antalya'da özel okulda okuyor" dedi.
"Bir doktor bana Dr. Sacit Karademir'e gitmemizi tavsiye etti"
Songül Ersu ile bu şekilde tanıştıklarını gazetemize anlatan emekli hayırsever öğretmen Vildan Yalçın, küçük kıza sahip çıkarak doktor doktor gezdirmeye başlıyor. Songül'e evladı gibi sahip çıkan Vildan Yalçın sonrasını şöyle anlatıyor; "Kızımızı gördüğümde çok üzüldüm. Yüreğim parçalandı. Bir şeyler yapmamız gerektiğini eşime söyledim. Songül önce Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bir dizi ameliyat oldu. Hastanede onu gören herkes iyileşmesi için el atıyordu. Bir dizi ameliyat sonunda ancak baş derisinin yanık kısmını bir nebze tedavi edebilmiştik. Ama hala saçları çıkmıyordu. Sağ kaşı tamamen zarar gördüğünden kaşının biri yoktu. Birçok hastane, doktor gezdik. En son yaptığımız araştırmalar sonucunda bir doktor bana İstanbul Nişantaşı'nda muayenehanesi olan Ünlü Plastik Cerrah Dr. Sacit Karademir'e gitmemizi tavsiye etti. Bu doktor yanık tedavisinde, hasar gören deri tedavilerinde ve saç ekiminde uzman bir plastik cerrahtı. Hemen telefona sarıldım. Dr. Sacit Karademir Beyi arayarak Songül'ün hikâyesini kendisine aktardım. Bir sır gibi Sacit Bey beni dinleyince hiç düşünmeden "hemen getir, ne gerekiyorsa ben yaparım, tedavisinin tamamını ben üstleniyorum" dedi. Songül için bir umut doğmuştu. Songül kızımızı kendi yanıma alarak İstanbul'a götürdüm. Yalnız hava alanında bir mutlu bir şok yaşadık. Dr.Sacit Bey bizi havalimanından aldırmak için aracını ve şoförünü göndermişti. Arabayla direk kliniğine gittik. Yapılan muayenelerin ardından işlemin yapılacağı özel hastanenin giderine kadar tüm tedavi giderlerini Sacit hoca kendisi tarafından karşılayacağını ve bu konuda rahat olmamızı istedi" dedi.
"Dr Sacit Karademir, Songül kızımız adeta tekrar hayata kazandırmıştı"
Songül'ün saçlarına kavuşması için gerekli olan tedaviye bu şekilde İstanbul'da başlandığını belirten hayırsever emekli öğretmen Vildan Yalçın, 2008 başlayan tedavinin Dr. Sacit Karademir tarafından devam ettiğini ve zorlu tedavi sürecinin ardından Songül'ün ilk aşamada yanarak yok olan kaşlarının yeniden çıkmaya başladığını kaydederek, "Songül kızımızın zarar gören parmağı tedaviler sayesinde iyileşmişti. Songül toplum içinde rahatsız olmadan, sıkılmadan gezebiliyor, okuluna çekinmeden gidebiliyordu. Hayırsever yürekli insan Dr. Sacit Karademir Songül kızımızı tekrar hayata kazandırdı. Dr. Sacit Karademir, bize günümüzde hala "duyarlı, sağduyulu, hayırsever" insanların olduğunu "insanlığın ölmediğini" gösterdi. Doktorumuzun gösterdiği insani yaklaşımı karşısında hem sevindik hem ağladık. Dr. Sacit Karademir Van'ın Başkale ilçesinden giden ancak imkanı olmayan genç kızımıza hayal dahi edemeyeceğimiz hamiyetperver yaklaşımla sahip çıktı. Ben bir Vanlı emekli öğretmen, bir eş ve 3 çocuk annesi olarak kendisine minnet ve şükran duygularımla çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Dr. Sacit Karademir bizim bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyor"
Dr. Sacit Karademir'in öncelikle çok iyi bir insan olduğunu, daha önce kimsenin yapmadığı büyük bir iyilik yaptığını belirten Vildan Yalçın, "Allah Dr. Sacit Karademir'den razı olsun. İstanbul'a gittiğimizde bırakın kızımızın pahalı, yorucu tedavisini yapmayı bizim bütün ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Kadavra bekleniyor, bulunursa doktorumuz Songül kızımızın yanan kulağının yerine nakil yapacak. Doktor beyin yaptığı iyilikleri, insan üstü davranışı ben bu zamana kadar babam dahil kimseden görmedim. Allah bu kızımızın karşısına böyle bir hekimi çıkarttı. 2008 yılından bu yana Songül'ün iyileşmesi için çaba sarf ediyoruz. Bu hafta kızımızı yanıma alarak İstanbul'a ameliyat için gideceğiz. Bir Vanlı emekli öğretmen olarak bu güzel olaya şahit olduğumuz için çok mutluyuz" diye konuştu.