Helikopter yumurtası
Bembeyaz dağların üzerinde keşfe çıkan askeri helikopterin içindekiler birkaç gün önce Antalyalı arkadaşlarının ailesinin gönderdiği portakalları afiyetle yerken portakalların arasına karışmış greyfurtların bir kaçını aşağıda minnacık görünen köyün toprak evlerle çevrilmiş küçük bahçesine doğru savurup attılar.
Köyün çocukları helikopterden aşağıya döne döne düşen greyfurtlardan birisini fark edip koşturdular. Diz boyu karın içindeki yarışı en uzun boylu çocuk kazandı ve karların içine gömülen greyfurdu çıkarıp arkadaşlarına gösterdi.
Ne portakaldı ne de mandalina… Evirip çevirdiler… Dokundular, kokladılar… Sonunda merakları arttı.
İçlerinden biri:
"Kahveye doğru gidelim. Muhtar emmi oradadır. Bu nedir diye ona soralım."Dedi.
Köyün karlı tepesini aşıp kahvehaneye vardılar. Greyfurdu kardan çıkaran çocuk koynunda tuttuğu bu yuvarlak nesneyi muhtara uzatıp:
"Bu ne muhtar emmi?" Diye soracaktı.
Kahveden içeri girdiler. Masaların etrafına toplanmış köylüler açılan kapıdan içeri giren çocuklara merakla baktılar.
"Muhtar emmi nerede?" Diye sordu çocuklardan biri.
Muhtar kahvehanede değildi. Heyecanlarını fark eden köylüler:
"Bir şey mi oldu çocuklar? Bu ne telaş?" Dediler.
Çocuklar birbirine bakıştı. Sonra tüm bakışlar greyfurdu koynunda taşıyan arkadaşlarına döndü.
Çocuk greyfurdu koynundan çıkarıp yanlarına gelen köylüye uzattı:
"Biraz önce helikopterden düştü. Ne portakaldır ne de mandalina. Bakın hele nedir bu emmi?" Diye sordu.
Köylü greyfurdu elinin içinde tarttı sonra da evirip çevirdi.
"He ya bu ne portakaldır ne mandalina." Dedi. Oturan köylüler kalkıp arkadaşlarının elinde tuttuğu sarı yuvarlağa baktı. Kimi eline aldı, kimi kokladı, kimi gözüne dayayıp yakından inceledi.
Çocukların heyecanı artmıştı. Köylülerden en yaşlısı uzanıp aldı.
"Hiç görmedim böyle bir şey. Ancak helikopterden düştü diyor ya çocuklar."
Yaşlı köylü gözlerini heyecanla kocalttı ve her kesin meraklı bakışları altında sesini alçaltarak:
"Yahu bu yoksa?" Dedi sustu.
Köylüler:
"De hele nedir?"
Çocuklar:
"Kötü bir şey mi emmi?" Diye hep bir ağızdan sordular.
Yaşlı köylü elindeki greyfurdu pencereden içeri süzülen ışığa doğru tutup dikkatlice son bir defa baktıktan sonra:
"Vilen bu olsa olsa helikopter yumurtasıdır!" Diye haykırdı.
…………………………………………………………………………………..
Bu minik ve şirin, içinde kara mizah yüklü olan öyküyü evvel zaman içinde bizlerle paylaşan Van'ın Bahçesaray Belediye Başkanı Naci Orhan'ı saygıyla anıyorum. Okurlarım öykünün farklı versiyonlarını yorumlarıyla zenginleştirebilirler.