Hıdrellez
Yıl, Hızır ve Kasım olarak ikiye ayrılır. Mayıs ayının altısında Hızır ile yaz başlar. Kur'an-ı Kerim'de Kehf suresi 65. ayette: 'Kullarımdan biri'ismi ile geçen Hızır'ın (Hıdır) kurak bir yerde oturması ile o yerin yeşerip dalgalanmaya başladığı, hadis-i şerifte (Hz. Muhammed'in haber verdiği) bildirilmiştir. Bu sebeple yaz başlangıcında doğanın yeşermeye başladığı güne yeşil manasına gelen Hıdır günü, yine bu günde Hıdır ile İlyas'ın buluştukları varsayıldğı için Hıdırellez (Hıdır+İlyas) denilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır. Kehf Suresi de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için “iki denizin birleştiği yer” denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette; ‘Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.’ denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.
Hızır; hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda insanlar arasında dolaşarak onlara yardım eden, bolluk, bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında bir elçidir. Hızır’ın kimliği, yaşadığı yer ve zaman belli değildir.