'Hile ile hukuku çiğneyenlerin yargıda yeri yok'
'Yargı Etiği Bildirgesi'nin açıklandığı toplantıda konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 'Hile ve kumpaslarla hukuku çiğneyenlerin, vicdanını terör örgütüne esir edenlerin Türk yargısı içinde yeri yok' ifadesini kullandı
Hâkim ve savcıların etik ilkelerini belirleyen, “Türk Yargı Etiği Bildirgesi” dün açıklandı. Bildirgede, hâkim ve savcıların tarafsızlığına gölge düşürmemesi için, sosyal medyada yorum ve paylaşımlarına dikkat etmesi gerektiği vurgulandı. Yargı mensuplarının görevleri sırasında herhangi bir hediye, bağış, borç veya yardımı kabul etmeyeceğine dikkat çekildi. Toplantıda konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Hile ve kumpaslarla hukuku çiğneyenlerin, vicdanını terör örgütüne esir edenlerin Türk yargısı içinde yeri yoktur” dedi.
Üç yılda hazırlandı
8 bölüm, 61 maddeden oluşan “Türk Yargı Etiği Bildirgesi” Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nda (HSK) yapılan toplantıyla açıklandı. Toplantıda konuşan Gül, hak arama yollarını, bütün vatandaşlar için açık ve işler tutmayı temel edindiklerini vurgularken “Hak taleplerine süratle ve adaletle yanıt vermek durumundayız” dedi.
Bildirgenin hâkim ve savcıların katkısıyla, 3 yıllık bir sürede hazırlandığını belirten Bakan Gül, “Bildirge, en başta bağımsızlık ve tarafsızlığın önemine, hukukun, hak ve hürriyetlerin üstünlüğüne, insan onurunun, doğruluk ve dürüstlük gibi değerlerin önceliğine, saygı ve nezaketin, mesleğe yakışan olgun davranışların değerine vurgu yapıyor” diye konuştu.
Yargının temel fonksiyonunun, ihtilafların çözümündeki hakemliği olduğunu ifade eden Gül, “Yargı kararları tartışmaları bitirir. Yeni tartışmaları alevlendirmemelidir” dedi.
Adaletin, hukuka bağlılık dışında her türlü bağlılığı reddetmeyi gerektirdiğinin altını çizen Bakan Gül, şöyle devam etti:
‘İbret hikâyesi oldu’
“Aklı ve muhakemeyi değersizleştirenlerin, FETÖ’nün kurşun askerlerinin adaleti ve kendilerini ne hale düşürdüklerini hep birlikte gördük. Hukuka bağlılık yerine örgüt bağlılığını ikame edenlerin, cübbesini örgüt rütbesini gizlemek için araç haline getirenlerin büyük hüsranı, 15 Temmuz’da büyük bir ibret hikâyesine dönüştü. Hile ve kumpaslarla hukuku çiğneyenlerin, vicdanını terör örgütüne esir edenlerin Türk yargısı içinde yeri yoktur, olmayacaktır. Türk yargısı, bağımsızlık ve tarafsızlık vasfını koruyarak, yargı yetkisini Anayasamızın emrettiği gibi Türk milleti adına kullanmaya devam edecektir. Yargı mensuplarımız hukukun ve vicdanın sesi dışında harici hiçbir etkiye aldırmadan görevini yerine getirecektir.”
‘Hata yapanlar bedelini öder’
İnsanın olduğu yerde hatanın da kaçınılmaz olduğuna dikkati çeken Adalet Bakanı Gül, şunları söyledi: “Önemli olan bu hataları giderecek, en aza indirecek mekanizmaların varlığıdır. Bu mekanizmaların en etkin ve tavizsiz biçimde işlediği mesleklerin başında hâkimlik ve savcılık mesleği geliyor. Hata yapan, bedelini öder, ödemelidir. Bunu herkes bilmelidir. Hukuk devleti demek, en başta imtiyazlı sınıf fikrinin reddi demektir ancak münferit olayları fırsat bilip sınıfsal bir nefret üretmeye kalkışmak da adil ve ahlaki değildir.”
Reform belgesi seçimden sonra
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, uzun süredir üzerinde çalışılan Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni seçim sonrası açıklayacaklarını belirtti. Bakan Abdulhamit Gül, reform belgesi ile hâkimlere atama, yer değiştirme kararnamesi dahil birtakım güvenceler getireceklerini kaydetti.
İŞTE HÀKİM SAVCILAR İÇİN ETİK KURALLAR
HSK Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından, hâkim ve savcılar için açıklanan Türk Yargı Etiği Bildirgesi’nde öne çıkanlar şöyle:
- Hâkimler ve savcılar insan onurunu esas alır, tüm davranışlarında insan hak ve özgürlüklerine uygun hareket eder.
- Görevlerini yerine getirirken dil, din, mezhep, ırk, etnik köken, uyruk, cinsiyet, siyasi düşünce, sosyal ve ekonomik durum ve benzeri sebeplerle ayrımcılığı kesin bir biçimde reddederler.
Sosyal medya uyarısı
- Bağımsızlıklarına etki edebilecek baskıları kayıtsız şartsız reddederler. Kararlarını, kişilerin, kurumların ya da kamuoyunun tepkisini çekeceği endişesi duymaksızın ve onları memnun etme kaygısı taşımaksızın bağımsız olarak verirler.
- Adil yargılamanın gereği olarak herhangi bir tarafa ayrımcılık yapmadan tarafsız bir şekilde hareket ederler.
- Sosyal medya başta olmak üzere kitle iletişim araçları vasıtasıyla yapacakları yorum, değerlendirme ve paylaşımların kolaylıkla amacını aşan sonuçlar doğurabileceğini ve tarafsızlıklarını sorgulanır hale getirebileceğini öngörerek hareket ederler.
- Görevlerini yaparken kendilerine duyulan güvene halel getirebilecek bir algı veya tereddüt oluştuğunu fark ettiklerinde, görevden çekilmelerinin gerekip gerekmediğini özenle değerlendirirler. Yargıya olan güveni tartışmalı hale getirebilecek veya zedeleyebilecek tutum ve davranışlardan titizlikle kaçınırlar.
- İfade özgürlüklerini, yargıya duyulan güveni sarsmayacak ve siyasi tarafgirliğe düşmeyecek biçimde kullanırlar.
Bilgilerin gizliliği
- Görevleri nedeniyle devlet sırları, ticari sırlar ile kişilere ve kurumlara ait gizli kalması gereken bilgilerin mahremiyetini korurlar.
- Gizli kalması gereken bilgi ve sırları, kendi yararına ya da başkalarının yarar veya zararına olabilecek şekilde kullanmazlar. Bu bilgilerin mahremiyetini sosyal medya veya başka bir yolla ihlal etmezler.
- İfade özgürlüğü kapsamında yazılı, görsel, işitsel ya da sosyal medyada düşüncelerini açıklarken veya paylaşımlarda bulunurken mesleğin gerektirdiği etik ilkelere uygun hareket ederler.
Hediye kabul etmezler
- Görevin yerine getirilmesiyle ilgili herhangi bir hediye, bağış, borç, yardım ya da iltimas kabul etmezler. Konumları ve mesleklerinin sağladığı nüfuzdan fayda sağlamazlar. Yakınlarının ve birlikte çalıştıkları personelin de bu hususa riayet etmelerini sağlarlar.
- Mesleki saygınlığın korunabilmesi için özel hayatlarına gereken dikkati gösterirler. Sosyal hayatlarının gereği olarak içinde bulunacakları ortam ve mekanları titiz bir şekilde seçmek suretiyle mesleki saygınlıklarını korurlar.
- Görevlerini adaletin tecellisini geciktirmeyecek şekilde ve makul sürede yerine getirirler.
- Atama, yer değiştirme ve özlük haklarına ilişkin diğer hususlarda hak ve adalete uygun düşmeyen bir istekte bulunmazlar.
Kaynak: Milliyet