Hükümet güvenli bölge için harekete geçti
Ankarada koalisyon tartışmaları nedeniyle gölgede kalan bir tartışma, IŞİDin kanlı Kobani katliamı ile birlikte günyüzüne çıktı.
Hükümet, Cerablus’ta 10 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturmasını istiyor. Kulislerde TSK’da, YAŞ’tan sonra yeni komuta kademesinin göreve geleceğini ve kararın onlara verilmesi gerektiği konuşuluyor Ankara sınırda oluşacak Kürt hattını ve IŞİD’in Cerablus’taki varlığını tehlikeli buluyor. Bu nedenle Cerablus ve IŞİD denetimindeki 110 kilometrelik sınırda önlem alınması masada.
Ancak masada ciddi görüş ayrılıkları da bulunuyor. Koalisyon tartışmalarının gölgelediği güvenlik zirveleri, görüş ayrılıklarını ortadan kaldırmaya yetmemiş gözüküyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre, geçen hafta yapılan güvenlik toplantılarında, uluslararası kamuoyunun harekete geçmediği bu ortamda artık Türkiye’nin kendi başına hareket etmesi zarureti gündeme geldi.
Hükümetin ortaya attığı, bürokratların olgunlaştırdığı plan iddialara göre Türkiye’nin Cerablus’ta 10 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturmasını içeriyordu. Elbette Türkiye, güvenli bölge planına baştan bu yana karşı çıkan ABD ve bazı koalisyon ülkelerine bunu kabul ettirmenin çok kolay olmadığını biliyor. Bu nedenle yine iddialara göre plana farklı seçenekler de eklendi. Ankara’nın düğmeye bastığı anda Cerablus’ta güvenli bölge oluşturulabilecek bir organizasyonun yapılması, bir anlamda sınırın Türkiye tarafında bir güvenli bölge oluşturularak, gerektiği anda buradaki bütün unsurların Cerablus’a taşınması bu seçeneklerden biri.
TSK’nın Cerablus’ta güvenli bölge oluşturabilecek bir yapılanmaya Türkiye tarafından hemen geçmesi planın en önemli aşaması. Kulislerde, askerin, yaklaşan Yüksek Askeri Şura’da yeni komuta kademesinin göreve geleceği ve bu kararları yeni komutanların vermesi gerektiği, yeni hükümetin kurulacağı, hükümet kurulamazsa erken seçime gidileceği gibi gerekçelerle planı uygulamaya yönelik çekincelerinin sürdüğü konuşuluyor.
Bu çekinceler hükümet cephesinde ise “ayak direme” olarak niteleniyor. Hükümet, acil bir durumda bölgenin kontrol altına alınmasına yönelik bir yapılanmaya hemen gidilmesi gerektiğini düşünüyor. Hükümet, böylece hem Kürt hattının oluşmasına engel olabileceğini, göç dalgalarının önüne geçilebileceğini, sınırdan yabancı savaşçıların geçişinin engellenerek uluslararası kamuoyundan gelen eleştirilerin kesilebileceğini hesaplıyor. Hükümet, ortaya konulan çekincelere bu nedenle tepkili.
Başbakanlık kaynakları, olası bir koalisyonda başbakanlığın zaten Ak Parti’de kalacağının, erken seçime gidilmesi durumunda da birinci partinin yine Ak Parti olacağının altını çiziyor. Başbakan Davutoğlu’nun olası koalisyonun başbakanı olacağına, seçime gidilmesi durumunda da koltukta bulunacağına dikkat çekiyor. Her şeyden önemlisi, Türkiye’nin yanıbaşındaki gelişmelerin, YAŞ ya da bir başka gerekçeyle beklenemeyecek kadar yakıcı olduğu vurgulanıyor. Milliyet