İç sorunlar için gerçekçi olmalıyız...
Dikkatinizi çekmek isterim: 'Çocuk istismarı' var mı bu ülkede? Var!.. Hem de giderek artan bir boyutta. Gazetelerde, televizyonlarda bu konudaki olayları okuyor/görüyoruz.
Dikkatinizi çekmek isterim: "Çocuk istismarı" var mı bu ülkede? Var!.. Hem de giderek artan bir boyutta. Gazetelerde, televizyonlarda bu konudaki olayları okuyor/görüyoruz.
- Peki, nereye varacak bunun sonu?..
Bu konuda toplumsal bir bunalım yaşadığımız aşikar/gerçek...
- Peki, "Kadın cinayetler"ine ne diyeceksiniz?
Bu sosyal yara da giderek boyut kazanıyor. Her gün gazetelerde okuduğumuz, televizyonlardan izlediğimiz kadarıyla kadınlara yönelik bir acımasızlık/gaddarlık oluştu bu toplumda.
Neden ve niçin?
Sorunun temelinde insan unsurunun eğitimsizliği elbette var. Yeterli, insanı insan yapan/eden toplum içine katan, kalıcı bir eğitimden geçemedi insanımız ne yazık ki...
İnsan sevgisi, yardımlaşma, büyük-küçük ilişkilerinde saygı/sevgi, toplumsal birliktelik, sevgi, heyecan eskiye göre giderek unutulur bir yolda ilerlemişiz.
Böyle bir olumsuzluğu yaşayan her toplumda hoşgörü ve sevginin yeri mi, izi mi kalır?