İlhan: Kayyum uygulamalarına son verilsin

Saadet Partisi İl Başkanı Özay İlhan 3 belediyeye kayyum atanmasıyla ilgili açıklama yaptı. 

“KAYYUM ATAMASI DOĞRU DEĞİL”

İlhan yaptığı açıklamada, “15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da OHAL döneminde 674 sayılı KHK ile başlayan ve Eylül ayından itibaren 96 belediyeye Kayyum atamasıyla devam eden 1. Kayyum uygulaması başladı. Ağustos 2019’da başlayan ve 59 Belediyeye Kayyum atanmasıyla 2.Kayyum uygulamaları devam etti. Haziran 2024’te Kayyum Uygulaması geleneksel bir hal alarak 3. Geleneksel Kayyum Uygulamaları başladı ve dün itibariyle 3 belediyeye daha kayyum atanarak bugüne kadar 160 belediyeye kayyum atanmış oldu. Kayyum ataması yapılan tüm belediyelerde meclisler feshedilerek sadece kazanan belediye başkanları değil, meclis üyeleri de görevden alınmakta ve böylelikle tüm seçmenlerin iradesi yok sayılmaktadır. Eğer ki Belediye Başkanları suç işlerse ve yargı kararı olursa elbette görevden alınabilir bunun yerine de meclisten bir üye başkan olarak seçilir hali hazır da halkın iradesi de devam etmiş olur. Belediye Başkanlarının yerine Valiler ve Kaymakamların atanmasıyla birlikte ne valilik ne kaymakamlık ne de belediye başkanlığı makamları olması gerektiği gibi yönetilmemiş, vatandaşlarımız da şehirlerimiz de mağdur olmuştur. Kayyum Uygulamaları ne ahlaki, ne vicdani, ne insani ne de hukukidir. Kayyum uygulamaları zaruriyetten ziyade keyfiyetle yapılan uygulamalar haline dönüşmüştür. Kayyum uygulamalarıyla halkın iradesinin tümden yok sayılması, halkın devlete, adalete olan inancını, güvenini sarsmakta; toplumda siyasi kutuplaşmayı derinleştirmekte sosyal huzursuzluğa neden olmaktadır. Saadet Partisi Van İl Başkanlığı olarak her türlü haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin ve zulmün karşısında olduğumuzu belirtiyor ve iktidarı kayyum uygulamalarına son vermeye davet ediyoruz. Belediye yönetimlerini, bırakın halk seçsin, bırakın halk değiştirsin! Hakem halktır, halk ne diyorsa odur” diye konuştu.

“KAYYUM UYGULAMASI MAĞDURİYET YARATIYOR”

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan İlhan, “Hali hazırda kayyum uygulamaları geçmişte nasıl başlayıp akabinde diğer belediyelere kayyum atandıysa bu kez de öyle olacağını düşünüyorum. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer Vanlı bir hemşehrimizdir. Kendisi 31 Mart seçimlerinde Türkiye’nin en büyük ilçesinde belediye başkanı oldu. Deniliyor ki 694 teröristle konuşmuş, bende soruyorum. Bu 694 terörist kimdir? 694 teröristi tanıyorsanız dışarıda ne işi vardır. Eğer bir kişi teröristse bu topraklarda elinde telefonla rahat bir şekilde belediye başkanıyla görüşüyorsa burada ciddi bir güvenlik zafiyeti vardır. Yok eğer bu insanlar terörist değillerse  o zaman siz bunu tamamen masa başında hazırlayıp belediye başkanını görevden alıyorsunuz. Aslında burada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na gözdağı veriliyor. Bunun manası açıkça budur. Ahmet Özer’in taziye için telefon açtığı söyleniyor. Tamamen insani bir telefondan ötürü bir kişinin görevden alınması doğru olamaz. Zaten kayyum sisteminin kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Bir belediye başkanı suç işleyebilir, hata yapabilir. Bunun kuralı bellidir. Belediye başkanı eğer suç işlerse cezaevine girer. Geçmişte bunun örneği Van’da oldu. Bekir Kaya cezaevine girdi yerine Sabri Abi görevini yürüttü. Kayyum atanmadı. Esenyurt’ta eğer gerçekten belediye başkanı suç işlemişse, karar kesinleşmişse cezaevine girer, belediye meclisi yerine yeni bir belediye başkanı seçer. Öyle bir noktaya geldik ki valiyi ve kaymakamı kayyum atıyorsunuz, sanki valilik ve kaymakamlık makamı hiçbir işe yaramıyor gibi gösteriyorsunuz. Bu yanlıştır. İlin valisi veya kaymakamı kayyum atanamaz. Kayyum uygulaması vatandaşlara mağduriyet yaratıyor. Hiçbir iş yapmadıkları gibi belediyeleri borç içinde bırakıyorlar” dedi.