İlk fidanlar toprakla buluşturuldu
Bir Fidan Bir Umut Derneğinin birinci Ağaç Dikme Şenliği gerçekleşti. YYÜ Prof. Dr. Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde düzenlenen kokteylden sonra Fidan dikme etkinliği gerçekleşti.
İlhan Siyahtaş
Bir Fidan Bir Umut Derneği ilk fidanları dikti. Yüzüncü Yıl Üniversitesinde gerçekleştirilen program çerçevesinde dikilen fidanlar ile oluşturulan ormana Harun Konak Hatıra Ormanı ismi verildi. Ağaç Dikme Şenliği programına Vali İbrahim Taşyapan, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, Van TSO Başkanı Necdet Takva, bazı kamu kurum ve kuruluşların daire amirleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, Bir Fidan Bir Umut Derneği Başkanı Adnan Ertürk ve dernek yöneticileri katıldı.
"Görevimiz Ağaçlandırmak"
Programın açılış konuşmasını yapan, Adnan Ertürk, Bir Fidan Bir Umut Derneği birinci Ağaç Dikme Şenliği ile ilgili açıklamalarda bulundu. 11 gönüllü arkadaşın bir araya gelerek kurduğu derneğin öncelikle görevinin Van ve bölgeyi ağaçlandırarak, çocuklara doğayı ve ağacı sevdirmeyi hedeflemek olduğunu belirterek, "Siz değerli dostlarımızın destekleriyle bunu başaracağımıza inancımız tamdır. Derneğimiz 2016 yılında 10. fidan dikme şenliği, ilk orta ve lise düzeyindeki okullarda ağaç dikme faaliyeti ve çocuklarımıza ağaç sevgisi temalı çalışmalar yapmayı planlamaktadır. İlimizin toprak yapısı ve iklim şartlarına uygun ağaç türleri dikerek gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakmak istiyoruz. Katılımınızdan dolayı teşekkürlerimi sunar, çalışmalarımızın hayırlı olmasını dilerim" dedi.
"Ağaçsız ve Ormansız Bir Kentte Yaşıyoruz"
Van TSO Başkanı Necdet Takva'da hayırlı bir işi gerçekleştirmek ve en çok ihtiyaç duyulan bir konuda farkındalık oluşturmak üzere bir araya geldik. Buna vesile olan dernek yöneticilerini tebrik ediyorum. Bizim ilimiz 21 bin 353 kilometre kare ve sadece yüzde 1'i ormanlık alan diye tabir ediliyor, belki yüzde 1'de değil aslında ama böyle bir tanımlaması var coğrafik değer açısından baktığımız zaman. Bu anlamda biz ağaçsız, ormansız bir kentte yaşıyoruz. Bunun ne kadar hayatımızı derinden etkilemesi gerektiğini ve bu konuda neler yapmamız gerektiği konusunda önemli bir veri olarak duruyor önümüzde. Başta meslek odaları, gönüllü kuruluşlar, kamu kurumları özellikle yerel yönetimiler geleceği belki de kurgularken, en önemli faaliyetlerinden birinin bu anlamda ağaçlandırma faaliyetlerini en üst düzeyde ve birinci öncelik olarak tanımlamaları gerekiyor. Bizde bu konudaki eksikliğimizi gidermek, bu farkındalığın bir parçası olmak konusunda dernek yöneticilerimizle sürekli görüşüyoruz. Bunun ne kadar değerli ve kıymetli olduğunu, geleceğimizi kurgularken, Van şehrini bu kötü tablodan kurtarmaya yönelik her türlü faaliyette yanlarında olacağımızı ve bu faaliyetlerin içerisinde olacağız. Belki de bu salonun dolu olması gerekiyordu ama bizim yeşillenmemiz lazım. Bizim kentimizi ağaçlandırmamızı ve bu konudaki çabalarımızı daha üst düzeyde ortaya koymamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Fidanların Bakımı Çok Zor"
Daha sonra kürsüye gelen Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe'de her tarafı ağaçlandırmak demenin aslında çok da doğru bir ifade olmadığını belirterek, "Siz bir yerde toprağı korumak istiyorsanız, o toprağı koruyacak bekçileri dikmeniz lazım, ekmeniz lazım. Bizim burada step hakim. Step hakimse siz illaki ben ağaçlandıracağım her tarafı ormanlık yapacağım derseniz orada yanlış iş yaparız. Süphan Dağı'nın eteklerinde gölün yakınlarında ikibinden fazla ağaç dikilmiş. O ağaçlar diyor ki 'Ben buranın elemanı değilim, beni buraya dikerseniz, ben burada yaşayamam' ağaç bakımı bebek bakımı gibidir onu yetiştirmek kolay değil. Onun için bizler öncelikle ağacı nereye dikeceğiz, bakımını kimler üstlenecek, bunu en iyi şekilde nasıl sürdürebileceğiz. Burada meralarımız çok önemli. Meraların mutlaka bir mera yönetim planlaması yapılması gerekir. Biz burada inşallah güzel derneğimiz ile birlikte toprağımızın son bekçileri olan fidanları topraklarla buluşturacağız. Ağaçlandıracak alanları da uygun türler ekerek, özellikle bu uygun türlerimizde boylu fidan olması lazım. Çok küçük fidanlar diktiğimizde bunların bakımı çok zor. Birde gelir getirici türleri badem gibi ceviz gibi türleri ilimizde yaygınlaştırırsak, Van'ımız hak ettiği yere ulaşacaktır" açıklamalarında bulundu.
"1900 rakımdan sonra ağaç yetişmiyor"
Son olarak konuşmalarını yapmak üzere kürsüye gelen Vali İbrahim Taşyapan ise, uyarılarda bulundu. Önemli bir etkinlikte olduklarını, çevre dernekleri, çevreye duyarlı dernekler bunları kendine dert edinen sivil toplum kuruluşlarının önemli kuruluşlar olduğunu ifade eden Vali Taşyapan, "İlimizin ağaç fakiri olduğu söylendi. Ama biz bin 750 rakımlarında olan bir iliz. 1900 rakımdan sonra ağaç yetişmiyor. Bunun üzerinde yetişebilen ağaç türleri çok nadir. Onun için bizim 200 metrelik bir alanımız var. Bu alanda neler yapabiliriz bilimsel çalışmalarla desteklemeliyiz. Bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımız orman müdürlüklerimizle işbirliği yapmalıdır. Nerelere neler yapılabilir öncelikle bunların çalışmasını yapmalıyız. Bu çalışmalar Orman Genel Müdürlüğümüzün il ilçe teşkilatların da bu çalışmalar vardır. Bütün planlar orada yapılmıştır. Önemli olan bu alanlara uygun ağaçları dikebilmek, uygun fidanları toprakla buluşturmak önemli. Ağaç dikmekte o kadar sıkıntılı bir şey değil. Çünkü ülkemizde çok sayıda fidan toprakla buluşturuluyor. Ama biz bu fidanları belli bir düzeye gelene kadar mutlaka korumalıyız. Korunmayan fidanlar biliyorsunuz, Türkiye'nin çoğu yerinde etrafı çevrilmeden, korunmadan, açıkta bırakılmakta ve hayvanların insanların etki alanlarında kaldığı sürece veyahut sulanmadığı sürece de o emekler boşa gitmektedir. Onun için binlerce alanı ağaçlandırıp buralarda sonuç alamamaktansa, daha küçük alanlarda, daha bakımlı ve korunur alanlarda belli koruluklar elde etmeliyiz en azından. Bunun adı da baştan beri koruluk diyoruz, korunarak büyütülen, korunarak bir yere getirilendir. Türkiye'de çöl ikliminin olduğu iki yer vardır. Konya Karapınar ve Iğdır'da orada belli alanların korunarak ne kadar büyük ve güzel çamların yetiştiğini gördüm. Halbuki orada çamların olduğuna inanamazsınız, Dolayısıyla koruma önemli, biz dikime çok ehemmiyet veriyoruz. Tabi ki dikme önemli güzel bir şeydir. Ama dikime önem verdiğimiz kadar korumaya mutlaka önem vermeliyiz. En azından bir fidan 5-10 yıl arasında korunursa ondan sonra kendi toprağını kendi suyunu giderir. Önemli olan o zamana kadar korumaktır. Çok büyük paralar harcıyoruz, çok büyük yatırımlar yapıyoruz ama bunları korumadığımız sürece bunlar 5-10 yıl sonra hiç birşey yapılmamış gibi oluyor. Onun için çok disiplinli çok tertipli çalışmalıyız. Bir Umut Derneğimiz yeni bir derneğimiz, inşallah çok güzel çalışmalar yapacaklar" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından üniversite yerleşkesindeki arazide fidan dikimine geçildi. Vali Taşyapan ve beraberindekiler, ellerindeki fidanları toprakla buluşturarak, 'Harun Konak Hatıra Ormanı'nı oluşturdu. Oğlunun isminin hatıra ormanına verilmesinden dolayı Bir Fidan Bir Umut Derneği Başkanı Adnan Ertürk ve yönetimine teşekkür eden Bak Hele Bak lakaplı Yusuf Konak ise, mutluluğunu dile getirdi. Oğlunun bu fidanlarla birlikte herkesin yüreğinde yaşamaya devam edeceğini vurgulayan Konak, mutluluğunu kelimelere sığdıramadı.