İmar planında ki mağduriyetler giderilsin
TAKİP ET 
HALKIN SESİ
Esnaflar, Tüccarlar, Sanayiciler, İşçiler, Memurlar, Amirler, Köylüler, Çiftçiler, İşsizler, Kadınlar, Çocuklar, Öğrenciler, Öğretmenler, Şoförler, Yolcular, Hastalar, Doktorlar, Sporcular. Sinirlenenler, Gerilenler. Sorunu olanlar, Derdine derman arayanlar, Sesimizi duyurmak istiyoruz diyenler. Yetkililere seslenmek isteyenler. Hakkını ve sorumluluğunu bilenler. Burası Sizin Köşeniz. Arayın yazalım, Anlatın duyuralım.
Yöneten: İlhan SİYAHTAŞ İletişim: 05064790559
Yöneten: İlhan SİYAHTAŞ İletişim: 05064790559
facebook: vansesi gazetesi
Tiwitter: VANSESIGAZETESI
İMAR PLANINDA Kİ MAĞDURİYETLER GİDERİLSİN
Van halkı, Van'ın geleceğinin yol haritası yeni imar planı ile ilgili en doğru ve güncel haberleri, bilgileri yetkililerinin açıklamalarıyla Vansesi'nden öğrendi. Şimdi askıya çıkan yeni imar planı ile ilgili çok sayıda şikayet alıyoruz. İsminin açıklanmasını istemeyen, gazetemizin değerli takipçileri yeni imar planına yönelik itirazlarının dikkate alınmasını, planda mağduriyetlerini giderecek düzenlemeler yapılmasını istiyorlar.
Vatandaşlarımızın yeni imar planına bakışını, itirazını yansıtan söz konusu şikayetlerinin tamamını aşağıda yayınlıyoruz. Değerlendirmeyi, yetkililerin ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Yapılan imar düzenlemesinin Anayasa ve Medeni kanun ile diğer ilgili kanunlarla koruma altına alınan temel hak ve kazanımları yok saydığını ileri süren şikayet sahipleri anayasaya vurgu yaparak ; "Anayasamızda kişilerin temel hakları arasında mülkiyeti saymaktadır. Anayasa Md.36. Yani onun mevcut sosyal düzen içinde bir hukuki müessese olarak varlığını devam ettireceğidir. Çünkü kanun koyucunun çıkaracağı kanunlarla Anayasada öngörülen mülkiyet rejimini, mülkiyet tipini ve muhtevasını değiştirmeye kalkması mülkiyetin özüne dokunması demek olacağından, Anayasaya aykırı düşecektir. (Anayasa Md:11,Md:36) Anayasalar Mülkiyeti bizzat Devlete ve dolayısıyla kanun koyucuya karşı bir müessese olarak korumaktadır. Mülkiyetin Anayasa ile bir hak olarak korunması, malik durumda bulunan kişilerin mülkiyet hakkına idarece yöneltilecek her türlü keyfi müdahalelere karşıdır. Başka bir deyişle maliklik durumunun korunmasıdır. Bu himayeden mülkiyet hakkı müdahale ve tecavüze uğrayan her malik faydalanır. Mülkiyetin Bir hak olarak korunması dolayısıyladır ki devlet ancak değer karşılığını ödemek suretiyle mülkiyet hakkına el atabilir. Fakat bunun mülkiyete keyfi bir müdahale mahiyetinde olmaması için kamu yararının gerektirdiği gerçek karşılığının peşin ödenmesi ve hukuk kaidelerinde gösterilen esas ve usullere uyun yapılması gerekir (Anayasa 38. ve diğerleri) Türk Medeni Kanununda menkul ve gayrimenkul bir eşya üzerinde hak sahibine kullanma, yararlanma yetkisi veren hukuk düzeninin sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve aynı bir haktır."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Van Belediyesi ile yapılan protokole istinaden hazırlanarak askıya çıkarılan imar planında Karayolları yönetmeliğinin ilgili maddeleri baz alınarak örneğin Erciş yolu elli (50) metre olarak planlandığını ve bu nedenle büyük mağduriyetler meydana geldiğini belirten vatandaşlar şunları söylüyor: " Erciş yolunda yolun her iki alanı yirmibeş artı yirmibes metre geri çekme alanı olarak planlanmıştır. Vatandaşlar ev ve iş yerlerini yaparken ilgili yönetmelik yürürlükte idi. Bu alanda mülk sahiplerinin tasarruf hakkının kısıtlanmasında yukarıda özetlenen anayasal ve yasal hakların ihlali ve mevcut yasalar güven ilkelerini ihlal etmektedir."
ŞİKAYETLER İTİRAZLAR
1-Şehir içinde bu kadar geniş bir yol öngörülmesi kamu yararından ziyade mülk sahiplerinin Anayasa, Medeni Kanun ve ilgili kanunlardaki mülkiyet haklarını çiğnemektedir. Bu alanda geri çekme payı ile mülkler değersizleştirilmiş. Küçük parsel sahiplerinin kendi mülklerinde inşaat yapma hakkı ellerinde alınmıştır.
2-Mevcut yasalara göre ev ve işyerleri bulunan insanların yasal hakları ellerinden alınmaktadır. Kamulaştırma bile yapılmadan mülkler değersizleştirilmiştir.
3-Van İlinde çevre yolu yapımı devam etmekte olup, şehrin ortasından 100 metrelik bir yol öngörülmesi düşündürücüdür.
4- Mevcut ana yol her iki cepheden 25 metre ve ara yoldan 10 metre çekme payı planlanması, bu adada bulunan bütün arsa, ev ve iş yeri sahiplerini mağdur etmektedir. Alan tamamen inşaat yapılamaz bir duruma getirilmiştir. 6- Sayın Bakanın 08.03.2013 tarihli Van ziyaretinde, Planın askıya çıkmadan vatandaşların gösterdiği tepkiye istinaden imar planının revize edileceğini beyan ve ifade etmiştir ki planın değişmesi gerektiğini ilk günde ifade etmiştir.
7- İmar planı askıya çıkmadan, Bakanlık Mekansal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman Vansesi gazetesinin 23.01.2013 tarihli sayısında da belirttiği gibi taslak planın sızdırıldığı belirtilmiştir. Bu gayri resmi durum vatandaşlar arasında güvensizliğe, endişeye, şaibelere neden olmuştur. Yetkililerin Vatandaşlara açıklama yapmaması, kamuoyuna yeterli bilgi verilmemesi huzursuzluk yaratmıştır.
8-Van belediyesi tarafından askıya çıkması beklenirken aylar öncesinden gayri resmi şekilde elden ele gezinen yeni imar planını inceleme fırsatı bulan uzman kişiler planın mevcut şekliyle çıkması durumunda Van'ın hayal kırıklığı yaşayabileceğini iddia etmişlerdir. Şu an ki mevcut durum bunu teyit etmektedir. Mevcut imar planı, şehir plancılarının deyişiyle şehri kimliksizleştirmektedir.
Yukarıda kısaca yasal gerekçelere ve imar planında öngörülen durum anlatılarak, Anayasa ve diğer kanunlar hiçe sayılarak hazırlanmış İMAR PLANIN İPTALİNİ veya yukarıda belirttiğimiz mağduriyetlerin giderilmeye çalışılarak kente ve kazanımlara saygılı bir REVİZE İLE DÜZELTİLMESİNİ talep etmekteyiz.
Tahminimizi söyleyelim. Hükümet yeni şehircilik politikası ile şehirleri yeniden yapılandırıyor. Bu nedenle yeni imar planına yapılan itirazların tamamının kabul edilebileceği pek mümkün görünmüyor.
Vatandaşlarımızın yeni imar planına bakışını, itirazını yansıtan söz konusu şikayetlerinin tamamını aşağıda yayınlıyoruz. Değerlendirmeyi, yetkililerin ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Yapılan imar düzenlemesinin Anayasa ve Medeni kanun ile diğer ilgili kanunlarla koruma altına alınan temel hak ve kazanımları yok saydığını ileri süren şikayet sahipleri anayasaya vurgu yaparak ; "Anayasamızda kişilerin temel hakları arasında mülkiyeti saymaktadır. Anayasa Md.36. Yani onun mevcut sosyal düzen içinde bir hukuki müessese olarak varlığını devam ettireceğidir. Çünkü kanun koyucunun çıkaracağı kanunlarla Anayasada öngörülen mülkiyet rejimini, mülkiyet tipini ve muhtevasını değiştirmeye kalkması mülkiyetin özüne dokunması demek olacağından, Anayasaya aykırı düşecektir. (Anayasa Md:11,Md:36) Anayasalar Mülkiyeti bizzat Devlete ve dolayısıyla kanun koyucuya karşı bir müessese olarak korumaktadır. Mülkiyetin Anayasa ile bir hak olarak korunması, malik durumda bulunan kişilerin mülkiyet hakkına idarece yöneltilecek her türlü keyfi müdahalelere karşıdır. Başka bir deyişle maliklik durumunun korunmasıdır. Bu himayeden mülkiyet hakkı müdahale ve tecavüze uğrayan her malik faydalanır. Mülkiyetin Bir hak olarak korunması dolayısıyladır ki devlet ancak değer karşılığını ödemek suretiyle mülkiyet hakkına el atabilir. Fakat bunun mülkiyete keyfi bir müdahale mahiyetinde olmaması için kamu yararının gerektirdiği gerçek karşılığının peşin ödenmesi ve hukuk kaidelerinde gösterilen esas ve usullere uyun yapılması gerekir (Anayasa 38. ve diğerleri) Türk Medeni Kanununda menkul ve gayrimenkul bir eşya üzerinde hak sahibine kullanma, yararlanma yetkisi veren hukuk düzeninin sınırları içerisinde kullanılabilen mutlak ve aynı bir haktır."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Van Belediyesi ile yapılan protokole istinaden hazırlanarak askıya çıkarılan imar planında Karayolları yönetmeliğinin ilgili maddeleri baz alınarak örneğin Erciş yolu elli (50) metre olarak planlandığını ve bu nedenle büyük mağduriyetler meydana geldiğini belirten vatandaşlar şunları söylüyor: " Erciş yolunda yolun her iki alanı yirmibeş artı yirmibes metre geri çekme alanı olarak planlanmıştır. Vatandaşlar ev ve iş yerlerini yaparken ilgili yönetmelik yürürlükte idi. Bu alanda mülk sahiplerinin tasarruf hakkının kısıtlanmasında yukarıda özetlenen anayasal ve yasal hakların ihlali ve mevcut yasalar güven ilkelerini ihlal etmektedir."
ŞİKAYETLER İTİRAZLAR
1-Şehir içinde bu kadar geniş bir yol öngörülmesi kamu yararından ziyade mülk sahiplerinin Anayasa, Medeni Kanun ve ilgili kanunlardaki mülkiyet haklarını çiğnemektedir. Bu alanda geri çekme payı ile mülkler değersizleştirilmiş. Küçük parsel sahiplerinin kendi mülklerinde inşaat yapma hakkı ellerinde alınmıştır.
2-Mevcut yasalara göre ev ve işyerleri bulunan insanların yasal hakları ellerinden alınmaktadır. Kamulaştırma bile yapılmadan mülkler değersizleştirilmiştir.
3-Van İlinde çevre yolu yapımı devam etmekte olup, şehrin ortasından 100 metrelik bir yol öngörülmesi düşündürücüdür.
4- Mevcut ana yol her iki cepheden 25 metre ve ara yoldan 10 metre çekme payı planlanması, bu adada bulunan bütün arsa, ev ve iş yeri sahiplerini mağdur etmektedir. Alan tamamen inşaat yapılamaz bir duruma getirilmiştir. 6- Sayın Bakanın 08.03.2013 tarihli Van ziyaretinde, Planın askıya çıkmadan vatandaşların gösterdiği tepkiye istinaden imar planının revize edileceğini beyan ve ifade etmiştir ki planın değişmesi gerektiğini ilk günde ifade etmiştir.
7- İmar planı askıya çıkmadan, Bakanlık Mekansal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman Vansesi gazetesinin 23.01.2013 tarihli sayısında da belirttiği gibi taslak planın sızdırıldığı belirtilmiştir. Bu gayri resmi durum vatandaşlar arasında güvensizliğe, endişeye, şaibelere neden olmuştur. Yetkililerin Vatandaşlara açıklama yapmaması, kamuoyuna yeterli bilgi verilmemesi huzursuzluk yaratmıştır.
8-Van belediyesi tarafından askıya çıkması beklenirken aylar öncesinden gayri resmi şekilde elden ele gezinen yeni imar planını inceleme fırsatı bulan uzman kişiler planın mevcut şekliyle çıkması durumunda Van'ın hayal kırıklığı yaşayabileceğini iddia etmişlerdir. Şu an ki mevcut durum bunu teyit etmektedir. Mevcut imar planı, şehir plancılarının deyişiyle şehri kimliksizleştirmektedir.
Yukarıda kısaca yasal gerekçelere ve imar planında öngörülen durum anlatılarak, Anayasa ve diğer kanunlar hiçe sayılarak hazırlanmış İMAR PLANIN İPTALİNİ veya yukarıda belirttiğimiz mağduriyetlerin giderilmeye çalışılarak kente ve kazanımlara saygılı bir REVİZE İLE DÜZELTİLMESİNİ talep etmekteyiz.
Tahminimizi söyleyelim. Hükümet yeni şehircilik politikası ile şehirleri yeniden yapılandırıyor. Bu nedenle yeni imar planına yapılan itirazların tamamının kabul edilebileceği pek mümkün görünmüyor.
