1990’lı yılların başına kadar Van Gölünde bir canavar olduğu ne biliniyordu ne de bunu iddia edenler vardı. Lakin 1993 yılında hatırlarsınız Van Gölü çok yükselmeye ve hatta sahil boyundaki kıyıları bile zorlamaya ve taşmaya başlamıştı.
İşte denizin yükseldiği yıllarda Van Gölünde Canavar var iddiaları ortaya atıldı. Canavar var gidelim görelim diyenler Van’a akın akın gelmeye başladılar. Bu meyanda gazeteciler, televizyoncular da Van’a gelerek sahilde kamplar kurarak canavar ha çıktı ha çıkacak diye elde dürbünler kameralar denizden çıkacak canavarı izlemeye koyuldular.
Bu süreç oldukça uzun bir zaman sürdü. Eski Vali yardımcılarından Bestami bey ben de gördüm deyince Vali bey yalan mı diyecek o zaman vardır inancıyla Van bayram yerine döndü. Gevaş, Edremit sahilleri meraklı gazeteci ve televizyoncularla dolup taştı.
Bu esnada bununla alakalı iki kitap çıktı ve bu kitaplar canavarı gördüm diyen insanların beyanatları ile doluydu. Onlarca kişi ben de gördüm diyordu. Herkes kendine göre bir canavar tarifi yapıyordu. Kimi timsaha, kimi dinazora, kimi kanguruya benzetiyordu gördüm dediği canavarı!
Hatta hızını bile ölçüp saatte 200 kilometre yapıyor diyenler bile çıktı!
Bazıları da Van Gölündeki canavar uçaklar piste indiği zaman görünüyor diyordu!
Velhasılı kelam her kafadan bir ses çıkıyordu. Kimin doğru dediği, kimin yalan söylediği, kimin de ne kadar mübalağa ettiği belli değildi!
Bana sorarsınız ben görmedim. Ama çok gördüm diyene de rastladım. Bana gördüm diyenlerden biri de Eski Köy Hizmetleri 14.Bölge Müdürlüğünden emekli Turan Çölçikti.
Kendisiyle SSK’dan emekli olma işlemleri sırasında tanışıklığımız oldu daha sonra sık görüşmedik. Yıllar sonra rastladığım da baktım sol eli alabildiğine titremekte!
Dedim Turan abi eline ne oldu?
Oda bana dedi ki Ümitçiğim Van Gölü Canavarını gördüm o esnada korktum sol elimle taş attım o andan o günden beri bu elim böyle felç oldu!
Şaştım kaldım tabi. Meraklandım haliyle. Turan abi dedim hele anlat bi bana bu meseleyi nasıl oldu?
Turan abi anlatmaya başladı:
“Köy Hizmetlerinin işi için dozerle in köyüne gitmiştim. Orada yapacağımız çalışmamız vardı. Çalışma bitince ben de biraz dinlenme amacıyla yükse bir yere uzandım kaldım. Bir ara içim geçmişti uyuyup kalmışım. Bir ara denizden gelen bir sesle uyandım.
Sanki böyle uluma sesi gibiydi. Başımı kaldırıp baktığımda başı dinazora kuyruğu balığa üstü pul pul bir şey gördüm. Korktum ve irkildim. Ben yüksekte bir yerdeydim onun gelmesi bana yetişmesi mümkün değildi. Ama ben birden panikledim ve bir anda sanki bana doğru geliyor zannedip orada bulduğum irice bir taşı canavar denilen şeye doğru fırlattım.
Taş canavara değdi, değince birden acayip bir ses çıkardı ve denize dalıp gitti.
İşte o canavara attığım taşı tutan sol elim o günden beri böyle titremektedir” dedi.
O bana böyle anlattı ve ben de inandım. Çünkü inanılır bir insandı. Ve bu günde kim merak ediyorsa gitsin Turan Çölçikle tanışsın aynen bana anlattıklarını ona da anlatacaktır. Hal hikaye böyle.
Bende hilaf yok dostlar. Duyduğumu anlattım. Gördüğümü değil!
Yine bu Canavar mevzusu ile alakalı olarak gördüm diyenlerde oldu işte onlardan bazılarıda bakın neler Söylemiş: “Geçtiğimiz yıllarda uzun süre gündemde yer alan ve yıllardır insanları peşinden koşturan Van Gölü Canavarı, uzun bir suskunluktan sonra bir süre önce bir balıkçı teknesine saldırma iddialarıyla yine dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Gevaş Belediye Başkanı Nazmi Sezer, Van Gölü Canavarı‘nın bir balıkçı teknesine saldırdığını söyledi. Yıllırdır canavarın var olduğunu söylediklerini ve bunun gerçek olduğunu tekrar iddia ettiklerini anlatan Başkan Sezer, Muğdat Avcı isiminde bir arkadaşlarının balık avlamaya çıktığı sırada rotasını Akdamar İskelesi‘ne çevirdiği sıra teknesinin canavarın saldırısına maruz kaldığını vurguladı. Sezer, ilgili arkadaşının ciddi bir rahatsızlık geçirdiğini ve bu rahatsızlığından dolayı da 2 gün tedavi gördüğünü belirterek, "Şimdi ise tekne sahipleri arasında bir canavar arama timi kuruldu. Şu an görmüş olduğunuz bu arkadaşlarımız bu saatten itibaren Gevaş İlçesi‘nın İn Köyü‘nün Menşer Mezrası‘na doğru yol alacaklar" dedi.
Bir gazetecinin ‘Siz gerçekten canavar olduğuna inanıyor musunuz?‘ şeklindeki sorusuna Başkan Sezer, "Ben daha evvelde söylemiştim gerçekten 2 canavar gördüm. Canavarın bir tanesi şu karşıda gördüğünüz kayalıkların rengine benziyor. Diğeri ise bordo rengine benziyor. Uzunluğu 10 metre civarlarında bir yaratık görünümündedir" şeklinde konuştu.
Daha sonra teknesine binerek canavarın görüldüğü yere giderken başından geçenleri basın mensuplarına anlatan balıkçı Muğdat Avcı, sabah seyir halinde olduğu bir sırada aniden önüne canlı bir şeyin çıktığını kaydetti. Canavar denilen varlığın teknesine vurmasıyla yan yattığını iddia eden Avcı, canavarın başını tamamen teknenin önüne koyduğunu dile getirdi. Olaydan dolayı şok geçirdiğini ve şokun verdiği korkuyla bağırdığını ifade eden Avcı, "Benle birlikte teknede bulunan amcamın oğlu Osman Avcı, bağırmamı duyması üzerine gelerek bana ne olduğunu sordu. Bende canavarın teknemize saldırdığını söyleyerek, korkudan dümen koltuğunu terk ettim. Ondan sonra baktım sağa sola canavar var diye bağırıyordum. Daha sonra baktığımızda birşey göremedik. Sadece canavarın çıkardığı sudaki dönemeçlerini gördük. O ara gitmek istedik gidemedik. Çünkü canavar 5 - 6 dakika teknemizi tutarak gitmemizi engelledi. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra hareket edebildik" dedi.”
Yazıma iki alıntı alarak görenlerin neler gördüklerini neler yaşadıklarını aynen size arz etmeye çalıştım.
Siz gayrı vardır da diyebilirsiniz o size kalmış bir şey.
Sonuç olarak vardı veya yoktu noktasında ben acizane şunu söyleyebilirim:
Van'da doktor, asker, futbolcu, köylü ve balıkçıların da bulunduğu çeşitli yaş ve mesleğe sahip yüzlerce Vanlının çeşitli tarihlerde gördüğü, adına isim yarışması açılan Van denizi canavarı heykeli ismiyle heykeli dikilen, eski başbakanlardan Bülent Ecevit tarafından adına Van gölü canavarı ismi ile şiir yazdığı, TBMM tarafından Van gölü canavarı araştırma komisyonu kurulan, Van denizi'nin simgesi o canavarın bugüne kadar iddiaları süre gelmiştir.
Ülkemizde aynı Norveç'te, İskoçya'da olduğu gibi göllerde yaşayan ejderhaların bulunduğu söylenir. Bizdeki Van gölü canavarı da pek çok kişi tarafından görüldüğü iddia edilmiş, bundan 133 yıl önce Osmanlı da Sultan II. Abdülhamid han döneminde yayınlanan Saadet gazetesinin 29 Nisan 1889 tarihli nüshasında Van gölü canavarı haberi yapılmıştır.
Yani 100 yılı aşkın süredir Van Gölü canavarı efsanesi devam etmektedir. Hatta yakın dönemde Van gölü canavarı öldü şeklinde dahi haberler yapılmıştır.
Tanık ifadelerinin yüksek olması sebebiyle kişilerin aslında gördüklerinin göldeki inek cesedi yada göle serinlemek için giren camış olduğu öne sürülmüştür.
Söz konusu 133 yıllık Van gölü canavarı haberinde canavar, abdest alan bir kişiyi götürdüğü şeklinde yapılmış olup buna göre namaz kılmak için deniz kenarında abdest almaya başlayan bir adamı deniz canavarı yani Van gölü canavarı ayağından yakalamış, şahıs feryat etmeye başlayınca arkadaşları ateş yakarak kuyruğunu yakmışlar ve hayvan acı içerisinde inleyerek ayağından kaptığı adamla birlikte denize doğru tekrar girmiş ve adamcağızı götürmüştür.
Aslında Van gölü canavarı, yöre halkı tarafından zararsız bir hayvan olarak görülmektedir. Görgü tanıklarının uzunluğunu 10-12 metre olarak tanımladığı, ses çıkaran, su püskürten, siyah renk olarak tarif ettiği Van gölü canavarı hakkında hala kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Sosyal medyada dolaşan Van gölü canavar resmi, Van gölü canavarı gerçek görüntüleri şeklinde ki görüntüler genellikle İskoç efsanesi olan Loch Ness canavarına ait gerçek olmayan fotoğraflar olup tüm bu fotoğrafların sahte olduğu kanıtlanmıştır.
Van gölü canavarı 1993 yılında ülke gündemini meşgul edince bölgeye bilimsel araştırma ekibi gönderilmiş, bu ekip herhangi bir canavar bulgusuna rastlanmadığını açıklamıştır. Ancak Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim üyelerinden Ünal Kozak, bu efsanevi yaratık ile karşılaştığını ve videoya aldığını açıklamış, bu videonun Van gölü canavarının varlığını kanıtladığını öne sürmüştür. Ancak Van gölü canavarı videosu ilgi görmemiş, Cambridge üniversitesi görüntüleri inceleyip görüntülerde kamera açısının sol yöne hiç kaymadığını ve ilgili yaratığın dümdüz ilerlemesinin muhtemelen tekne tarafından çekilen bir maket olabileceğini açıklamışlardır.
Hasılı kelam Van Gölü Canavarı vardır veya yoktur tartışması sanırım yıllar boyu sürüp gideceğe benzer.
