İşin nasıl dedim, bir küfür basdı

Önemli tarihi günler yaşıyoruz.  O denli hızlı değişim ve gelişmeler yaşanıyor ki gündemi takip etmekte zorlanıyor  insan. Dün Paris'te öldürülen 3 PKK'lı kadının Diyarbakır'da düzenlenen cenaze töreninde provokasyon, kışkırtma olmadı. Süreci etkileyecek olay yaşanmadı. Sağduyu içinde önemli bir eşik geçildi. "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz"  denildi.  Bu arada İran açıklama yaparak Türkiye'de başlayan süreci desteklediğini açıkladı!
Gelelim asıl konumuza.
Tek başına düşünüp, tek başına karar verenler, yaptıklarını abartarak, yapmadıklarını kapatarak, gerçekleri çarpıtarakher gün her konuda konuşabiliyorlar.  Bunları biz yazıyoruz, sizlerde okuyorsunuz.
Lakin 'Halkın Sesi' ne, şikâyetlerine, sorunlarına, eleştirilerine ve önerilerine karşı kulaklar duymaz, gözler görmez,  ilgisizlik durumu var.  Duymadım,  görmedim, bilmiyorum.
Baktık yazmak yetmiyor,  çare de      olmuyor.
Bizde Van halkı ne diyor, ne düşünüyor diyerek halkın meclisine gittik.
Bilmeyenlere hatırlatalım. Her esnafın iş yeri küçük bir halk meclisidir. 
Esnafın, emeklinin, çalışanın,  memurun, işçinin, köylünün,  sanatkarın, işsizin, hastanın, yabancının, yerlinin, efendinin, beyefendinin,  dertlinin dertsizin, Van'ı sevenin uğrak yerlerinden berber dükkanından içeri girdik.
'Selamünaleyküm, kolay gelsin'  dedik.
'Aleykümselam, hoş geldin, buyur otur'  dediler.
Üzerinde ıhlamur demliği bulunan soba,  gürül gürül yanıyor. Sobanın etrafında Vanlı; Şoför Ahmet Kerpiç, Çırpaç Fikret Akdeniz,  Kavurmacı Aziz Övüç, Kebapçı Orhan Akçap Usta, Çoban Fadıl, Emekli Mahmut Tokat, var. Türkiye ve Van'da meydana gelen ekonomik,  siyasi,  güncel olayları konuşup, tartışıp yorumluyorlar. Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne,  kalkınmasına, güçlenmesine katkı sağlayacak, kanın durmasını, anaların ağlamamasını engelleyecek çabaları destekliyorlar.
Seyfettin Usta çırağına seslendi; " ıhlamur doldur"
O sıra kapı açıldı, dışarıdan komisyoncu Apo (Abdullah)  hızla içeriye girdi. Önce selam verdi, sonra da sobanın üstündeovarakelleriniısıttı. Ardından yüksek sesle," Ya bunlarda merhamette kalmamış.Sebze halinden geliyorum. Bende bu işi yapıyorum. Turp 200 kuruş, adam 2 liraya veriyor. Esnaf ahlakı, iman kimsede kalmamış. Denetimdesen zaten yok"
Dedikten sonrageldiği gibi de hızlaçekip gitti.
Bu kez kapıdan kadın dilenci içeriye girdi. Usta ' bozuk para var mı' diye sordu. Dilenci 'yok' dedi.  Usta, 'topla getir diye' seslendi.
68 yıllık berber Seyfettin Demirkan'ın iş yerindeyim.
Konu konuyu açarken her konu arasında Van gelenekleri, Van kültürü, Van'ın renkli,  simge insanları gündeme geliyor. Bu dünyadan göçenler rahmetle, kalanlar sağlıkla anılıyor. Her anılan isimin bir anısı anlatılıyor. Sözlü tarih, halk kültürü, anılar, eski Van, ilginç olaylar, tanıklar, ayrıntılar hepsi burada. Hafızalar adeta kent arşivi.
 'Seyfettin Usta gündem,  durumlar, işler nasıl'  dedim. Güldü, sağlığım iyi, şükürler olsun dedi başını salladı. Başka söz söylemeden durumu özetleyen bir Van  şikayetnamesi ile cevap verdi. Ve dedi ki;
Oduncu 
Odun kırıcıydı, adı İlyas'dı
Yanına yanaştım, yüzünü asdı
İşin nasıl dedim, bir küfür basdı
Arkasından baltasını biledi

Dedim ilin nere, dedi Van
Dedim çoluk çocuk, dedi dokuz can
Dedim korkma düzelecek, dedi ha zaman
Arkasından baltasını biledi

Dedim işler nasıl, dedi onlara göre
Dedim kötümü ki, dedi bin kere
Dedim hak, adalet,tüüü dedi yere
Arkasından baltasını biledi

Dedim bana bak hemşerim, dedi ne?
Dedim sen bir vatandaşsın, dedi he
Dedim kanun var, dedi çekil be
Arkasından baltasını biledi.


Seyfettin Usta'dan naklettiğimiz ve  ilk defa bu köşede okuduğunuz "Oduncu"  şikayetnamesi Van halk kültürü hazinesinden güzel bir örnektir.

Bakmadan Geçme