İŞİNİN ERBABI: FAZIL TUNCİL(Folklorcu)
Van halk oyunlarında markalaşan Fazıl Tuncil oyunlara yeteneği ile kattığı lezzet ve canlılıkla ile bir başka oynar. Onun figürlerinde, el çırpmasında, diz kırmasında ahenk olur.
VANSESİ / İkram KALİ
Halkoyunları/halkdansları içinde barındırdığı melodi, ritim ve hareket yapısı ile bireyin bedensel ve ruhsal gelişiminde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkar. Van halkoyunlarında da birlik, kaynaşma, paylaşma ve kendini ifade vardır. Van halkoyunlarımız folklorumuzun önemli bileşenlerinden biridir. Şehir ve köylerimizde düğün ve özel günlerde oynanan oyunlar aynı zamanda ilimizin sanat dalıdır. Folklorunun temelini halk oluşturmaktadır Bu yüzden de folklor, toplumda halkoyunları anlamında da kullanılmaktadır. Oysa Folklor bütün halk kültürünü (yemek, efsane, türkü vb.) kapsayan bir terimdir. Halkoyunları ise sadece yöresel dans ve giyimi kapsayan bir bölümüdür. Kültür ve medeniyetler beşiği Van'ın çok zengin halkoyunları vardır. Ben Vanlıyım diyen bir insan en az 6-7 Van oyununu bilir ve oynar. Van halk oyunlarında markalaşan Fazıl Tuncil oyunlara yeteneği ile kattığı lezzet ve canlılıkla ile bir başka oynar. Onun figürlerinde, el çırpmasında, diz kırmasında ahenk olur. Bakışları, mendil sallayışı izleyenleri sarmalar etkiler. Van aşığı Tuncil işine saygı duyar, değer verir. Ustanın başarı dolu renkli yaşam figürlerinde etkileyici ayrıntılar ve sitem var.
Ne zaman ve nerde doğdunuz?
1952 yılında Gürpınar Çavuştepe Köyünde doğdum. 4 çocuğum, 3 torunum var. Van'ın aşığıyım. Kendimi Van halkoyunlarına admışım.
Halk oyunlarına ilginiz nasıl başladı?
Van folklor açısından çok zengin ilimizdir. 200'ü aşkın halkoyunu var. Kaynağı da düğünlerdir. Çocukluğumuzda oyunlarımızı herkes gibi bende severek oynanırdım. Bu ilgim aile ve çevremden başladı. Büyük ağabeyim Abdulbari Tuncil'de Van oyunlarını çok iyi oynardı. Köyümüzde de benim gibi çok iyi oynayan arkadaşlarımız vardı.
Halkoyunlarında nasıl ustalaştınız?
Atatürk Lisesi'nde okurken ustalaştım diyebilirim. Atatürk Lisesi ortaokul kısmına kayıt yaptım. Okulun sosyal faaliyetlerine katılarak halkoyunlarına başladım. Müdürümüzün öncülüğünde okulda bir ekip kurduk. Bende ekip başı oldum. Lise eğitimi ve halkoyunlarına devam ettim. 70-71' de Atatürk Lisesi'nden mezun oldum.
Sizin ustanız, teşvik edeniniz kimdi?
Öğrencilik dönemimizde Atatürk Lisesi Müdürümüz Servet Aydınoğlu bizimle Van ekibi kurarak örnek bir başarıya öncülük etti. Kendisi de Van oyunlarını çok mükemmel oynuyordu. Ayrıca Van dışında, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Bingöl, Bitlis, Hınıs, Ağrı, Bayburt gibi halay grubunda olan 10-15 yörenin oyununu da oynuyorduk. Bazı gecelerde kıyafet değiştirerek bu yöreleri oynadığımız oluyordu. İzleyiciler sanki dışarıdan başka ekip gelmiş gibi algılıyordu.
Okul ekibinizde kimler vardı?Okulda öğrencilerden Ayhan Önem, Sabri Donat, Bayram Kuşman, Muzaffer Sarı, Süleyman Kuşman, Mikail Güngör, Kahraman Yüce, Haldun Terzioğlu, Muzaffer Sarı ve diğer arkadaşlarımız vardı.
Yarışmalarda başarı oranınız nasıldı?
Van bizim için bir sevdaydı. Van halkoyunlarında bir ekoldü. Rakiplerimiz bizden çekinirdi. Gittiğimiz yarışmalardan derece almadan dönmedik.
Başarınızın gerçek sırrı neydi?
Yöremizin örf ve adetlerine uygun bir şekilde, aslına uygun ve saptırmadan içimizden geldiği gibi Van için oynuyorduk. Oynamayı, başarılı olmayı kendimize görev bilmiştik. Çok ciddi hazırlanır, hata yapmazdık. Bunun sonucunda da Türkiye'nin her yerinde başarıya ulaştık.
O dönem size sahip çıkılıyor muydu?
Tatil zamanlarında dönemin valisi bu ekibin dağılmaması için bize sahip çıkarak değer veriyordu. Bizleri desteklemek amacıyla çeşitli kurumlarda geçi süreyle işe aldırdı. Hazır ekip olarak bulunuyorduk. Gerek şehirlerarası, gerekse mahalli yarışmalara katılırdık.
Turizm Folklor Derneği'ni kimler kurdu?
Fevzi Levendoğlu, Bahattin Özen Hakkı Yakupoğlu, Mustafa Solmaz, Cengiz Nalçacı, Tarık Erdem ve genç arkadaşlarımızdan oluşan Van sevdalısı bir grupla kuruldu. Değerli büyüklerimizin bu dernekte çok büyük emeği vardır.
Turizm Folklor Derneği'nde kimler vardı?
Latif Alpaslan, İsmet Alpsan, İhsan Konak, İhsan Sezer, Muzaffer Sarı, Cenap Ünsal, Ayhan Alpaslan, Mikail Güngör, Sabri Donat, Bayram Kuşman, Ahmet Deniz vardı. Dernek çatısı altında okul dışında dernekler ve kurumlar arası halkoyunları yarışmalarına katılıyorduk. Gittiğimiz bütün yarışmalardan derece ile döndük. Yarışmalarda özellikle Fazıl Tuncil ve arkadaşları yarışmaya gelmiş mi diye sorarlardı. Van ekibinin olduğu yarışmada birincilik tartışması olmazdı.
Yarışmalarda davul zurna kim çalardı?
Zurnacı Tosun Özister, abisi davulcu Hüseyin Özister ve yedek davulcumuz Hamit Özister halk oyunlarında olmasa olmazımızdı. Başarımızın kaynağı onlardı. Van halk oyunlarını en iyi çalan, bilen emektar ustalardı. Onlarla bir takımdık.
O dönemde unutamadığınız bir anınız var mı?
Yapı ve Kredi Bankası tarafından İstanbul'da geleneksel olarak düzenlenen 42 ilin katıldığı Türkiye Dernekler Halkoyunları yarışmasına Van Turizm ve Folklor Derneği ekibi olarak yarışmaya davet edildik. Atatürk Lisesi'nden 15 erkek, Kız Meslek Lisesi ve Kız Öğretmen Okulu'ndan 15 kız halkoyuncu arkadaşımız alarak toplam 30 kişilik karma ekiple Van adına katıldık. Rahmetli Sadi Yaver Ataman gibi halkoyunlarının duayenleri yarışımda jüri olarak vardı. Yarışma öncesi bazı izleyiciler ve hocalar Van'a şans tanımadıklarını ileri sürmüşlerdi. Bunu duyan kız arkadaşlarımızın morali bozulmuştu. Bende kendilerine "moralinizi bozmayın eğer siz Van'ı seviyorsanız, kendinize inanıyorsanız çıkıp oynayın. Kendinizi seyirciye ispat edin, birinci olun ve herkesin alkışını alın" dedim. Sahneye çıkarak 30 kişilik ekiple yarışmada birinci olduk. Yarışma olmasına rağmen kesilmeyen alkışlarla halk bizi sahneye tekrar çağırdı. Yapı Kredi Bankası ekibimizi bir ay süreyle misafir etti, kaldığımız bu süre içinde İstanbul'un çeşitli mekanlarında ve büyük maçlar öncesi gösteri yaptık. Türkiye'nin en az 50 ilinde Van halkoyunlarını sergiledik.
Başarılarınız Van halkoyunlarını nasıl etkiledi?
Van'ın değerli büyükleri başta olmak üzere bütün Vanlılar başarımızı destekler, başarımızdan gurur duyarlardı. Yarışmadan derece ile döndüğümüzde şehir girişinde karşılanır, çarşıda tur atarak başarımızı Van halkıyla paylaşırdık. Ailelerde bizim başarımızla birlikte kız erkek ayrımı yapmadan çocuklarını halkoyunu kursuna gönderir, teşvik ederdi. Çocukları ve gençleri teşvik anlamında etkiledik.
Sanırım turizme de katkı sunuyordunuz ?
Turizm mevsiminde dernek ekibi olarak otellerde konaklayan turistlere halkoyunlarımızı sergiler, tanıtırdık. Kimi zaman bir gecede 3-4 otelde gösteri yapardık.
Oynarken ne hissediyorsunuz?
Kendimi kaptırıyorum. Sergilediğim oyunları saygı duyarak, hakkını vererek yürekten oynuyorum. Oynarken izleyicileri ayağa kaldırmasam oynamam. Milli futbolcu gibi sorumluluk duyarak oynarım. Bazen düğünlere gidiyorum, bizi bilen insanlar sağ olsunlar "Folklorcu Fazıl geldi" diyerek ilgi gösteriyorlar. Davul zurnacı da gördüğünde mutlu oluyor tabiki. Çünkü oynadığımda iyi bahşiş alıyorlar. Üzüldüğüm ise elimizi tutacak, aynı tempoda oynayacak adam bulamıyoruz. Oyunları değiştirmişler, bozmuşlar. Dostlarımız ne olur yeter ki düğünümüzde bulun diyorlar, çoluk çocuğa, toruna karışmama rağmen birçoğunu tabi ki kıramıyorum.
Halkoyunları ustası olarak hangi kıyafeti giydiniz?
Bizden önceki değerli büyüklerimiz de, bizde Van halkoyunlarını oynarken Van yöresinin Osmanlı tarzı kıyafetlerini giydik. Erkekler; çuha, şalvar, serhadin, çekmen, bellerine alaca kuşak bağladıklar, başlarına fes giyerlerdi. Şalvarlar genellikle mavi çuhadan ağzı diz hizasından daha yukarıda olup, paçaları pantolon paçası gibi ne fazla dar ne fazla geniş olur. Şalvarın beli bağlı, cep kenarları ve paçaların dışa bakan tarafları işlemelidir. Üstten işlik giyilir. İşlik'in önü ilik düğmeli, kol ağızları ince manşetli yakası işlik yakadır. İşliğin üzerinden sırtı ve önleri işlemeli cepken ya da yelek giyilir. Başta fes, fesin üzerinde ahmediye (beyaz ipekli şal) bağlanır. Ayağa, elde örülmüş desenli yün çorap ve poçikli pabuç giyilir. Kadınlar; kadife ya da canfesten daire kloş, belden büzgülü, etek boyları topuklarına kadar uzanan uzun kollu olup, etek ve kol ağızları ile yaka etrafı işlemelidir. Bu entarinin üzerinde kadifeden önü ve arkası işlemeli yelekleri vardır. Başlarında oyalı yazmalar-leçekler bulunur. Bele savatlı gümüş Van kemeri bağlanır. Yazma ve leçeklerdeki oyaların en belirgin özelliği ise renkli boncuklarla yapılan tığ oyalardır. Halkoyunları kostümler Çatak, Başkale ve Bahçesaray ilçelerimizde farklılık gösterir. Sadece bu yörelerimizde şal-şepik giyilir.
Van'ın kıyafetleri ve halkoyunlarında son yıllarda ciddi yozlaşma yaşanıyor. Okullarda, kurumlarda uydurma kıyafetler icat edildi. Bundan Vanlılar da Bitlis, Hakkâri, Muş illeri de şikayetçi. Bu yozlaşma Van kültürü ve halkoyunlarına zarar veriyor mu?
Elbette zarar veriyor. Aslı neyse ona uyulmalıdır. Kültüre, halkoyunlarına hiçbir kimse kafasına göre ekleme de çıkarma da yapamaz. Biz şal şepik giymedik. Herkes kendi yöresinin giysilerini giydi. Hakkari, Muş, Bitlis'in kıyafetini giymedik. Biz hep Van yöresinin kıyafetini giydik. Ben Türkiye'nin onlarca ilinde yarışmaya katıldım halkoyunlarının ruhunu bilirim. Halkoyunlarında oyun kadar giysilerde yöreleri birbirinden ayıran değiştirilemez bir unsurdur. Van'da öyle bir öylesine bir yozlaşma var ki anlatamam. Bu işin ustası olmama rağmen davul zurna ne çalıyor, ne oynanıyor ben anlayamıyorum. Üzülüyorum, garipsiyorum. Bunları kim çıkardı, nasıl uydurdu bilemiyorum. Ben halkoyunlarımıza emek veren bütün öğretmenlere, usta öğreticilere teşekkür ediyorum. Ama bütün ricam kültürümüzü, oyunlarımızı dejenere etmesinler.
Usta halkoyunculara gereken değer veriliyor mu?
Maalesef verilmiyor. Van'da vefa, değer, kıymet unutulmuş. Bu sadece bize değil emek veren diğer alanlarda da öyle. Lazım olduğunuzda hatırlanırsınız. Başka illerde kadir kıymet bilinir. Ben ve arkadaşlarım folkloru/halkoyunlarını menfaat beklemeden oynadık. İçimizden gelerek Van sevdalısı, memleketin evladı olarak kendi yöremizin oyunlarını bütün Türkiye'ye aslına uygun şekilde tanıttık. Bundan da asla şikayetçi değilim.
Van kültürüne emek veren Vanlı olarak kırgın mısınız?
Tabi ki kırgınım. Kırgınlığım şahsımla ilgili değil. Memleketimizin değerlerine, emektarlarına, kültürüne önem verilsin istiyorum. Van'da çok kötü bir yozlaşma, denetimsizlik var. Üç yıldır Van'dan ABD'ye tanıtım amaçlı ekip gönderiliyor. Her ne hikmetse pişiğe, peynire yer var Van'ın halkoyunları ustalarına ekipte yer yok. Biz yıllarımızı kültürümüze verdik. Oysa biz "Ustalar Van Halkoyunları Ekibi" olarak ilimizi gerçek şekilde tanıtabiliriz. Neden unutulduk onu da bilemiyorum. Bizden iyi oynayan varsa onlar götürülsün. Van için döktüğümüz ter ve harcadığımız emeğin karşılığı olarak incelik, vefa bekliyoruz. Ben ve folklorcu arkadaşlarımız bu anlamda kırgınız, üzgünüz. Artık Vanlı Van'da garip durumuna düşmüş. Bunu hazmetmek mümkün değil. İnanıyorum ki valimiz bizi bilmiyor, bilse değer vereceğine inanıyorum.
Bugünkü ustalar ekibinde kimler var?
Latif Alpaslan, İsmet Alpaslan, Faruk Alpaslan, Cenap Ünsal, Şefik Tüfekçi, İhsan Konak, İhsan Sezer, Ayhan Alpaslan, Ahmet Deniz, Muzaffer Aktoğ var.
Ustalar ve halkoyunları için neler yapılmalı?
Öncelikle ilimizin kültürü için Valilik bünyesine eski ustalar bir araya toplanarak Van adına özel gösteri ekibi kurulmalıdır. Ayrıca Belediye, Kültür ve Turizm Müdürcülüğü, Halk Eğitim Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Merkezi ve dernekler arasına koordinasyon sağlanmalı, Halkoyunları ve giysilerinde yozlaşma, dejenerasyon önlenerek birliktelik sağlanmalıdır.
Goveng nedir?
Halay demektir. Goveng başını çekene de "Goveng Başı" halay başı denilir. Okulda düğünlerde, gösterilerde her zaman halay başı ben oldum. Dadaş müdürüm ve çok iyi oynamasına rağmen elimden mendili almamıştır. Ben mendilimi nezaketen rahmetli Fevzi Levendoğlu gibi ağabeylerimize bırakırdım ama onlarda almazdı.
Siz çevrede nasıl tanınıyorsunuz?
Bazen bir yerlere telefon açıyorum. Fazıl diyorum karşıdaki arkadaş hangi Fazıl diye soruyor. "Folklorcu Fazıl " dediğimde ilgi gösteriyor ve hemen tanıyor. Folklorcu kelimesi benim lakabım oldu.
Özellikle sevdiğiniz bir oyun var mı?
Memleketimin bütün oyunlarını severim ve oynarım. Ancak "Ğerzani" oynadığımda, yer sallanmasa kendimi oynadım saymam. Ğerzani, Herkuşla oynadığımda yerin ayağımın altından kaydığını hissederim.
Çocuklarınızdan sizin gibi oynayan var mı?
Van oyunlarını oynarlar ama kendimi öğünmek için söylemem. Fazıl Tuncil gibi oynamaları için çok çalışmaları gerekir.
Sizi etkileyen olay yaşadınız mı?
Yakın zamanda büyük bir aşiret düğüne davet edildim. Düğün sahibi ısrarla beni halaya davet etti. Başa geçmek istemedim. Halay başına geçen genç bir arkadaşın elini tutarak oyuna dahil oldum. Bu arkadaş beni soluna alarak "amca sıkılma ben seni idare ederim" dedi. Bir şey olmaz dedim. Halay dönmeye başladı. Birkaç oyun oynandı. O ara zurnacı davulcu beni tanıdı. Hemen oyunu ve makamı değiştirdiler. Halayın başını çeken, mendil sallayan beni soluna alan arkadaş durmaya başladı. Ne oldu dedim. Bana " amaca ne çaldığını bilmiyorum, bu ne iştir, ben anlamadım" dedi. Hani beni taşıyacaktın dedim. O zaman ver mendili bana birlikte bu işi götürelim dedim.
Oyun öncesi hangi dörtlüğü okurdunuz?
Doğunun serhat şehrinin asil evladı
Sen Vanlısın gardaşım Vanlı
Gözlerinden belli ışıl ışıl, pırıl pırıl
Gara gaşından, katan bıyığından
Sen Vanlısın Vanlı
Vefat ederek aramızdan ayrılan bütün büyüklerimizi ve arkadaşlarımızı saygıyla rahmetle anıyorum.
vanaber, van, haber, van haber
işinin erbabı, fazıl tuncil, folklor, halk oyunları, düğün, yarıxma, ikram kali