İslam İşbirliği Teşkilati

"Dünya beşten büyüktür" diyerek tepkisini ve isyanını ilk defa dile getiren Cumhurbaşkanımız, Birleşmiş Milletler Teşkilatının anti demokratik yapısını eleştiren tek Dünya lideridir.

Bu lider Dünyadaki tüm mazlum ülkelerin sesi ve umudu olmuştur. Mazlum ve muhtaç ülkelere vermiş olduğu maddi ve manevi destekler liderin samimiyetinin bir ifadesidir.

Birleşmiş Milletler Teşkilatı bir Hırısriyan örgütü niteliğinden kurtulamamış ve beş emperyalist Devlet, mazlum ve güçsüz ülkeleri sömürmek için kurulmuş bir kuruluştur. Böyle adil olmayan bir yapının 196 Devleti temsil edemeyeceğini haykıran yeni dünya lideri, Dünyanın düzenini değiştirebilecek girişimi sürdürme azmi ve kararlılığı içindedir.

Avrupa Birliği ve bu birliğin kurduğu Avrupa Parlementosu örgütleri da aynen Birleşmiş Milletler Teşkilatının birer kopyalarıdır. Bu teşkilatlar kendilerinden başka hiç kimseye hizmet vermemektedirler. Teröre destek veren bu teşkilatlar, teröristleri koruma altına almışlardır.

50 yılı aşkın bir süredir, Avrupa Birliği üyeliğine müracaatımız olmasına rağmen bir türlü bizi bünyelerine kabul edemiyorlar, etmiyorlar. Bu Hırıstiyan teşkilatının Parlementosu bizi dizayn etmeye çalışıyor. Terörle mücadelemizi insan hakları ihlalleri şeklinde değerlendiriyor. Yanımızdaymış gibi görünerek aslında bize düşmanlık ediyor. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil… Eski Türkiye’nin esamesi yok bugün…Yeni Türkiye sevdası ile donanmış bir kitle ve yiğit bir DÜNYA LİDERİMİZ var. O nedenle bu teşkilatın aldığı kararlar ancak kendilerini bağlar.

Şimdi gelelim asıl mevzuya…

57 İslam ülkesinin resmi kuruluşu olan, İslam İşbirliği Teşkilatı bir milyar beşyüzbin Müslümanı temsil eden önemli bir kuruluştur.

Bu kuruluş şimdiye kadar önemli bir varlık gösterememiştir. Hatırlayın!  Rus Devlet Başkanı Putin "Amerikanın uşağı olmayan bir İslam Devleti gösterin, ben müslüman olacağım" demişti. Putinin tesbiti, doğru bir tesbittir.

 Dünyaya 600 yıl egemen olan ve Dünyayı adaletli bir şekilde yöneten İslamın tek temsilcisi Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, tüm Müslüman Devletlerinin içine nifak tohumları ekilmiş, kardeş kardeşe kırdırılmıştır.

Böl, parçala ve yönet yöntemi ile İslam ülkelerini biribirlerine düşman edenler amaçlarına ulaşmışlardır. Ülkelerin tüm petrol ve diğer kıymetli kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır.

196 ülkeden oluşan Birleşmiş Milletler Teşkilatının içinde 57 İslam ülkesinden hiç birisinin teşkilatta etkin bir görevi bulunmamaktadır.

Bu nedenle İslam İşbirliği Teşkilatı’nın mevcut Hırıstiyan yapıların karşısında, Dünya düzeni için çok ciddi bir alternatif olacağı inancındayım.

13. İslam İşbirliği Teşkilatı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğanın Başkanlığı ile yeni bir kalite kazanmıştır. Bu adaletsiz ve anti demokratik teşkilatlar miladını doldurmak üzeredir. Dünya liderimiz Sayın Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatını çok ciddi ve yaptırım gücü olan önemli bir teşkilat haline getireceğinden eminim.

Tek bir korkum vardır. İnşallah bu korkularımı sağlıklı bir şekilde aşarız. 17 kez Cumhurbaşkanımıza suikast planlanmış olduğu duyumunu almış durumdayız. Dünya düzenini değiştirmeyi planlıyan bir lideri yok etmek, ortadan kaldırmak için tüm güçleri ile mücadele edeceklerinden hiç kuşkum yoktur. Bu alçaklar her türlü puştlukları yaparlar. Ancak unuttukları bir şey var. Tüm kainatı yaratanın iradesini akıl edemezler. Yüce Allahın yardımı ile tüm bu düşmanların tuzakları bozulacaktır. Allah yar ve yardımcısı olsun, Sayın Cumhurbaşkanımızın… Bu puştlukları atlatabilirsek adil, demokrat ve insan sevgisi odaklı yeni bir dünya düzeni mutlaka oluşacaktır. Hırıstıyan kulüplerinin etkinliği kırılacaktır.

Ülkemizde 80 yıllık haksızlığı sonlandıran, vesayetlerin kaldırılması konusunda önemli bir başarı elde eden 13 yıllık istikrar abidesi iktidar, ülkemizin kaderini değiştirerek düzeni yeniden oluşturmanın çabası içerisindedir.

İnanıyorum ki, dünyada var olan adaletsiz ve haksız düzenin değişmesi yeni başarının adı olacaktır.

Saygılarımla…