Bizler Van’da doğduk Van’da yaşadık büyük şehirlerde yaşayan spor severler futbol severler kadar maalesef şanslı olmadık. Ne Ali Sami Yeni, ne 19 Mayıs ne de Alsancak stadını ve diğer büyük şehir stadyumlarını görme şansımız olmadı.
O zaman ki futbol takımlarını, futbolcuları antrenörleri ya gazetelerde gördük veya spor dergilerinde gördük ve oralarda takip ettik. Büyük şehirlere yakın değildik maça gitme maç izleme imkanımız hemen hemen yoktu.
Sinema meraklılarının ise sadece sinemalara gelen o zamanki bankaların maç çekimlerini kısa özet olarak sinemada görebilme şansı oldu hepsi o kadar.
Mahalle aralarında top koştururken kaleci olanlar kendilerini Turgay, golcüler kendilerini, Metin, Lefter gibi görürlerse de onlar o futbolcuları hiç göremediler o devrin starlarını yıldızlarını hep hayallerinde yaşattılar.
Ama gerçek olan ise bizim burada toprak sahamızda top koşturanlardı. Biz de onları hep yücelttik övdük ve onları biz lakaplandırarak Van Futbol tarihine mal ettik.
İşte o zamanlardan bu günlere kadar gelen çok az insanımız kaldı onlardan biri de benim çocukluk gençlik arkadaşım sevgili İsmet Altay. Onunla yaptığımız faslı muhabbete bu günde devam ediyoruz.
Hey gidi günler hey diyerek ben yine sözü İsmet Altay’a bırakayım;
‘ O yıllarda Türkiye’de genç takımlar Türkiye ligi vardı. Van’da bizim Diyarbakır genç takım karması ile maçımız vardı. Öyle bir maç ki kazanan Ankara’da oynanacak Genç Takımlar Final maçlarına katılacak. Tek maç geriye dönüşü telafisi olmayan maç.
Maç çok zor geçti netice de yenişemedik ve maç 0-0 berabere bitti. O zamanlar şimdiki gibi uzatmalar daha sonra da penaltılara gitme diye bir şey de yoktu. Maç berabere bitmiş ise para ile kura var artık şans kime güldüyse o kazanacak diğeri de kaybedecek.
Genç takımın kaptanı Cemil Kaplanoğlu idi. Hakem Cemile ne istediğini sorduğunda Cemil kale dedi. Hakem orada kaptanların ve futbolcuların meraklı bekleyişleri arasında atışı yapınca top gelmesin mi?
Birden ortalık buz kesti. Öyle üzüldük ki sorma gitsin. Biz o zaman Cemile dönerek gardaş sen niye kale dedin kale zaten yerindeydi sen topu isteseydin gol olurdu.
Sen niye kale dedin!
Artık olan olmuştu top demek bize şans getirmemiş ve biz turnuvadan elenmiştik.
Top oynadığımız yıllarda hemen hemen hepimizin bir lakabı vardı şimdi onları şöyle bir sıralarsak;
İsmet Altay olarak benim lakabım (Fachetti)
Kalaci Fevzi Budak (Boksör Dakki)
Ergül Erke (kemik ergül)
Uçun Olgaç (Füze uçun)
Şahabettin Sönmez (Şef)
Enver Kaya (Kör Eno)
Sadrettin Gıne
Selahattine İstanbullu derdik
İrfan Tacir (Lastikçi İrfan)
Refik Günsan (Ferik)
Enver Ağar (Divanenin oğlu)
Yıldırım (Uçan Kaleci)
Tırtıra Baki
Nurhan Dayıoğlu (Dayıoğlu)
Coşkun..(Kemik coşkun)
İhsan Gülsoy (Pele İhsan)
Bulgur Cengiz
Zeki Oğuz (Kör Zeki)
Cemil Uzal (Kiği)
Benim futbol oynadığım yıllarda spor yazarı olarak Vansesi Gazetesi spor muhabiri Yaşar Turhan (Tapu ve Kadastro Müdürü) o maçların yorumlarını çok güzel yayınlardı ve ben hala o yıllara ait Vansesi gazetelerini bu güne kadar sakladım.
Bazen ayakkabımız bile olmuyordu hep birbirimizin ayakkabısını alır öyle maça çıkardık.
Ben size hatırladığım Van İki Nisan Spor takımı sıralayayım;
Kaleci Yaşar Güray (Metin Özgüner)
Sağ bek, Salih Ergürcan
Sol bek, İsmet Altay
Santrhaf, Yavuz Ödemiş
Sağ Haf, Cemil Kaplanoğlu
Sol haf, Çelik Gülsoy
Sağaçık, Peyami Kaçmaz
Sağ iç, Cezmi Şen
Santrafor, Uçun Olgaç
Sol iç, Nazmi Şen
Solaçık, Refik Günsan (Ferik)
Nizam Şen, Macar Şemo
Amatör olarak oynadığım yıllarda çok iptidai kulüp binalarında soyunduk giyindik. Yıkanma duş alma gibi şeyler asla olmazdı. Eski zamanın tek katlı toprak evler bizim güya kulüp binalarımızdı.
Yöneticilerimiz şampiyon olduğumuz yıl başkanımız Halk Bankası Müdürü Nurettin Yılmaz, Yaşar Turhan, Topal Edo, Hamdi Erözmen, Şeref Dizlek idi.
Saffet Demiroğlu, Davut Cengiz, Ali Hamzaoğlu, Şefik Saydan, Oğuz Hacırüstemoğlu Van’da futbola çok emek veren yöneticiler oldu.
Bu arada geçmiş zamanlarda kulüp binası sıkıntısı çektiğimizde Rahmetli Remzi Perihan bize bir mekan temin etmişti. Onun da bize çok katkıları olmuştu. Remzi Perihan, Emek Sinemasının dükkanlarından birini kulüp olarak vermiş, maddi katkıda sunuyordu. Yıllarca Remzi Perihan’ın desteğini gördük.
Bu arada en az İki Nisan Spor kadar çok değer verdiğim ve top koşturduğum Erkek Sanat Enstitüsündeki geçen yıllarımı ve o maçları da hiç unutamam. Aklıma gelmişken bir Erkek Sanat Enstitüsü 11 i de sıralamak isterim.
Kalede Atilla (ato)
Sağ bek Müfit
Solbek İzettin
İsmet Altay
Şerif Dede
Fehmi Güner
Peyami Kaçmaz
Erdal Yamaç
Hamdi Karabulut
Vasfi Coşkun
Sulhattin Eldemir
Refik Günsan (Ferik)
Van Gençlik ve Şen Gençler maçları adeta Fener Bahçe ve Beşiktaş maçları gibi oluyordu. En çok ilgi çeken maçlar bu iki takım arasında oynan maçlardı. Ancak biz onlara rağmen üç kere Van amatör liginde şampiyon olmuştuk.
Şampiyon olduğumuz zaman Müslüm Gürses’i Van’a getirip Emek Sinemasında konser vermiştik. Emek Sineması sahibi rahmetli Remzi Perihan’ın spora, sporcuya vermiş olduğu değeri, katkısını hiç unutamam.
Koca bir hayat İki İnsan forması altında geldi geçti. İşte o günlerden bu günlere kalan bir demet anımızı da burada nakletmeye çalıştım.
Yıllar sonra o günleri yâd etmek nostalji yapmak da güzel o günleri sizinle de paylaşmak hepsinden güzel iyi ki varsınız!
İsmet Altay kardeşimizle olan faslı muhabbetimizi burada noktalıyor ve her zamanki hey gidi günler hey diyoruz.